Sağlık

Published on Kasım 16th, 2020

0

AvEG-Kon: Virüsten kapitalizm sorumludur!


“Virüsten kapitalizm sorumludur” başlığıyla yazılı bir açıklama yayımlayan Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AvEG-Kon), halkın ve çalışanların haklarının korunması ve yaşamlarının kolaylaştırılması çerçevesinde bir dizi istemlerde bulundu..

[9]

Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AvEG-Kon) tarafından yapılan açıklama şöyle:

VİRÜSTEN KAPİTALİZM SORUMLUDUR!

Azami kar mantığına göre örgütlenen kapitalizm sadece insana düşman değil, doğaya da düşmandır. Doğa ne kadar tahrip ediliyorsa o kadar da yeni hastalıklarla ve doğa felaketleriyle karşı karşıya kalıyoruz. Bu yüzden virüse karşı mücadele kapitalist sisteme, kapitalist mantığa ve kapitalist doğa anlayışına karşı mücadele olmalıdır.

Virüs karşısında eşitlik yok!

Egemenler başta virüs karşısında herkes eşittir yalanıyla bizleri kandırmaya çalıştılar. Toplum, ezen ile ezilen arasında bölündüğü sürece, olanaklar ve yaşam koşulları eşit değildir. Virüs karşısında aynı şekilde önlem alma şansına herkes sahip değildir.  Kapitalistler, mülk ve üretim araçlarına sahip olanlar ve üst düzey çalışanlar evden çalışabilirken; sanayi proletaryası, sağlık emekçileri, kasiyerler, eğitim emekçileri vb. her gün işe gitmek zorundadırlar. Hastalık ve ölümle yüz yüzedirler. “Virüs karşısında herkes eşittir” sloganının tek amacı, çoğu göçmen ve kadınlardan oluşan ezilenlerin gözünü boyamak ve haklı tepkilerin önüne geçmektir.

Her şeyin merkezinde insan olmalı!

Kapitalistler, neoliberal politikalar gereği son yıllarda sağlık dalında ciddi kısıtlamalara gittiler. Bunu birçok bilim insanının olası salgınlara karşı uyarılarına rağmen yaptılar. Bugün virüsten dolayı hastanelerde yaşanan ölümlerinin önemli kısmı kapitalist düzenin insana ve doğaya bakış açısından kaynaklanıyor. Onlar için para her şeydir, insanlık ise bir hiç.

İnsanların ölümünü göze alan siyasi temsilciler bugün hastanelerde günlerce uyumadan aralıksız çalışan sağlık emekçilerini överek kendi hatalarını örtbas ettiklerini zannediyorlar. Bu kişilerin büyük iki yüzlülüklerini her fırsatta teşhir etmeliyiz. Hastane personelin övgüye ihtiyacı yoktur! Sağlık emekçilerinin sayısının arttırılmasına, çalışma koşullarının düzeltilmesine ve ücretlerin yükseltilmesi asıl ihtiyaçtır.

Burjuvazinin “evde kal” çağrısı da yaşamını emek gücüyle idame eden insanlar için boş bir laftan başka bir şey değildir. Parası olan, zengin olan, üretim araçlarına sahip olan, üst düzey bir işte çalışan insanlar sadece evde kalarak yaşayabilirler. Emeğinden başka bir şeyi olmayan işçi sınıfının yaşayabilmesi için çalışması zorunluluktur. “Evde kal” çağrısının gerçek anlamını kazanması için devletin patronlara milyarlar hediye etmesi yerine, tüm işçi sınıfını ücretli izne ayrılması gerekir. Ancak bu da kapitalist toplumun ve devletin tabiatına aykırı olduğu için mümkün değildir.

Taleplerimiz:

– Sağlık personel sayısının ve ücretlerinin artırılması.

– Özelleştirmelerin durdurulması.

– Kısa çalışma sürelerinde bulunan işçilerin ücretlerinin tamamının ödenmesi ve ücretlerin artırılması.

Kim kazandı? Kim kaybetti?

Virüs en fazla işçi ve emekçiler kaybettirdi. En fazla işçi ve emekçiler kendi hayatlarını ve yakınlarını kaybettiler. İşten atıldılar ve kısa çalışma uygulaması sonucu gelirleri düştü ve fakirleştiler. Virüsten yerli işçi ve emekçilere göre daha fazla zarar gören göçmen işçilere yönelik ayrımcı ve ırkçı yaklaşımlar daha fazla gelişti. Sosyal olarak devletin sunduğu olanaklardan en az onlar yararlanabiliyorlar.

Virüs, zaten ekonomik krizden dolayı iflas eşiğinde olan büyük şirketlere, yani kapitalizmin işine yaradı. Virüs kapitalist tekellerin devletten yardım paketi adı altında milyarlar alarak şirketlerini kurtarmasının yolunu açtı.  İşçileri ve emekçileri sessiz sedasız işten atarak veya kısa çalışma koşullarına zorlayarak, ücretleri düşürdüler. Üretimi yavaşlattılar ve fazla ürünleri bu arada satabildiler. Toplu iş sözleşmeleri ya hiçbir artış olmadan ya da sembolik zamlarla patronların lehine sonuçlandı. Aynı zamanda patronlar herhangi bir tepki almadan fabrikalarını ucuz iş gücü cennetlerine dönüştürdüler.

Taleplerimiz:

– Şirketlere ödenen milyarlar halka geri ödenmeli!

– Test kitleri arttırılsın. Hastalık belirtisi görülen herkes için ücretsiz test noktaları kurulsun.

– Sağlık, ilaç sanayi gıda sektörü gibi, zorunlu iş kolları dışında üretim durdurulsun.

– Kadına yönelik artan şiddete karşı ek koruyucu tedbirler alınsın.

– Mülteci kamplarında yaşam ve sağlık koşullarının düzenlenmesi. Çok sayıda mültecinin bir arada kalışının engellenmesi. Hijyen ve gıda malzemelerinin ücretsiz dağıtılması.

Görevlerimiz:

Corona pandemisiyle birlikte kapitalizmin insana ve doğaya yaklaşımı daha net biçimde gözler önüne serildi. Milyonlarca işçi ve emekçi bu toplumda kendilerini daha fazla virüs, daha fazla ölüm ve hastalık beklediğini anladılar ya da sezinlediler.

Haksızlığa sessiz kalmamak, yerli ve göçmen işçiler olarak ortak mücadele hattını geliştirmek, ortak ittifaklar kurmak karşımızda duran mücadele görevlerinin başında geliyor. Burjuvazinin eylem ve sokağa çıkma yasaklarına karşı ancak birlikte cevap verebiliriz.

Kapitalizm kaderimiz değildir! Onun yarattığı hastalıklar, kötü yaşam ve çalışma koşulları da kaderimiz olamaz! Biz ne kadar örgütlü mücadele edersek, salgın koşullarından kaynaklı can kayıplarını önler ve daha sağlıklı ve mutlu bir yaşama ulaşabiliriz.

Çağrımız dayanışmamızı güçlendirelim, birleşik mücadelemizi büyütelim. Örgütlü bir güç olduğumuzda yaşadığımız sorunlara çözümler bulup, çözümleri kalıcı hale getirebiliriz.

Gelecek ellerimizdedir…

AVRUPA EZİLEN GÖÇMENLER KONFEDERASYONU

AvEG-KON

Tags: , , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑