Türkiye

Published on Haziran 7th, 2020

0

CHP’li Gürbüz Çapan; “Yerel seçimleri HDP sayesinde kazandık”

Esenyurt eski Belediye Başkanı ve deneyimli siyasetçi CHP’li Gürbüz Çapan,TV 35’te 8.Gün programına katılarak gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Çapan, İstanbul başta olmak üzere büyük kentlerdeki seçimleri HDP sayesinde aldıklarını söyledi.

CHP’li deneyimli siyasetçi Gürbüz Çapan, HDP’nin Selahattin Demirtaş’ın da çağrısıyla kayıtsız şartsız destek vermesi sayesinde seçimleri kazandıklarını belirterek, HDP’nin bu tavrıyla Türkiyelileştiğini ispatladığını savundu.

Gürbüz Çapan, bu değerlendirmesini, “Eğer HDP kayıtsız şartsız, Selahattin Bey’in çağrısı olmasaydı, İstanbul’u hayal dahi edemezdik. Ankara. Ankara’da iki puanla öne geçmişiz. Ankara’da HDP’nin önü 6.5’tur. Yani rakamlar açık. Adana’da başa başız. Mersin’de başa başız. CHP ve HDP’nin oyu birbirine eşittir. Onlar olmasa bunları alamazdık. Bunlar olmasa Esenyurt’u alamazdık. Bursa ve Balıkesir gitti. Oradaki adaylar yanlıştı. HDP şunu bunu aday yapın da demedi. Kayıtsız şartsız oy verdiler. HDP, Türkiyeliliğe yöneldi. Türkiyeliliği gösterdi. O seçimde HDP’nin bölücü, ayrıştırıcı değil tam tersine birleştirici tavrı var. Türkiye’nin derdini kendine dert edinmiş. Yani bir diktatörden kurtulmanın yollarını arıyor. Senden hiçbir talebi olmadan. Meclis üyesi bilmem ne, hiçbir şey yazmadan. Dolayısıyla HDP’nin bu şeyini kutsamak gerekiyor. Ben şahsım olarak bu işi kutsuyorum. Bizim yapmamız gereken her şeyi 40 yıl sonra bu kavganın barışla bitmesi için çabalamamız gerekiyor” şeklinde dile getirdi.

İstanbul seçimi Tayyip’in dokunulmazlık zırhını kırdı

“Seçimi HDP sayesinde aldık biz. Onu söylemiyorum. Zaten var. İstanbul seçimi” diyen Gürbüz Çapan, “Tayyip Erdoğan ne yapar eder seçimi alır, İstanbul’u bırakmaz, iktidarı bırakmaz. İstanbul’u da bırakacak, şapka da giyecek, askere de gidecek. Biliyor musunuz o hikayeyi? Ayaklanmışlar şapka giymeyiz diye. Hamidiye topu tutunca, hepsini yapacağız demişler. İstanbul seçimi Tayyip’in dokunulmazlık zırhını kırdı. Seçim alamaz. Aldık. Vermez, aldık. Halk ne isterse o olur” dedi.

PROGRAMIN SATIR BAŞLARI:

İşimizi yaparken kimseyi ayırmadık. Ne yapacaksak onu yaptık. CHP’liler birbirleriyle geçinemiyor. Herhangi bir CHP’li başka bir CHP’li hakkında konuşur, yüz lafın 90’ı küfürdür ya. Kötü şeyimiz bu. AKP geliyor, cımbızla birini alıyor, öbürü aktif üyemiz değil diyor. Öbürü yarım bizden diyor. Enis’i götürdüler o gün, yanında iki tane eski milletvekili vardı. Bütün bunları değiştirmek gerekiyor.

Çözüm odaklı çalışacaksın

Çözüm odaklı çalışacaksın. Mesela İzmir’de kentsel dönüşümü yaparsanız hem İzmir güzelleşir, hem belediye para kazanır bana göre. Ben Aziz Bey ile de görüştüm. Çok uğraştığını zannetmiyorum. Kimse hakkında konuşmayacağım. Ben olsam, İzmir’in cumbalı evleri var ya onları biraz daha büyütür, aynı modelden, gecekondu mahallelerine yaparım. Ben 7 bin 200 konutluk Esenkent’i yaptım. Boğazköy 6 bin 500 konut yaptım. Kamulaştırdım, mülklerine el koydum, yaptım. İstanbul’da ikinci açık hava tiyatrosunu yaptım. CHP’nin aydınlanmanın askerleri, akla yürümesi gerekiyor.

İzmir’in yeni belediye başkanının eşi vicdanlı bir kadın ve…

Baykal dönemi bir yara. Partide insan unsuru kalmadı. Kaldırdı attı herkesi. O bir projeydi. Yeni bir şey yapmaya çalışıyoruz. Parti yeni dönemde yüzünü üretime çevirmeye çalışıyor. İzmir’in yeni belediye başkanının eşi vicdanlı bir kadın. Çıkıyor köylerde kadın kooperatifleri kuruyor. Onları pazarcılarla buluşturmaya çalışıyor. Beceremiyor. Pazara ulaştıramıyor. Köylüler üretiyorlar, satamıyor. Bunu pazara ulaştırmak gerekiyor. 50 kuruş olan elmayı siz 5 liraya yiyorsunuz. Manavdan 12 liraya yiyorsunuz. Yani 24 kat pahalı. Köylü 50 kuruşa satıyor ama. Ben belediye başkanı olsam onlara alan açarım. Market yapmışlar. Heyecanlandım. İzmir’in Tansaş’ı vardı.

Mısır ve Çin ile yarışması lazım Türkiye’nin

Ben kalite ve fiyatı kontrol edeceğim diyeceksin adama. Ben olsam bir liraya aldırırım. Bir lira da buraya taşıyan nakliyeciye dağıtırım. Bir lira da pazarcıya ver. Elmayı 3 liraya yemek mi iyi, 12 liraya mı? Üretici de aradaki de bir miktar kazanacak. Bunları yapmamız lazım. Belediyelerin İzmir’de istihdam alanını açması lazım. Genç kadınların evden çıkabilir olması lazım. En verimli çağında çocuğu oluyor. Belediyenin her mahalleye elden geldiğince bir birim yapmalı. Kadın çalışmaya nasıl gidecek? Nasıl çalışacak yoksa? Birinci adım bunu yapmalı. İkinci adım buradan çıktı ne yapabilir? Tekstil kentleri kurabiliriz mesela. Bir milyon metrekare yeri kamulaştırabilirsin. Üzerine kur. Üretici kimse çağır. Onlarla konuş. Kapısına barkodlar koyuyorsun. Yanına bir enerji santrali kuruyorsun. Ürettiği buharla ütüleme ihtiyacını karşılarsın. Elektriğini kullan. Elektrik maliyeti dörtte bir maliyetine düşüyor. Mısır ve Çin ile yarışması lazım Türk tekstilcisinin.

Alıp varlık fonuna katacaklar ve….

Farklı seslerin olması iyi bir şeydir. Siyaset çoğu aza katma, sonuç alma işidir. CHP ana parti olacak. AKP’nin karşısında kim varsa, her rengi yansıtan bir şey yapılabilir, yapmalılar. Türkiye bundan kurtulmalı. AKP bugün organize kötülük gibi çalışıyor. Mecliste adam çoğunluğu alıyor, seni çalıştırmamaya çalışıyor. Şimdi İş Bankası’na sarkıyorlar. Menderes de son zamanında öyle yapmıştı. Doğru bir şey değil bu. Miras hakkı bu. Alıp varlık fonuna katacaklar. Gidip başka yerden kredi almaya çalışacaklar. Bizim bunların tümünün önünde çıkıp Türkiye’ye şunları yapacağız diye vaatlerde bulunmamız lazım.

Söylemezsek solcu olmayız

Ne yapacağımızı yani programımızı görev bölümü yapmalıyız. Kaç meclis üyesi, PM üyesi var. Bölgelere göre ayırmalıyız. Programımızda bir sürü şey var. Fakat kimse bilmiyor. CHP’liler de bilmiyor. Öyle görevler verilmeli. Eskiden bir sürü arkadaş vardı. Biz asker sağcı parti değiliz. Baykal o hale getirdi partiyi. Biz görüşümüzü söylemek zorundayız. Söylemezsek o zaman solcu olmayız.

Her belediye başkanı kentine katkıda bulunmalı

Bana da soruyorlar. CHP’de yanlış bir tartışma var. Hırsıza, uğursuza rantiyeci diyorlar. Oysa ki belediyede belediye başkanına yapacağı katkıdır rant. Yolunu güzelleştiriyor evlerin değeri artıyor. Rantçılar deyip duruyorlar. Bundan çıkmak lazım. Her belediye başkanı kentine katkıda bulunmalı, oranın rantını yükseltmeli. Orayı yaşanabilir kılmalı. Biz akla yönelmeliyiz.

Tunç beyle görüşmeden çok umutlu ayrıldım

Pandemi biraz sarsmış. Çok şaşkınlar. Ama kafalarında bir sürü şey var. Tunç Soyer ile görüşmemden çok umutlu ayrıldım. Onu söyleyeyim. Bir sürü şey anlattı. Çaba içindeler. Diğer arkadaşlar da öyle. Herkesin bir hayali var. En korktuğum adam düşsüz adamdır. Hayal kurmayan adamdır. Rüya görseler hayra yormazlar. Fena gözükmüyor. Bir başlamaları gerekiyor. Başlayınca yolun yarısı demektir.

Halkımız onlara bir ders çaktı

İstanbul’da biz seçimi 13 bin oyla aldık. Adam saymadı bunu. Saymayınca 82 ilin valisi, onların il başkanı, oradaki şıhlar, dedeler, pirler kim varsa alayı İstanbul’a çöktüler. Bizimkiler de dayanışma var gibi gösterdiler. Zaman ayırıp geldiler. Ama öbürleri, bütün otellerin lokantalarını kapattılar. Bütün dernekleri falan. Her şeyi yaptılar. Halkımız da onlara bir ders çaktı. Bir de 800 bin taktı. Bu nedir bu?

Seçimi HDP sayesinde aldık biz

Seçimi HDP sayesinde aldık biz. Onu söylemiyorum. Zaten var. İstanbul seçimi, Tayyip Erdoğan ne yapar eder seçimi alır, İstanbul’u bırakmaz, iktidarı bırakmaz. İstanbul’u da bırakacak, şapka da giyecek, askere de gidecek. Biliyor musunuz o hikayeyi? Ayaklanmışlar şapka giymeyiz diye. Hamidiye topu tutunca, hepsini yapacağız demişler. İstanbul seçimi Tayyip’in dokunulmazlık zırhını kırdı. Seçim alamaz. Aldık. Vermez, aldık. Halk ne isterse o olur.

Selahattin Bey’in çağrısı olmasaydı İstanbul’u hayal dahi edemezdik

Eğer HDP kayıtsız şartsız, Selahattin Bey’in çağrısı olmasaydı, İstanbul’u hayal dahi edemezdik. Ankara. Ankara’da iki puanla öne geçmişiz. Ankara’da HDP’nin önü 6.5’tur. Yani rakamlar açık. Adana’da başa başız. Mersin’de başa başız. CHP ve HDP’nin oyu birbirine eşittir. Onlar olmasa bunları alamazdık. Bunlar olmasa Esenyurt’u alamazdık. Bursa ve Balıkesir gitti. Oradaki adaylar yanlıştı. HDP şunu bunu aday yapın da demedi. Kayıtsız şartsız oy verdiler. HDP, Türkiyeliliğe yöneldi. Türkiyeliliği gösterdi. O seçimde HDP’nin bölücü, ayrıştırıcı değil tam tersine birleştirici tavrı var. Türkiye’nin derdini kendine dert edinmiş. Yani bir diktatörden kurtulmanın yollarını arıyor. Senden hiçbir talebi olmadan. Meclis üyesi bilmem ne, hiçbir şey yazmadan. Dolayısıyla HDP’nin bu şeyini kutsamak gerekiyor. Ben şahsım olarak bu işi kutsuyorum. Bizim yapmamız gereken her şeyi 40 yıl sonra bu kavganın barışla bitmesi için çabalamamız gerekiyor.

Yaralarımızı sarmamız, bunları çözmemiz lazım

Adaleti eşitliği bozarsan, bu terazinin kantarı bir gün gelir seni de tartar. İnşallah kimseyi böyle tartmazlar. Af yasasında 91’de MHP’lilere af çıkardı Özal. Biz o zaman grup başkanvekili vardı, Anayasa Mahkemesi’ne götürdüler. Türk Solu da ondan faydalandı. Kürtlere bir şey çıkmadı. Ecevit affında Kürde yok. Yeni infaz yasasında da Kürde yok. Kürt bizim yurttaşımız diyorsun. Kürt bunu yiyor mu? Bu nasıl bir şey ya. Sen devlet olarak, baba olarak bunları ayırıyorsun. Hani bizde devlet baba var, hani ayırmazdın, e bu nasıl bir şey? Bunları çözmemiz lazım. Yaralarımızı sarmamız lazım. Başka yerden medet ummamamız lazım. Bu işi biz kendimiz halledebiliriz. Biz Kürdümüzle bir arada barış içinde müreffeh bir şekilde yaşayabiliriz.

Benim adayım dememin bir anlamı yok

Belki bir görev verirler. Benim bir adayım dememin bir anlamı yok. Yav isterim de. Bir de CHP’nin kongre delegasyonu var. Onlar diyecek ki sen burada görev al. Ola ki bir şey lazım olursa, biri seslenir diye söylüyorum. Güneşe doğru yürüyeceğiz.

(ege postası)

Tags: , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑