Mültecilik

Published on Şubat 1st, 2021

0

Almanya’da bir ilk örnek

Bir Mülteci, Ellwangen’deki polis operasyonları nedeniyle Eyalet’e dava açıyor

Gül Güzel (Stuttgart)

Bir mülteci, Ellwangen’de (Ostalb çevresi) polisin yaptığı operasyonda orantısız şiddet uyguladığı için Baden-Württemberg eyaletine dava açıyor. Stuttgart İdare Mahkemesinden, polis baskınının yasadışı olup olmadığını araştırılmasını talep ediliyor.

Davaya dair davacının dayanışma grubu davaya dikkat çekmek için çok dilden (Almanca, Fransızca, İngilizce) bir basın metni hazırlayıp, paylaştı. Metni bizlerde olduğu gibi yayınlıyoruz.

Freundeskreis Mülteci Dayanışması bir basın açıklamasıdır:

Alassa Mfouapon (Davacı mülteci) yaklaşmakta olan davası hakkında bilgi verdi – Bu açıklama, LEA Ellwangen sakinlerine karşı Mayıs 2018’de orantısız polis şiddeti nedeniyle Baden-Württemberg eyaletine açtığı davayla ilgili.

Operasyonun yapıldığı sırada, geceleyin kamp sakinlerinin odalarına köpekli 500’den fazla polis memuru baskın yaptı, kapıları kırdı, insanları yataklarından çıkarttı, kelepçeledi ve yerlere yatırdı. Bu, birkaç gün önce sınır dışı edilmek istenen Togo’dan bir adamla kardeşçe dayanışmaya karşı bir cezalandırıcı eylemiydi. Sakinlerin bir kısmı toplanmış ve sınır dışı edilmeyi barışçıl bir şekilde protesto etmişlerdi.

Alassa Mfouapon’nın bu operasyona karşı açtığı davası iki buçuk yıl ertelendi. Peki neden? Almanya’da evin/ikametgahın dokunulmazlığı temel bir hakdır. Bu durum, mülteci barınaklarındaki insanların yaşadığı ve uyuduğu odalar için de geçerlidir. Bu tür yasalar diğer mahkemeler tarafından onaylanmıştır. Polis gücü, LEA Ellwangen’i ve sakinlerin yatak odalarını ihlal ettiğinden, bu hakkı bariz bir şekilde ihlal etmiştir! Alassa’nın davasının amacı bunu kamuoyuna açıklamak ve temel hakların tüm insanlara eşit olarak uygulanması gerektiğinde ısrar etmektir! Baden-Württemberg eyaleti ve içişleri bakanı Strobl her şeyi sessiz ve örtbas etmeyi tercih ediyordu.

Bu adli anlaşmazlık, sınır dışı edilmeye, ırkçılığa karşı ve kaçma ve mültecilerin korunmasına yönelik mücadelenin önemli bir parçasıdır. Bu durum, tüm mültecileri ilgilendiren bir konudur. Sadece mültecileri değil, aynı zamanda işçi ve kadın hakları aktivistleri için, çevreci aktivistleri ve anti-faşistleri de suç haline getirmek isteyen bir hükümete karşı demokratik haklar mücadelesinin önemli bir parçasıdır! Bu yüzden adaletli bir dünya özleyen herkesi ilgilendirir. İnsan Onur ve haysiyetinin çok önemli olduğundan korunması için.

Allasa’nın bu davasını tüm imkanlarımızla birçok kişiye duyurmayı, kamu davalarına eşlik etmeyi ve ayrıca mahkemede duruşma günü polis şiddetini ve sınır dışı edilmeyi alenen protesto etmeyi ve sizden katılmanızı, desteklemenizi ve arkadaşlarınız bilgilendirmenizi rica ediyoruz.

Elbette ülke çapında basını bilgilendirdik, ancak haber yapılıp yapılmayacağı ve nasıl bildirileceği konusunda hiçbir etkimiz yok. Bu yüzden kendimize meydan okuyoruz! Konuyu nasıl daha iyi bilinir hale getirebileceğimize dair tüm fikirlerinizi bize yazın.

Duruşma 18 Şubat saat 10.00’da Stuttgart’ta görülecek.

Yer: İdare Mahkemesi Stuttgart, Augustenstr. 5, 1. kat, oda 5

Mülteci Dayanışma Derneği sözcülerinin 16 Ocak’taki toplantısında aşağıdaki kararlar alındı:

Süreçten bir gün önce, süreçle ilgili bölgesel protesto faaliyetleri olabildiğince çok şehirde gerçekleştirilmelidir. Protestolar, örneğin Bosna, Midilli gibi mülteci kamplarındaki felaket durumuna karşı protestolar ve taleplerle birleştirilecek. Nisan ayında X Günü’ndekilere benzer eylemler düşünüyoruz. Alassa’nın bireysel beyanları orada kabul edilebilir ve kabul edilmelidir. Bu daha sonra yerel halk tarafından teşvik edilmeli, müttefiklerin böyle bir şey yapması için irtibat aranmalıdır.

18 Şubat’taki duruşmadan hemen önce Stuttgart idare mahkemesi önünde bir miting yapılacak.

Alassa Mfouapon

Kamerunlu mülteci Alassa Mfouapon, kendisini İtalya’ya sınır dışı edilme tehdidine karşı Karlsruhe’deki idari mahkeme önünde üzün süre savundu.

29 yaşındaki mülteci, Ellwangen’deki mültecilerin haksı bir şekilde sınır dışı edilmelerini engellemek için basına çağrı yaparak, ‘’Şimdiye kadar bizim hakkımızda hep birileri konuştu. Şimdi biz kendimiz konuşmak istiyoruz!’ demiş ve yüzden bir süre İtalya’ya sürgün edilmişti. Tüm bu haklı verdiği mücadele sonucunda kendisinin mülteciliği tanındı.

Tags: , , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑