Bir direniş izlenimi | L.Michel Destan

Paris’te Monoprix marketler zincirinin Republique şubesinde çalışma koşullarının düzeltilmesi için başlatılan grev 7. gününde büyük bir kararlılıkla devam ediyor.

Grevciler ve sendika temsilcilerini ziyaret ederek dayanışmada bulunurken coşkunun, birlikteliğin ve kararlılığın enerjisini, dayanışmanın güzelliğini iliklerime kadar hissettim. Grevciler dayanışma kutusuna atılan her yardım için alkışlarla teşekkür ederken mağazaya gelen müşterilerin kimi zafer işareti yaparak, kimi yumruğunu kaldırarak ve kimi de alkışlayarak desteğini sunuyor. Elinde megafonuyla grevci müşterilere seslenerek grevin nedenlerini ve taleplerini sıralıyor. Yıllardır mağazada çalışan emekçiler, artık bir çok müşteri ile aile gibi olmuşlar. Özelikle yaşı ilerlemiş müşteriler robot kasalar değil insan sıcaklığıyla merhabasını ve nasılsınız diyen kasiyer ve çalışanlar istiyoruz diyerek grevin ne kadar insani değer ve talepler taşıdığını ifade ediyorlar.

Grevin 6. günü demiryolu işçileri kitlesel ziyarette bulunarak sınıf dayanışması gösterdi. Monoprix müdürü polis çağırarak işçi sınıfının dayanışmasını engellemeye çalışsa da direniş karşısında daha da öfkelenmekten başka bir sonuç elde edemedi. Grevin 7. gününde ise grevciler içerideki direnişlerini coşku ile sürdürürken patron yandaşı müdür, kepenk indirerek müşterileri ve grevle dayanışma ziyaretine gelenleri içeri almamaya başladı. Mağaza müşterileri ile grevciler arasındaki dayanışma köprüsünü yıkmak isteyen yönetici CGT, sendika temsilcisiyle görüşmeyi red ediyor şimdilik.

Grev yerini ziyaret ederek dayanışmanın yanı sıra direniş, talep ve beklentileri üzerine sorularımı yönelterek belki direnişlerine bir soluk katabilirim diyerek sizlerle paylaşıyorum.

CGT işyeri temsilcisi Sadrine yaklaşık üç aydır göreve başlayan yeni müdürün, mağaza çalışanlarının saat 7 yerine 6’da işe başlamasını istiyor. Bu da işe gelmek için sabahın 4’ünde evde çıkmak demektir ama toplu taşıma işe saat 5 buçukta başlarken işe gelmenin mümkün olmadığını belirtiyor Sadrine. Müdürle yaptıkları görüşmede bu saatte işe başlamanın mümkün olmadığını ifade ettiklerini söyleyen Sadrine, kendisine verilen cevabın ise bisiklet kullansın şeklinde olduğuydu. Ayrıca yeni müdür Macron hükümetinin çıkardığı yeni iş yasasının kendisine bu yetkiyi tanıdığına vurgu yapıyor.

Sadrine yeni müdürün iş akitlerini fes etmek yönünde stratejisi olduğunu ve bu nedenle çalışanlara baskı uyguladığını; sudan sebeplerle 4 gün “iş yerine ayak basmama cezası” ve ücretlerini kesme cezası verdiğini söylüyor. Staj yapan öğrencilere de erken saatte işe gelmedikleri takdirde yemek fişlerinin yeni müdür tarafından kendilerine verilmediğini söyleyen Sadrine, bunun legal bir uygulama olmadığını, yasal bir dayanağı olmadığını vurguluyor. Çalışanlar geç kalındığı taktirde de iki günlük yemek fişleri iptal ediliyor.

Sadrine mağaza çalışanlarının yüzde sekseninin göçmen olduğunu belirtirken ırkçılık ile ilgili soruma “Tam olarak, kesinlikle ırkçılık yapılıyor diyemiyorum ama çalışanlara yeni müdür hep burasının Fransa olduğunu hatırlatıyor” diyor. Bir kasiyer de “senin memleketinde böyle mi çalışılıyor burası Fransa” dediğine tanık olduk dedi.

Sadrine müdürün otomatik kasalar için az sayıda genç eleman istediğini bu nedenle yıllardır burada çalışan elemanların işine son vermek istediğini belirtiyor. Ayrıca meslek doktorunun verdiği sağlık raporlarını tanınmadığını ve sağlık problemi olanların durumunu göz önünde bulundurularak uygun bölümlerde çalıştırılmasını red ettiğini sözlerine ekliyor.

ACTİT üyesi grevci Elif 22 yıldır bu mağazada çalışıyor. Elif,180’e yakın çalışanın olduğunu ve yalnızca 25-30 kişinin grev direnişinde olduğunu söylüyor. Çalışan ve direnişçilerin hepsi sendika üyesi değil ama direnişe CGT önderlik ediyor.

Elif grev taleplerinin sermaye tarafından kabul edilemeyecek talepler olmadığını söylüyor çünkü ücret zammı talebi yok. Çalışma koşullarının düzeltilmesi, cezai yaptırımlara son verilmesi, evlere iadeli taahhütlü gönderilen ikaz mektuplarına son verilmesi, otomatik kasa uygulamasının durdurulması, yeterli personel alımının yapılmasını istiyoruz diyen Elif “Tabi ki müdürün istifasını istiyoruz” diyor.

Elif sözlerine şunları ekliyor; “Bir kişiye üç kişinin işini yaptırıyor. İyi verim alınmayınca mağazaya girişi yasaklayıp 4 gün ücret kesintisine gidiyor. Macron’un yeni çıkardığı yasayı dayanak yaparak 10 kişiye bu ceza verildi. Müdür yıldırma politikası izleyip, personel eksiltip otomatik kasaya geçmek istiyor. Biz ve müşteriler bu sisteme karşı çıkıyoruz. Müşterilere yönelik yaptığımız anonslarda Monoprix sizi ücretsiz çalıştırmak istiyor diyoruz ve açıklamalar getiriyoruz. Müşteriler bizimle aynı fikri taşıyor”.

Elif merkezin yani büyük patronların kendileriyle çözüm için kontak kurmadığını bunun da merkezi bir politika olduğunu vurguluyor. Elif’e okuyuculara vereceğin bir mesajın var mı dediğimde “Buradayız, mutlaka sesimizi duyuracağız. Herkesi bizimle dayanışmaya çağırıyoruz. Grev kasasına katkı sunmalarını bekliyoruz. Çünkü direniş süresince ücret alamıyoruz. Ve tabi ki dayanışma ziyaretleri” diyor.

L.Michel Destan – 02.07.2021 – Paris