Published on Ocak 19th, 2022
0Beştaş: Irkçılığa karşı Dedeoğulları davasını sahiplenelim
Dedeoğulları davasına ilişkin basın toplantısı düzenleyen Çetin Dedeoğulları ve HDP Grup Başkanvekilleri Beştaş ve Oluç, bu katliamın ırkçı bir katliam olduğunun altını çizdi. Fail Mehmet Altun’un tıpkı Onur Gencer gibi tetikçi olduğu ve korunduğuna dikkat çekilen toplantıda, failin korunduğu da eklendi. HDP Grup Başkanvekilleri, Çetin Dedeoğulları’na hukuki ve siyasi olarak süreci takip edeceklerinin sözünü yineledi.
Konya’nın Meram ilçesinde gerçekleşen ırkçı katliamda, 7 kişilik Dedeoğulları ailesinin kalan tek bireyi Çetin Dedeoğulları, amca Erdal Rifatoğulları ve dava avukatlarından Ebru Akkal, Halkların Demokratik Partisi’ni (HDP) ziyaret etti. Aile, HDP Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç ile görüştü.
Görüşmenin ardından Çetin Dedeoğulları, HDP Grup Başkanvekilleri Beştaş ve Oluç, HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede ile birlikte HDP Grup toplantı odasında açıklamalarda bulundu.
OLUÇ: HUKUKİ VE SİYASİ MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK
HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, katliamın nasıl gerçekleştiğini
hatırlattı. Katil Mehmet Altun’un katliam öncesi telefonunun
resetlediğini hatırlatan Oluç, “Tetikçi belli ama azmettirenler bu işin
arkasında olanlar kimler. Bu konuda ciddi sorular var. Soruşturmanın
genişletilmesi gerekiyor. Konya Cumhuriyet Başsavcısı ve konuyla ilgili
savcılar meseleyi tetikçi ile sınırlayıp örtme çabası içindeler. Ailenin
ve avukatların taleplerini dinledik. Konunun takipçisi olduğumuzu
söyledik. 7 kişi katledilmiştir. Meselenin üstünün örtülmemesi gerekiyor
bu konunun takipçisi olacağız hukuki olarak aileye her türlü desteği
vereceğiz ve siyasi olarak konunun takipçisi olacağız. Ziyaretleri için
teşekkürler ediyoruz. Bu konu şu açıdan önemli. Geçen yıl Konya Meram’da
yaşandı bu olay. Kürt ailelere yönelik çeşitli illerde benzer
saldırılar yaşanıyor, bu saldırıların ortadan kalkması ve nefret
iklimine son verilmesi gerektiğini söylüyoruz. Asıl azmettiriciler ve
planlayıcılar ortaya çıkarılmadan olaylar devam ediyor. Bu konudaki
hukuki ve siyasi mücadelemiz devam edecektir” ifadelerini kullandı.
DEDEĞULLARI: YARGININ KONUYU İYİCE ARAŞTIRMASI GEREK
Çetin Dedeoğulları da şunları söyledi: “Her defasında bu dosyaya heyet,
vekil gönderiyorsunuz. Takipçisi olduğunuzu görüyorum. Hem partilerin
hem de insanların bu davanın takipçisi olmasını istiyorum. Aileme karşı
olan insanlık dışı olaylardır. Bu olayın katilin söyledikleriyle sınırlı
kalmaması ve araştırılması ve tamamı ile araştırılmalıdır. Savcılık bu
konuda katilin söyledikleriyle sınırlı kalmış. Herhangi bir araştırma
yapılmamış, avukatlarımız araştırıyor. Hem partilerin hem insanların hem
medyanın bu olayın üstünde durup araştırmasını istiyorum. İnşallah
adalet yerini bulacaktır. Dosyaya bakan savcıların, hakimlerin
avukatların konuyu iyice araştırılması gerekiyor.”
BEŞTAŞ: YENİ KATLİAMLARA SEBEBİYET VERİYOR
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Çetin Dedeoğulları ile uzun
bir görüşme yaptıklarını belirtti. Davayı ilk andan itibaren yakından
izlediklerini de sözlerine ekleyen Beştaş, “Büyük bir katliam, bir
ailenin yok edilmesi karşısında hiçbir duyguyu ifade etmek mümkün değil.
Kendisine başsağlığı diliyorum. Ailesine sevenlerine bize düşen geride
kalanlara düşen geride kalanların gücü organizasyonu ortaya çıkarmak
yani hakikati bulmaktır, yani yeni katliamları önlemektir. Yakın
tarihimizde cezalandırılmayan her katliam yeni katliamların habercisi
oluyor. Yeni katliamlara sebebiyet veriyor. Bunu Roboskî’den biliyoruz.
Cezasızlık yeni katliamların yaşanmasına neden oluyor” diye de ekledi.
‘SAVCILIK YETERİNCE ARAŞTIRMA YAPMADI’
Dava dosyasında bir isteksizlik olduğuna işaret eden Beştaş, şöyle devam
etti: “Bu katliama giden yolu araştıran Konya Başsavcısı ve emrindeki
savcıların yeterince araştırma yapmadıklarını, delil toplamadıklarını
görüyoruz. Katilin ifadesi ile sınırlı kalarak dava açmışlar. 12
Mayıs’ta aynı aileye karşı başka bir saldırı var ve orada 8 sanık var.
Oradan iki sanık tutuklu kalmış. Savcı ve sanıklar anlaşmış. Savcı bu
olayda birileri üstlenmiş diğerlerini serbest bırakalım demiş. Savcı ile
saldırganlar arasında bir anlaşma olmuş ve saldırganlar serbest
bırakılmış. Sonra ne olmuş 30 Temmuz’da katliam olmuş. Bu katliamı
yapanlar adım adım serbest bırakılmıştır.
‘MEHMET ALTUN DA TIPKI ONUR GENCER GİBİ TETİKÇİ’
Mehmet Altun, Onur Gencer gibi çok para harcayan, lüks otellerde kalan
bir vatandaş. Bu katliamı tek başına gerçekleştirdiği iddia ediliyor.
Biliyoruz ki bir kişi tek başına böyle bir katliamı gerçekleştiremez.
Başsavcılık katili koruyarak, HTS kayıtlarını bile dosyaya koymamış.
Daha da vahimi eve konulan kamera var. Kamera kayıtlarından bu katliam
ortaya çıktı. Düşünün o kamerayı koymasalar o bir kişiyi bile
tutuklamayacaklardı. Ailenin kendi arasındaki Whatsapp konuşmaları bu
işin nasıl olduğunu ortaya çıkardı. Dosyaya konulan HTS kayıtlarının
yeterli olmadığını söylüyoruz. Burada maddi delil, arka plan aranmamış.
İktidar yetkileri ilk günden beri bu saldırı ‘ırkçı saldırı değildir’
açıklamalar yaptılar. Biz HDP olarak tabii ki bunun ırkçı bir saldırı
olmasını istemeyiz. Ama bunun yolu ırkçılığı reddetmekten geçmiyor. Bir
katliam ırkçılık ile yapılmışsa bunu reddetmekten geçmiyor. Tam tersine
bunu engellemenin yolu Kürt ailelere yönelik yapılan ırkçı saldırıları
cezalandırmaktan geçiyor.
‘POLİSLER FAİLLERİN YANINDA OLDUĞUNU GÖSTERDİ’
Tıpkı diğer katliamlarda olduğu gibi burada organize ve örgütlü bir
saldırı var. Bu aile bir yerden güç alıyor, dayanakları güçlü, buna
güveniyorlar. Buna ilişkin vahim bir olay yaşandı duruşmada. Duruşma
salonunda bulunan kolluk ailenin katile tepkisi sonucu polis içeri
girerek aileye saldırdı. 5 kişi darp edildi 3 kişi de kafa kırıkları
var. Biz iktidara soruyoruz? Bu katliam davasında katilleri korumak
dışında bir göreviniz yok mu? Kimin tarafındasınız öldürülenlerin mi
öldürenlerin mi? Burada kolluğun tutumu tamamen yargılanan yani
faillerin yanında oldukları yönündedir. Oysa hukuk ilkeleri mağduru daha
çok korur.
‘SAVCILARIN GÖREVİ DELİLLERİ ORTAYA KOYMAKTIR’
Bu duruşma ve davalar devam edecek. Sonuna kadar takip edeceğiz. Katliam davası 8 Şubat’ta yeniden görülecek. Biz Türkiye’deki bütün hukuk kurumlarını baroları, insan hakları örgütlerini, kadın kurumlarını, demokrasiden yana ırkçılık karşısında olan herkesi Konya’da görmek istiyoruz, onları davet ediyoruz. Yeni katliamlar yaşanmasın diye hakikat ortaya çıksın diye Dedeoğulları’nın yanındayız. Savcılara da çağrı yapıyoruz; sizin göreviniz sanıkları korumak değil, delilleri ortaya koymaktır.”
(ETHA)