5 Kürt aktivistin yargılandığı Stuttgart Mahkemesi’nde iki yıl sonra karar çıktı

5 Kürt aktivistin yargılandığı davada, Selahattin Demirtaş’ın bulunduğu halka açık bir programa katılmak da suç sayıldı..

Gül Güzel (Stuttgart)

Stuttgart 3. Yüksek Bölge Mahkemesi Ceza Senatosu, PKK’nın bir üyesini ve dört destekçisine verdiği cezaları açıkladı. Karardan önce 16 Nisan 2019’dan bu yana 91 günlük duruşma yapıldı. Kanıt toplama sürecinin bir parçası olarak Senato, toplam 36 tanığı ve 6 uzmanı dinledi ve yine çok sayıda belge dışında yapılan telefon görüşmelerini de dinlendi.

Stuttgart’ta 16 Nisan 2019’da olağanüstü bir gün yaşanmıştı. Altı erkek ve bir kadın Kürt aleyhine açılan, § 129a/b yargılanması 3 ayrı salonda yapılan duruşmalarla başlamıştı.

Tam iki yıl süren ve 30 Nisan 2021’de, 91. duruşması yapılan davada, Senato, Kürt olarak sanıkların hepsinin, hayatlarında Türk Kürt politikasından ciddi şekilde etkilendikleri gerçeğinden yola çıkarak kendilerini onurlandırdı. Veysel S. ve Agit K. aleyhinde tutuklu kalmaları onaylanırken; Evrim A., Özkan T. ve Cihan A. hakkında tutuklu kalma kararları bozuldu.

Selahattin Demirtaş’ın programına katılmak da suç sayıldı

Stuttgart/Stamheim’de 5 kişinin PKK üyesi olmakla suçlanan davanın baş hâkimi Dr. Hartmut Schnelle davalı Kürt aktivisti Veysel S.nin işlediği suçlardan birinin, Berlin’de 25 Eylül 2015’te Selahattin Demirtaş’ın bulunduğu bir programa katıldığını ve bu programa katılmakla suç (!) işlemiş olduğunu belirtti…

Hukuki bir mahkeme olsa da politikadan bağımsız değildir

Beş yargıç ’tan oluşan Mahkeme heyetinin Baş hakimi Dr. Hartmut Schnelle,‘’Bu dava devleti koruma ve terör ile mücadele mahkemesidir. Hukuki bir mahkeme olsa da politikadan bağımsız değildir. Çünkü 1993 yılında Almanya’da terörist örgütler listesine alınan PKK’yi, 2010 yılında AB de listeye aldı. Bu yüzden PKK aktivistleri örgüte üye ve destekten dolayı suçlu olarak görülüyorlar. Biliyoruz ki Kürtler Türkiye’de maruz kaldıkları baskılardan dolayı mücadele ederken, karşılıklı ölümler de oluyor. Bu dava da bu konuları işleyen videolar da izledik. Bir diğer videoda da Kürt köylerinde Türk askerlerinin, köylüleri nasıl yalın ayak yürüttüklerini ve yine bir diğer videoda köylerindeki Kürt halkının nasıl tutuklanıp, zorla araçlara bindirilip, götürüldüklerini de izledik. Halbuki Kürt halkının Kürt olma hakkını savunmasından dolayı öldürülmesi gerekmiyor. Ancak kendi halk olma hakkının mücadelesini verirken silahlı mücadele vererek, karşıtını öldürme hakkına da sahip değildir. Farklı ülkelerde yaşayan azınlıklar, kendi kimlik ve kültürlerini koruma hakkına sahiptir. Şu anda Uygur halkının verdiği mücadele gibi… Bu tür duruşmalardan dolayı Türkiye’yi de izliyorum. 2016 darbe olayından sonra Türkiye’ye dair endişelerim gittikçe büyüdü. HDP Partisini ve milletvekilleri baskı altında ve çoğu Cezaevlerine atılıyor. Seçilmiş belediye başkanları da aynı şekilde görevlerinden devlete sadık kalmadıkları suçlamasıyla alınıyorlar’’ değerlendirmesinde bulundu.

Kürt halkına karşı tarih tekerrür ediyor

Stuttgart Eyalet Yüksek Mahkemesinde, 30 Nisan 2021 tarihine kadar süren bu dava, Almanya’daki 20 Kürt sürgün siyasetçisine karşı ilk duruşması olarak bilinen ‘’Düsseldorf davasını’’ yeniden her yönüyle hatırlatıyor. Alman ceza adaleti tarihinde ilk defa yapılan en büyük mahkeme olarak bilinen dava, 1989’dan 1994’e kadar, Düsseldorf Yüksek Eyalet mahkemesinde (OLG) gerçekleşmişti. “Düsseldorf PKK Davası” olarak bilinen bu dava, Kürt mücadele hareketine karşı o zamandan beri sürdürülen ve “terör örgütü” olarak nitelendirilen siyasi, düşmanca bir tutum olarak tarihe geçmişti. Günümüze kadar “Düsseldorfer davasını”, düzinelerce diğer siyasi motivasyonlu ceza ve davaları da hala devam ederken 30 Nisan 2021 tarihinde yine Kürt aktivistlerine karşı yürütülen davanın baş hakimi de bu tür davaların politikadan uzak olmadığını ve kararın da bu doğrultuda olacağını belirtmekte bir sakınca görmedi.

Davaya dair tekniki bilgiler

39 yaşındaki Veysel S., yabancı terör örgütü “Kürdistan İşçi Partisi” ne (PKK) üye olmakla suçlandı ve 4 yıl 3 hapis cezası verildi.

28 yaşındaki Türkiye ve Hollanda vatandaşı Agit K. 3 yıl hapis cezasına çarptırılırken, daha önceki tutukluluk sürecinde hücresinde ateş yaktığı için de 1 yıl olmak üzere toplam 4 yıl hapis cezası verildi.

32 yaşındaki Özkan T. Örgüte yardım ve şantajdan 3 yıl cezası ancak ağır sağlık (tiroit kanseri) ve iyi hal durumu göz önünde bulundurularak serbest bırakıldı.

36 yaşındaki Evrim A. Yardım ve yataklıktan 1 yıl, 6 ay hapis cezası verilirken daha önceki hapiste tutuklu bulunduğu süreç göz önünde bulundurularak, şartlı serbestliğine karar verildi.

39 yaşındaki Türkiye vatandaşı Cihan A. yabancı terör örgütüne yardım ve yataklıktan suçlanarak, 1 yıl, 6 ay hapis cezası verildi ve şartlı serbestliğine karar verildi.

Verilen bu Karar nihai değil. Sanıklar ve Federal Başsavcı, karara karşı Federal Adalet Divanı’na 1 hafta içinde itiraz etme hakkına sahipler.