Makaleler

Published on Ağustos 29th, 2020

0

Cehennemin tapusunu alan adam: Martin Luther – Hüseyin Y.

Martin Luther.

İnsanlık tarihinin gördüğü bütün dinlerin temel ve ortak özelliği toplumu baskı altında tutmak için elindeki tek silahı; tanrı, cennet, cehennem ve öbür dünya korkusu oldu!

Hristiyanlıkla başlayan ve öteki dinlerinde toplumu baskı altında tutmak ve egemenliklerini devam etmek için kullandıkları en temel ve önemli bir baskı yöntemi olarak bugüne kadar geldi!

Ortaçağdan günümüze dek hep o korku ile ruhban sınıfı ve kilise toplumun bütün idaresi ile ilk elden sorumlusuydu.

Yasama, yürütme ve yargı din adamlarının ve Kilisenin hükmündeydi. Bu yasalar bütün dinlerin “toplumsal yaşamı” denetim altında tutmak için vazgeçilmez temel yasasıydı.

Cennette gideceklere yer satar, Hristiyanlığa karşı farklı yaklaşım ve eleştiri asla tahammül edilmez ve gerekirse idam da dahil her tür ceza ve işkence onlar için mübahtı!

Onlar engizisyon zindanlarında en aşağılık ve bütün barbarlık yöntemlerini sınırsızca uyguladılar.

Öyle ileri gittiler ki inanmayanların ve Hristiyanlığı eleştiren ve incilin Latince dışında başka dillere çevrisini bile yasaklayan ağır uygulamalara tabi tuttular. Bütün bu uygulamaları bilinmesine karşın bunu reddeden Luther ilk tepkisini İncili Almanca’ya çevirerek bir nevi Kiliseye kafa tutar.

Papa Luther’in bu davranışı karşısında derhal idam kararını açıklar. Bu kararı Luther meydanda yakarak boyun eğmez. Ve o Kiliseyi eleştiren düşüncelerini açıklamaya ve yaymaya devam eder.

Günümüzde de işid ve İslamiyetin bütün barbarlığına karşı bu “deli gömleği” giyinen onurlu tutumu ortaya koyacak böylesi başı dik insanlara ihtiyaç var.

İŞİD’in ve Tr’deki din tüccarlarınında yine aynı korku ile topluma “Cennet” ve “Cehennem” vaadiyle korkutarak saraylarını ve saltanatlarını devam ettirmektedirler!

Cennet vaadiyle bir çok insan kendi kirli çıkarları İçin savaşlara ve ölüme gönderiliyor.

Öteki İslami ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de önde gelen dini ve siyasal yetkilileri ölenlerin cennetlik olduğu Hz Muhammed’e yakın olacakları en büyük mertebe olarak insanları böyle kandırarak ölüme yollamakta.

Öte yandan da kendi çocuklarına da raporlar ve paralı askerliklerle yeni hayatlar kurmakta! Villalar ve Saraylar ile yeni lüks yatlarda yaşamakta!

O korkusuz olduğunu ifade eden din adamları ve din üzerinde politika yapanlar binlerce özel tim ve zırhlı arabalarla gezerken o dedikleri ve de inandıkları o cennette ne kadar da özlem duyduklarını ve inanmış oldukları peygambere de yakın olmaktan hep kaçarlar.

Peki onların bu korkusu niye ki?

Küçük, küçük çocuklar bu korku ile adeta zehirleyerek saatli bomba haline getiriliyor. Bu zihniyetin ellerindeki çocuklar artık bu dünyadan baktıklarını bir an evvel cennete gitmek için aileleri ile bile tartışır bir duruma getirilirken kendi çocukları ise dünyanın en lüks üniversitelerinde ve en modern yatlarda cenneti yaşarlar!

Velakin; korkunun bittiği ve sorgunun başladığı her yerde de onlar korktu!

Cehmemi satın alan Martin Luther artık cehenemin tapusu bende vede cehnem de yer yok korkuyada gerek yok derken cehennemin tapusunu Luther’e satan yargıçlar Luther’in  mahkeme binasının önünde toplanan insanlara hitabı yargıçları oldukça rahatsız eder ve yaptıkları yanlışı fark edeeler, korku bu kez onlar için başlar!

Rivayete göre olay şöyle ceryan eder;

Martin Luther ;

” – Cenneti satıyorsunuz da, cehennemi neden satmıyorsunuz?  diye yargıça sorar.

Yargıç kendisi ile alay edercesine:

”- Satsak kim alır ki! ” der.

”- Ben alacağım, kaç para ise ödeyeceğim. Der!

”- Para istemez, bedava veriyorum.” der yargıç.

Ve yargıçlar kahkalarla gülerek Luther’e cehennemin tapusunu verirler!

Mahkeme binasının önünde merakla bekleyen halka aldığı tapuyu gösteren Luther şunu söyler:

Artık cehennemin sahibi benim.

İŞTE TAPUM!.

Ve şu andan itibaren Cehennemime hiç kimseyi almıyorum! Der!

Yani yer yok.

Halk sevinç içinde bağırıyordu. Artık cennete gitmek için parayla yer almaya gerek yoktu!

Mahkeme binasının üst katındaki odalarından aşağıda olanları seyreden yargıçlar yaptıkları o korkunç hatayı ancak o zaman anlamışlardı.

Ama ,artık iş işten geçmiş ve cehennem korkusu o gün için bitmiş olsa da öteki dinlerin özellikle de İslam dininin de yine elinde bugün aynı silahı görüyoruz!

“Dünyadaki en kârlı ticaret kuşkusuz  din tüccarlığıdır. Etrafımız bugün yine bu yeni özenti içinde olan cennet, cehenem, öbür dünya tüccarları gezer”

Kanmayın bunlara.

“Sermayesi yalan, müşterisi cahillerdir” derdi Aziz Nesin.

Saygılarımla


Hüseyin Y. – 29.08.2020

Tags:


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑