Makaleler

Published on Mart 27th, 2021

0

Bilinç altının dışa vurumu, itirafı! – Resul Erenler

Hürriyet muhabiri Tülay Demir’e röportaj veren AKP’li Mahir Ünal “Hazırlıklarımızı tamamlamamız 19 yıl sürdü, asıl şimdi başlıyoruz” dedi. Aslında bu bir itiraf, bilinç altının dışa vurmuş hali olarak algılanmalı. 19 yıl, neyin hazırlığının yapıldığını sormak gerek. Bu söylemde birçok şey çıkarmak mümkün, ama en can alıcısı, mevcut ülkeyi tüm kurumlarıyla dönüştürmek ve hayallerindeki din devletini ilan etmek ilk akla gelen oluyor. Mahir Ünal bu konuda samimi bir itirafta bulunmuştur. Samimi diyorum, çünkü bunların vaz geçilmezleri arasında mevcut ülkeyi bir din devleti yapmak gibi bir hedefleri var Mahirinde söylemeye çalıştığı bu olsa gerek. 

19 yıl tek başına iktidar olan AKP, her alanda ülkeye dini esaslarla (şeriatla) yönetmek için çalıştı ve bu konuda bugüne kadarki icraatlarına bakmak yeterli. Adeta toplumu yavaş yavaş alıştırdılar ve ülkenin kurucusu olmakla övünenlerde seyretmekle yetindi. 

Eğitim alanında bugüne kadarki icraatlarıyla; yoz, kabullenici sormayan sorgulamayan, itaat ve ‘padişahım çok yaşa’ diyen bir nesil yetiştirdiler. Diğer tarafta, askeri alanda da kendi silahlı gücünü oluşturduklarını söylemek abartı olmaz. Devletin tüm kurumlarını kendi arzuladıkları yönetim biçimine göre yeniden ve çaktırmadan (aslında açık yaptılar) dizayn etiler. Mahir Ünal’ın övünerek itiraf ettiği tamda bu. Bugüne kadar yapmak istediklerinin ön hazırlıklarının tamamlandığın ve esas olması gereken aşamaya gelmiş olduklarını samimi bir şekilde itiraf ediyor, söylüyor Mahir Ünal. 

Recep Tayyip Erdoğan’ın başından beri hayalini kurduğu ve dini esaslarla yönetilen bir yönetim biçiminin hazılığımıydı diye sorulsaydı Mahir Ünal’a, eminim evet diyecekti?  Evet diyecek, çünkü bunların aklında toplumu ileri taşımak demokrasi, insan hak ve özgürlükleri konusunda bir şeyler yapmak olmadığına göre, geriye tek bir şey kalıyor: hayallerindeki o din devletini ilan etmek 

Recep Tayyip Erdoğan, Müslüman Kardeşler örgütünün önemli bir kadrosu. Bu konuda Alper Birdal ve Yiğit Günay’ın yazdığı “Arap Baharı’ Aldatmacası” kitabında yer verilen bilgiye göre, Recep Tayyip Erdoğan’ın Müslüman Kardeşlerle var olan ilişkisi 70’li yıllara dayanıyor. Müslüman kardeşlerin Ortadoğu’da ne yapmak istedikleri ve amaçlarının ne olduğunu, terörist bir örgüt olduğunu bilmeyen yok. Tüm dünya onları terörist görüyor. Anlaşılıyor ki Recep Tayyip Erdoğan bilmiyormuş! Bilseymiş bu terör örgütüne üye olmazmış!

Ilımlı İslam projesi adı altında bölgeyi yeniden dizayn etmek isteyen Emperyalistlerin iktidara taşıdığı bir kişi Recep Tayyip Erdoğan. Emperyalistler onun Müslüman kardeşlerle var olan ilişkisini biliyordu muhakkak ve bu ilişkinin öyle sırada bir ilişki olmadığını da. Ama yine de onu Türkiye’de iktidar olmasında rahatsız değildiler. Çünkü onun üzerinde ılımlı İslam projesini yürütmeyi düşünüyorlardı ama tersi oldu. Çünkü o, Müslüman kardeşler örgütünün yeminli bir militanıydı ve bölge devletlerinin, İslami değerlerle-şeriatla yönetilmesi için yemin etmiş biri. 

Bir yanda emperyalistlerle ilişkilerini iyi tutmaya çalışırken, diğer yanda Müslüman kardeşlerin illegal örgütlenmeleriyle de ilişki içine girerek bölgede Müslümanların liderliğine oynadı. Bu konuda o kadar pervasızdı ki boyundan büyük işler bile kalkıştı. Oyun kurucu havalarına bile girdi. Boyunda büyük işlere kalkıştığı için, emperyalist destekçilerini bir bir kaybetti. Ve yalnız kalmaya mahkûm oldu. Onlara yeniden yaranmak için bir Putin’in, bir Trump’ın kucağına oturmaktan başı döndü ve halada birine yaranmış değil. Joe Biden-yeni başkanda hala kendisine göz kırpmış değil.

Mahir Ünal, “Hazırlıklarımızı tamamlamamız 19 yıl sürdü ve asıl şimdi başlıyoruz” biçimindeki açıklamasını bazı tepkiler üzerine her ne kadarda yanlış anlaşıldım demiş olsa da her zaman olduğu gibi bu itirafla geçit yoklaması yaptırıldı ona. AKP bu gibi konularda oldukça usta ve bu tür açıklamaları boşuna yaptırmaz Recep. Önce söylerler, geçitleri yoklarlar ve ona göre önlem alırlar ve kafalarındaki projeleri hayata geçirilip geçirilmeyeceğinin zamanımı değilmi ona göre hareket ederler. Bu konuda Recep oldukça deneyimli biri, biliyor ki karşılarına dikilecek etkili bir güç, etkili bir muhalefetin yok. Verilecek tepkilerin birkaç demeçten öteye geçmeyeceğini biliyor. 19 yıllık iktidarlarında, yaptıklarına karşı çıkanları çok iyi tanıyor. Ne kadar etkisiz ve önemsiz olduklarını da çok iyi biliyor. 

İstanbul Sözleşmesinden bir gecede yayınlanan bir kararnameyle çekilme, sanırım ilerde yapılacak olanlara ilişkin bir ip ucu veriyordur. Bu iktidarın, çok uyuz olduğu laikliğinde bir karar nameyle kaldırılamayacağının ve onun peşinde ülkenin adının “Türk İslam cumhuriyet” olamayacağını garantisini kim verebilir?

AKP 19 yılda ülke ekonomisini yandaşlara peşkeş çekerek ülke halklarını dayanılması güç sıkıntılara sürükledi. Bu ülkenin ne kadar birikim varidiyse bugüne kadar, Recep ve oğulları başta olmak üzere yandaşlara peşkeş çekildi ve dünyanın en zenginleri arasına girdi Recep. 

Diğer tarafta cumhuriyetin var olan kurumları dönüştürülerek, çağdışı, gerici anlayışını hakim kıldı ve kendisine bağımlı hale getirdi. Onun için bu kadar rahat ve pervasız. 

Mahir Ünal’ın bu açıklaması, yenide iktidar olacaklarının sanki bir garantisi varmış gibi, devleti dönüştürmeye işaret ediyor ve diğer yanda olası tepkileri ölçmek için kendisine verilen bir görevi yerine getirmiş oluyor. 

Bu taktiği HDP’li. Belediyelere kayyum atanırken denediler ve başarılı oldular. Çünkü, herkes sesiz kalmayı tercih etti, basta CHP olmak üzere ne de olsa olan Kürtlere oluyor der gibi. HDP’li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasında aynı şekilde sesiz ve seyirci kaldılar ve kalkması için oy kulandılar. 

19 yılda devletin tüm olanaklarını inşa edeceği çağdışı anlayışı uğrunda pervasızca kulandı Recep. Kurumsal ve alt yapı olarak hayalindeki o çağdışı yönetim biçimine hazır olduğunu (başta askeri alanda olmak üzere) her yanıyla örgütlendiği bir gerçek. En kısa zamanda bu idealini ilan edeceğinden emin olmalısınız, ama başarılı olurumu olmazmı göreceğiz. Birtakım sıkıntıların olacağının bilincinde Recep. Onları da bir biçimiyle aşacağını düşünüyor.  

Mahir Ünal boşuna “Biz bu kongredeki kadrolarla 2023 seçimlerine gideceğiz, bu kadrolarla Cumhuriyet’in 100’üncü yılını karşılayacağız ve ikinci büyük yürüyüşümüze başlayacağız diyor. Merak ediyorum bu ikinci yürüyüş ne? 19 yıl boyunca sağlıkta, ulaşımda, bilişimde, eğitimde, özetle her alanda Türkiye’yi 2023’e hazırladık” diyen Ünal, “Şimdi bize diyorlar ki ‘19 sene oldu, 20 sene oldu’… Biz de onlara diyoruz ki ‘Biz daha yeni başlıyoruz’…” ifadelerini kullandı. Bu söylemde ne anlam çıkarılır okuyan arkadaşlara bırakıyorum…


Resul Erenler – 27 Mart 2021

Tags: ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑