Almanya seçimleri ve göçmenler | Atılım Avrupa

Almanya Federal Parlamento seçimleri 26 Eylül 2021’de yapılacak. Toplam 598 milletvekili seçmek için seçmenler oy pusulasında iki oy kullanıyor. Birinci oyu 299 seçim bölgesinden biri olan kendi seçim bölgesindeki milletvekili adaylarından birine veriyor. Bu yolla Federal Parlamento’ya 299 milletvekili seçiliyor. İkinci oy ise siyasi partilerin eyalet listesine veriliyor ve 299 milletvekili de partilerin aldıkları oy oranına göre böyle seçiliyor.

Ancak bu teorik olarak böyle. Seçim sisteminden kaynaklı toplamda 598’i aşan sayıda milletvekili parlamentoya giriyor. 2017’de yapılan son seçimde parlamentoya 709 milletvekili girmişti. Ayrıca %5 baraj sistemi olduğunu da belirtelim.

Seçimlere toplam 54 parti katılmakta. Ancak bunlardan bilinen yedi partinin (CDU, CSU, SPD, FDP, Linke, Grüne ve AfD) tekrardan barajı aşabileceği görülüyor ve bileşenleri değişse de koalisyon geleneği devam edecek.

AB’de içinde motor güç rolünü oynadığından dikkatle izlenen Almanya seçimlerinde partilerin seçim propagandaları sürüyor. Burjuva partilerin bildiğimiz seçim vaatleri, adayların koca koca seçim afişleri etrafı kaplarken, seçim mitingleri vb. etkinlikler de yapılıyor.

Irkçı, faşist partiler açık ırkçı söylemler ve göçmen karşıtlığı üzerinden propaganda yaparken, kimi burjuva partiler ise göçmen dostu görünmeye ve böylece göçmenlerin oylarıyla seçim kazanmaya çalışmaktalar. Burjuva partiler göçmen adaylar da göstererek, 11 milyon civarında oy potansiyeli olan göçmenlerin oylarını almak istemekteler.

Burjuva partilerin seçimler öncesinde verdikleri vaatleri seçimlerden sonra çabucak unutmaları, 4 yılda bir seçilen burjuva parlamentonun temel özelliklerindendir.

Almanya Göçmen İşçiler Federasyonu (AGİF) da kısa zaman önce seçimlere dair tutumunu açıkladı.

Komünistler açısından seçimlerden ve burjuva parlamentodan devrimci mücadelenin bir parçası olarak yararlanma, politikaya duyarlılığın başka zamanlara göre nispeten yüksek olduğu seçim süreçlerinde işçi ve emekçilerin sorunlarını, özlem ve taleplerini ve aynı zamanda çözüm yollarını onlara anlatarak, mevcut düzeni teşhir etme perspektifiyle hareket ederler.

Seçimler ve burjuva parlamentonun kurtuluş olmadığını ve mücadelenin belirleyici olanının sokakta olduğunu unutmadan, başarılabildiği ölçüde burjuva parlamento kürsüsünden mevcut düzeni teşhir etmek, işçi ve emekçileri sosyalizm için örgütlü mücadeleye çağırmak, önemli devrimci görevlerdendir.

İşsizlikten, yoksulluktan yüksek kiralara, eğitim ve sağlık sorunlarından iklim kirliliğine, silahlanma, savaş ve işgalden doğanın tahribine kadar her işçi ve emekçiyi ilgilendirmesi gereken sorunların yanı sıra, ırkçılık, ayrımcılık, dışlanma, seçme ve seçilme hakkından mahrum bırakmak gibi göçmenleri daha yakından ilgilendiren bir dizi sorun var.

Sosyalistlerin seçimleri zamanında gündemlerine alarak çalışmalarının bir parçası haline getirmeyişleri bir eksikliktir ve ciddi politik bir sorundur. Oysa seçim süreçleri, yerli ve göçmen çok sayıda insana ulaşmanın da bir fırsatıdır.

Seçimlere az bir zaman kalmış olsa da, bu süreçte de hızla yapılabilecekler vardır. Örneğin göçmenlere seçme ve seçilme hakkı da dahil bir dizi taleplerini içeren seçime dair tutumlarını sokaklarda ortaya koyabilirler. Burjuva partileri teşhir ederek, emekten, özgürlükten, kadın-erkek eşitliğinden yana olan, ırkçılığa ve faşizme karşı mücadele eden antifaşist adayları destekleyeceklerini açıklayabilirler.

* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 10 Eylül 2021 tarihli Avrupa Gündemi köşesi