Mültecilik

Published on Eylül 18th, 2020

0

AvEG-Kon: Sınırlar açılsın, ırkçılığa hayır!

Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AvEG-Kon), yaptığı yazılı açıklamayla mültecilere sahip çıkılması için çağrıda bulundu.


Avrupa Demokrat Haber Merkezi

Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AvEG-Kon) tarafından yapılan açıklama şöyle:

SINIRLAR AÇILSIN, IRKÇILIĞA HAYIR! 

Alevler Midilli adasında bulunan Yunanistan’ın en büyük mülteci kampını kül ederek 13.000 insanı barınaksız ve korumasız bıraktı. 

Avrupa Birliği ve Yunanistan hükümeti yaşanan felaketin doğrudan sorumlusudur. Avrupa Birliği’nin ırkçı göçmen politikası, özellikle göçmenleri Avrupa’ya ulaştırmamak için çıkarılmış sınır yasaları binlerce kişiyi insanlık dışı koşullarda yaşamaya mahkûm etti. 

Sadece 2.800 kişiye yetecek bir kapasiteye sahip olan Moria kampına 13.000 kişi sıkıştırıldı. İnsanlık dışı koşullarda yaşamak zorunda bırakılan sığınmacıların her gün yaşam savaşı vermekteydiler. AB bu yüz kızartıcı durum konusunda herhangi bir sorumluluk almıyor. Göçmenlerin yaşamak zorunda bırakıldığı bu koşullar AB ve Yunanistan tarafından mültecilerin adadan çıkışını engelleyerek felakete adeta davetiye çıkarttılar.  

Avrupa Komisyonu başkanı Ursula von der Leyen bir kısım refakatsiz çocuğu bir şekilde yeniden konumlandıracaklarını açıkladı. Bunun dışında tüm göçmenler için bir çare bulamayacaklarını söyledi. Bu kocaman bir yalandır. AB, her göçmene sadece sınırlarını açarak daha mutlu bir gelecek verebilir. 

Yangından dolayı binlerce insan adanın ana şehri Midilli’nin etrafındaki tepelerde ve yollarda açıkta kalmış durumdalar. Yunan polisi şehrin yollarını kapatmış ve göçmenlerin girişine izin vermemektedir.  

Şimdi 13 bin çaresiz insan Avrupa’nın korkunç ve kaçınılmaz sonuçları olan sınır yasaları yüzünden Midilli’de yersiz yurtsuz kaldı. Bunun tek çözümü AB’nin sınırlarını açması ve herkes için konaklama ayarlamasıdır, ancak AB hükümetleri bu insanları tuzağa düşürmeye ve ellerinden geldiğince çok sayıda göçmeni sınır dışı etmeye çalışıyorlar. 

Bu durum, savaş alanlarından göç yollarına çıkmak zorunda kalan ve toplumun en savunmasız insanları olan mülteciler ve göçmenlere karşı AB’nin yaşam hakkı tanımayan politikasının bir parçasıdır. Göçmenler ve mülteciler, aslında küresel emperyalist-kapitalist sistemin neden olduğu tüm toplumsal hastalıkların günah keçisi ilan ediliyorlar. Bu politikalar, faşist grupların ve devlet güçlerinin evlere, işyerlerine ve kamplara yönelik ırkçı saldırılarına ve kundaklamalarına kapı açarak birbirini besliyor. 

Faşist grupların gösteriler düzenlemeleri için binlerce polisle koruyan devletler, anti-faşist yürüyüş ve mitingleri yasaklıyor ve onlara barbarca saldırıyor. 

Barınma ve işsizlik krizleriyle baş edemeyen burjuva politikacılar bize, “önce kendi kendimize bakmamız” gerektiğini söylüyor. İnsanlığın yanındakiler ise, mültecilerin zaten kendimiz olduğunu söylüyorlar. Emperyalist ve işgalci savaşların yarattığı yıkımlardan dolayı göç etmek zorunda kalan işçi ve emekçiler ile beraber, onların hakları için mücadele yürüten bir hareket inşa etmek artık kaçınılmaz bir hal almıştır.   

Toplumumuzda hiç kimsenin mülteci kampında yaşamasına gerek olmayacak kadar kaynak var, ancak bu kaynakların kullanımı, yoksulluk, ırkçılık ve savaşa dayalı bir sistem olan kapitalist sistemin kendisine meydan okumayı gerektiriyor. 

AB üyesi devletlerin mültecilere sınırlarını açmasını, tüm mülteciler için insani ve yaşanabilir koşullar oluşturma sorumluluğunu göstermesini, mültecilerin ve göçmenlerin suçlanmasına son verilmelidir. 

AvEG-Kon olarak, Avrupa işçi ve emekçilerinin mültecilere sahip çıkmaya ve AB devletlerinin bu vahşete son vermeleri için eyleme geçmeye çağırıyoruz. 

Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AvEG-Kon) 

Tags: , , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑