Makaleler

Published on Kasım 27th, 2021

0

Bu hükümet gidici, sokağın pratik dili esastır | Özgür Gelecek


“Parçalı mücadele yerine parçaların bütününü buluşturmanın ortak sloganını yakalamak gerekir. Her küçük heyecan büyük hayallere giden yolun önünü açar”

Bu hükümeti bugüne kadar ayakta tutan iç ve dış nedenler sermaye tarafından sunulan tüm avansları hoyratça kullanarak bitirmiş vaziyette.

Uluslararası sermayenin dönemsel politikalarına hizmet için sunulan olanakları, sınırsızca ve cüretkarca har vurup harman savuran iktidar ve yandaşları mevcut krizi atlatabilir durumdan uzak kalmıştır.

3 Kasım 2002 yılında toplumun özgürlük, eşit, huzur, ekonomik refah gibi sol ve sosyalist terimleri iyi kullanarak toplumu manipüle eden AKP kullandığı tüm argümanların içerisini boşaltarak kendi sonunu hazırladı.

İktidar olma söylem ve adımları giderek İslami ideoloji ile bezenip devlet içerisindeki olanaklarını artırdı. İktidar olma siyasetinden devlet olma hayallerine ancak bu kadar müsaade edildi. Bugün bu müsaade ve dolaysı ile iktidarda kalma oyunu içeride açık faşist uygulamalarla devam ettirirken dışarıda askeri işgal vb. yöntemler ile yapmaya çalışıyor.

An itibari ile “hükümet istifa” toplumsal öfkenin dışa vurumu, sokaklarda kendisini bulmaya başladı. Ekonomik çöküntü ve doların tavan yapması gelinen aşamada patlamanın eksenini oluşturuyor.

Demokrasi’nin kalıntılarının ortadan kaldırıldığı bir dönemde farklı istem ve kaygılara rağmen sokağın kullanılması esastır. “Hükümet istifa” sloganı yetersiz ve eksik bir slogan olmasına karşın genel toplumun karşılayacağı bir slogan olarak toplumsal öfkeyi bir araya getirebilir.

Dolaysıyla sloganların içeriğini dolduracak politik atmosferin yaratılması ve yaygınlaştırılması ise devrimci /komünist anlayışın yeteneğine ve çabasına bağlıdır. Taktiksel anlamda doğru stratejik anlamda yetersiz bir slogan etrafında toplumun farklı çehresiyle bütünleşme olanaklarını yakalamak önemlidir. Tekel ve Gezi direnişleri burada baz alınabilinir. Çevrenin geniş tutulacağı bu sıcak sürecin politik kazanımlarına yani hareketlenen kitle öfkesinin yanında olmak esas olandır.

Mevcut yükselen bu kitle hareketliliğine devrimci cephede önderlik edemeyeceği gerçeği göz önünde bulundurularak Birleşik Devrimci Mücadele iyi organize edilebilir. Bu hem birleşik mücadeleyi hem de kitle üzerindeki etkiyi geliştirir. Mevcut iktidar bu krizi atlatabilmek açısından farklı oyun ve daha üst boyutta korku atmosferini yayarak sonuç almaya çalışabilir. Ekonomik kriz ve içerideki huzursuzluğu yine HDP ve “terör” argümanlarına sığınarak toplumu manipüleye yönelecektir.

Dış hareketlilikte zaman bulabilirse askeri hareketliliğe çevirebilir. Bu anlamıyla ırkçı şoven yaklaşımları deşifre edici politik manevraların yapılması şarttır. Burjuva siyasi partileri bu öfkeye önce sessiz kalıp büyüyüp geliştiğinde frenleyecektir. Bu anlamıyla birleşik mücadele ve toplumun farklı canlı kesimleri ile devrimci çeper genişletilmesi önemlidir.

Sonuç itibari ile “Hükümet istifa” sloganı ile başlayan hareketlilik ona öncülük yapan güçlerin siyasi ve ideolojik yönelimi ile sınırlanır. Bu öfke birkaç şehir ve mahalle ile sınırlı kalabilir. Ancak bastırılmış öfke ülkenin tüm ücra noktalarına kadar yaygınlık kazanmıştır. Sorun bu öfkeyi açığa çıkaracak araçların bulunmasındadır.

Her halükarda devrimci durum yeni gelişme ve olanaklara gebe. Toplumun devlete değil ama yönetici kurumlara ve iktidara olan öfke ve güvensizliği had safhada. İktidarlar eskisi gibi yönetemiyor. Yönetememe ile ortaya çıkan krizleri yalan, zor ve manipüle araçları toplumun her kesimi üzerinden sürdürmeye çalışıyor.  Bu anlamıyla esasen gelişen toplumsal öfke yükselen kadın mücadelesine ve 25 kasım kadına yönelik şiddete karşı örgütlediği eylemleri ile bütünleşirse iktidar karşıtı bu öfkenin daha yıkıcı sonuçları olur.

Bu adımları işçi, öğrenci, yoksul, emekçi, köylü öfkesi ile bütünleştirmek önemli bir görevdir.

Parçalı mücadele yerine parçaların bütününü buluşturmanın ortak sloganını yakalayalım. Önemli olan ikinci nokta burası. Her küçük heyecan büyük hayallere giden yolun önünü açar.


Özgür Gelecek – 25.11.2021

Tags:


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑