15 Temmuz trajediydi, bildiri traji-komedi – Veysi Sarısözen

15 Temmuz’da beş altı adet Adil Öksöz tipi adam, şu bildiride de birkaç adet Mengi var. Bu bildiriden sonra Erdoğan CHP ve İyi Parti’yle kedinin fareyle oynadığı gibi oynayacak. Ne yapacaksınız? TBMM’den çekilmelisiniz.

İkinci Adil Öksöz vak’ası mı?

Amirallerin bildirisini CHP’li bir amiral yazmamış.

Kim yazmış?

Amirallerin avukatı Celal Ülgen açıkladı:

“Ortada metni hazırlayan beyin yok. Metni hazırlayan tek kişi, o da İyi Parti kurucusu Ergun Mengi.”

Bildiriyi yazan İyi Parti kurucusu olunca, bildiriye imza atanların kimisi, kimisinin eşi, oğlu ya da kızı CHP’li olunca, havaya bir taş atılmış, iki kuş vurulmuş: Kuşların birisi Akşener, diğeri Kılıçdaroğlu. Yani Millet İttifakı’nın tamamı.

Eh, böyle olunca ben de “ikinci Adil Öksüz vak’ası mı” diye sordum.

Çünkü bu vak’a “Allah’ın ikinci lütfu” gibi duruyor.

Değişmeyen şudur: Bu bildiriyle, ABD’ye yanaşmaya çalışan, telefon başında Biden’ın “Alo Tayyip” demesini hasretle bekleyen Erdoğan ABD karşıtı ve derin devletin ulusalcı kesimini Mehmet Ağar’ın, Süleyman Soylu’nun, Devlet Bahçeli’nin emriyle, Perinçek’in amigoluğunda tasfiye etme kararı almıştır. ABD’ye şimdi onları tasfiye ederek bir “mesaj” verecektir. Zaten Montrö’yü TBMM başkanının ağzından “değiştirebilirim” de demişti. 6.Filonu Boğazlardan Karadeniz’e, tam da Donbas’ta patlayan krizin orta yerinde, “geçirtirim” demeye getirmişti. Öyle olunca “Mavi Vatanı” satıp, iktidarına Amerikan desteği talep etmişti. Şimdi bu “Mavi Vatan’ın” asıl ideologu olan Amiral nezarethanede volta atıyor.

Soruyorum size: Bu bildiri ile birlikte, tıpkı Cemaat gibi Millet İttifakı da “tufaya” gelmedi mi? Bildiriyi yazan İyi Partili, altına imza atan CHP’li. Rejimin iddiası 15 Temmuz bir Cemaatçi darbeydi, Amiraller bildirisi de bir darbemsidir. Burada MİT kokusu geliyor burnuma. Ne dersiniz?

Sakın “komplo” teorilerinden söz etmeyin. Komplo teorileri esas olarak “halk hareketlerini” lekelemeyi amaçlar. Halk ayaklanmıştır. Komplo teorisyeni allem eder kallem eder halk ayaklanmasını üç-beş adamın ya da casusun marifeti haline indirger. Oysa bizim örneklerimizde halk yok. 15 Temmuz’da beş altı adet Adil Öksöz tipi adam, şu bildiride de birkaç adet Mengi var. MİT artık bu adamların yatak odalarına mı girer, ceplerini mi doldurur, yediği bir nane vardır da onu mu, Soylu’nun tabiriyle “mahrem” bilgi diyerek burnuna dayar, “komplo”dan kolay ne olur? Hele bir de elinde mutlak bir yargı, korkunç bir polis, karanlık bir medya ve bir de Erdoğan gibi gırtlağına kadar suça bulaşmış bir kukla diktatör varsa istediğinle oynarsın; MİT müsteşarının dediği gibi, Suriye’den Türkiye’ye üç beş roket atıp savaş bile çıkarırsın. Uyduruk darbe tezgahlamak ne ki?

Böyle bir devlet aygıtının gölgesindeki TBMM, çelik putrele takılmış ve rüzgarda serapa kımıldayan “kirli bir çamaşırdan” farksızdır. Bu kirli çamaşır faşizmin ayıp yerlerini gizliyor.

Bu bildiriden sonra Erdoğan CHP ve İyi Parti’yle kedinin fareyle oynadığı gibi oynayacak. Bu saldırı karşısında Millet İttifakı savunmasızdır. TBMM’deki varlıkları hiçtir. Vekillerinizin bir tezkerelik canı var. İltisaklar, irtibatlar, sahte tanıklar, tetikçi savcılar, yargıçlar tozunuzu silkeler. HDP’nin arkasında yarım yüzyıldır her gün sokakta haykıran kitleler var. Siz ise tabanınızı “ilk seçim” diye diye uyuşturdunuz. Poliste yoksunuz. Yargıda yoksunuz. Ordudaki “iltisaklarınız” az sonra hapse atılacak. Ya boyun eğecek, ya da perişan olacaksınız.

Ne yapacaksınız? O, faşizmin çelik putrelinde rüzgarda serapa kımıldayan “kirli çamaşırın” içinden çıkmalısınız. TBMM’den çekilmelisiniz. Kendi tabanlarınızın bağrına dönmelisiniz. Erdoğan rejimini kendi TBMM’sinde Bahçeli’yle baş başa bırakmalısınız.

Bunu yaptığınız zaman faşist rejim ayıp yerlerini o kirli çamaşırla örtemez olacak. Meşruiyetini aynı anda kaybedecek.

Şunu bilin: Dediğim gibi rejim “dış mihrakların” desteğiyle ayakta kalıyor. CHP ve İyi Parti HDP’yle birlikte TBMM’den çekildiği gün, ne ABD, ne de AB çıplak kalan faşizme destek vermeye devam edemez. AB’nin ve ABD’nin demokratik kamuoyu buna izin vermez. Dış destekle ayakta duran rejim işte bu tek hamleyle, yani CHP ve İyi Parti’nin meclisten çekilmesiyle temelinden sarsılır, Erdoğan’ı istifaya zorlamak mümkün olur. Erdoğansız erken seçim gerçekleşir. Ülke selamete çıkar.

Yapmazsanız ne olursunuz? Beter olursunuz.

Şu hale baksanıza. “Mütekait Amiraller” bir bildiriyle rejime bir taş atıyor, o taş dönüp Millet İttifakı’nın iki kanadını vuruyor.

Rejime taş atanların haline gelince… Onu da merhum şairlerimizden Fazıl Ahmet Aykaç’ın şiiriyle tasvir edelim:

“İşte size bir tablo,

Görse şaşar Anibal:

Ördeklerden bir filo,

Bir de kazdan amiral..”

Amiral belli ki İyi Partili. Ördekler de CHP’li imzacılar.

Şaşkın ördek suya kıçıyla dalarmış…

Veysi Sarısözen – Yeni özgür Politika – 06.04.2021