Makaleler

Published on Ocak 5th, 2021

0

Bilim insanları ve aşı – Mustafa Kumanova


Şu bilimsel hassasiyetli salgın günlerinde Batı ve onların kullanım ve yüksek pazar değerlerine tabi diğer ülkeler, ulusal ticaret ve emperyalist politika çarkı içerisinde günden güne yoksullaşan ezilen halkların başkaldırmaması ve ayaklanmaması için “düzgünce sıkıştırılmış insan balyaları imal ediyorlar, ancak “demir kasnak içerisinde”(Tagore). Ve tüm bu olup bitenler bilim insanlarının ve entelektüellerin gözleri önünde cereyan ediyor. 

Korona virüs günlerinde bilim insanlarından çok daha fazla ahlaki duyarlılık ve insancıl sorumluluk bekliyoruz. Toplumda böyle bir algı oluşuyor. Oysa bilim insanlarının sosyal hayatın sorunlarından uzakta yerleşik düzene hizmet ederek hayatta kalmaya çalışanlar olduğunu göz ardı ediyoruz. Bu sistemde herkes hayatta kalmak için bir şeylerini satıyor. Kas güçlerini, bedenlerini, yeteneklerini, yaratıcılıklarını ve benzeri şeyleri. Bilim insanları neden beyinlerini satmasınlar? 

Bilim insanlarının çevresinde neden hep servet sahibi zenginler vardır hiç merak ettiniz mi? Çünkü, “Milyonerler entelektüel/bilim adamı biriktirirler”(Michelangelo Antonioni – La Notte). Ve bilim insanları ve entelektüellerin büyük bir çoğunluğu günümüzde hayatta kalmak için bağımsızlıklarını başarı/para ile takas ettiler. Kişisel çıkarları toplumsal çıkarlarla çatışmaya girdiği noktada insanın tüm ontolojik değerlerini bir çırpıda terk ettiler. Artık bilim insanları sosyo/kültürel söylemlerden kopmuştur. Böyle olduğu için de kendilerine sorulduğunda siyaset ile ilgilenmediklerini söylerler. Bir anlamda kendilerinden ve kendi vicdanlarından kaçarak kurdukları iç savunma mekanizması bilinçlerini rahatlatır. Çünkü onlar bilim alanında görevlerini yerine getirmenin huzuru içinde toplumsal kargaşaların uzağında sosyo/kültürel çatışmalardan kopuk camdan bir kafesin içinde yaşarlar. Çevrelerindeki milyonerlerin kendilerine sağladığı konforla… 

Şu bilimsel hassasiyetli salgın günlerinde Batı ve onların kullanım ve yüksek pazar değerlerine tabi diğer ülkeler, ulusal ticaret ve emperyalist politika çarkı içerisinde günden güne yoksullaşan ezilen halkların başkaldırmaması ve ayaklanmaması için “düzgünce sıkıştırılmış insan balyaları imal ediyorlar, ancak “demir kasnak içerisinde”(Tagore). Ve tüm bu olup bitenler bilim insanlarının ve entelektüellerin gözleri önünde cereyan ediyor. 

Bugün gündemin en çok tartıştığı konu aşıdır. Her politik meselede yaratılan bizden olanlar/bizden olmayalar ayrımcılığı, burada da kendini aşı savunucuları/aşı karşıtları olarak gösteriyor. Oysa tartışılması gereken işçi sınıfının/ezilen halkların bilimsel üretim üzerinde neden demokratik bilgi ve denetim haklarının olmayışı olmalıdır.  Çünkü kapitalizm altında gerçekleşen tüm üretim de olduğu gibi bilimsel üretim de hiçbir şekilde demokratik yollardan emekçiler tarafından kontrol edilemez. 

Bir ilaç şirketi için asla bir çözüm değil de tedavi üretmek ve teknolojik sıçramalar için çabalamak yerine kademeli “ilerlemeler” sunmak çok daha işlevsel-karlı olduğu gün gibi ortadadır. Kapitalizmin amacı da her ne olursa olsun daha fazla kar etmek ve daha fazla genişlemektir. 

Bu nedenle, kapitalizm altında bilimin ürettiklerinin geçerliliğini güvenilir ve derli toplu bir şekilde bir bilgi vasıtasıyla toplumun yararına olup olmadığını değerlendirme imkanlarına sahip değiliz. Ve biliyoruz ki, bilimsel üretimi kontrol edenler emekçiler değil bir avuç azınlık. Bilimi finanse eden devletler, düzenleme kurumları, bilimsel vakıflar ve efektif talep doğrultusunda bilimi pazarlanabilir emtia üretmek için kullananlar ve devlet kurumları tarafından teknolojileri bulunsa ve geliştirilse bile ona el koyan özel şirketler ve devasa endüstriler ve de tüm kapitalistler ve çoğunluk bilim insanları için ekonomik kaygılar bizim ihtiyaçlarımızdan önce gelir. 

Devletlerden bilimsel üretimin toplumsal faydasını beklemek naiflik olur. Çünkü devletler ezilenlerin değil ezenlerin yanındadır. İşte bu yüzden, bilimin tüm insanlığın ve doğanın yararına kullanılması için bizler sosyalizm adına mücadele ediyoruz.


Mustafa Kumanova – 05.01.2021

Tags:


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑