Published on Ocak 31st, 2021
0Cumartesi Anneleri: 20 yıldır, bir mezar taşından bile mahrumuz
Cumartesi Anneleri 827. hafta açıklamalarını 2001’de kaybedilen Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz için düzenledi. Tanış ailesi, kaç yıl geçerse geçsin Serdar Tanış’ın kemikleri ya da mezarı bulunana kadar mücadele edeceklerini kaydederken, Ebubekir Deniz’in kızı Ceylan Deniz, 20 yıldır bir mezar taşından dahi mahrum edildiklerinin altını çizdi.
Gözaltında kaybedilenlerin akıbetini soran ve yıllardır hak ve adalet mücadelesi yürüten Cumartesi Anneleri, 827. kez bir araya geldi. 2001’de Silopi’de kaybedilen HADEP İlçe Başkanı Serdar Tanış ile yöneticisi Ebubekir Deniz’in akıbetini soran kayıp yakınları, mücadeleden ve kayıplarla buluşma mekanı olan Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçmeyeceklerini kaydetti.
‘OĞLUMUN KEMİKLERİNİ YA DA MEZARINI BULANA KADAR BU DAVADAN VAZGEÇMEYECEĞİZ’
Covid-19 salgını nedeniyle online düzenlenen eylemde ilk olarak Serdar
Tanış’ın babası Şuayip Tanış söz aldı. “Bu davadan asla vazgeçmeyeceğiz”
diyen Tanış, oğlunun kemiklerini bulana ya da mezarına ulaşana kadar
mücadele edeceklerini vurguladı.
20 yıldır oğlu Serdar’ı arayan anne Rabia Tanış da, “20 yıldır oğlumdan haber alamıyoruz. Oğullarımızın davasından vazgeçmiyoruz” dedi.
‘BABAM KAYBEDİLELİ 20 YIL GEÇTİ’
Babası kaybedildiğinde henüz bir yaşında olan Diyar Tanış ise, “20 sene
geçti. Fakat hiçbir şekilde babam ve dayım hakkında somut bilgi
edinemedik. Ben ve aile fertlerim, 20 senedir akıbetlerinin açığa
çıkarılması mücadelesini sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.
‘AİHM TÜRKİYE’Yİ MAHKUM ETTİ’
Serdar Tanış’ın kardeşi olan ve aynı zamanda da dosyanın avukatlığını
üstlenen Hakim Tanış ise bu davadan dolayı Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi’nin (AİHM) Türkiye’yi mahkum ettiğini hatırlattı. Neredeyse
tüm hukuk yollarını tükettiklerinin altını çizen Avukat Hakim Tanış, “Ne
yazık ki Serdar Tanış her ne kadar faili meçhul denilse de faili
‘meşhur’ kişilerdi. Bu failleri ‘meşhur’ olan şahıslar tarafından
öldürülen mazlumların yaşadığı bir hukuk devletindeyiz. Bu vesile ile
Cumartesi Anneleri’ne saygı ve sevgilerimi sunuyorum” dedi.
‘BÜYÜRKEN BABAMA HASRET BIRAKILDIM’
Ebubekir Deniz’in kızı Ceylan Deniz, babası ve dayısı kaybedildiğinde
henüz 5 yaşındaydı. Babası bir gün dönecek hayaline sarıldığından bu
yana yirmi yıl geçen Ceylan Deniz, şöyle konuştu: “Büyürken babama
hasret bırakıldım. Babamın ne bir taziyesi kuruldu ne bir mezarı var.
Biz mezar taşından bile mahrumuz. 20 yıldır babamın geleceği günü
bekliyoruz. Kaç yıl geçerse geçsin babamızı aramaktan, faillerin
yargılanmasından vazgeçmeyeceğiz.”
‘TÜM KAYIPLARIMIZ İÇİN ADALET İSTEMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ’
827. haftanın basın metnini Hülya Demir Duru okudu. Adli ve siyasi
makamları bir kez daha göreve çağırdıklarının altını çizen Duru, Tanış
ve Deniz dosyasında yürütülen soruşturmanın kusurlu olduğu ve önyargılı
fikirlere dayandırıldığını hatırlattı. Duru, AİHM kayıtlarına geçen
Tanış ve Deniz dosyasında adil bir yargılama faaliyeti yürütme
yükümlülüğünün yerine getirilmesini istedi. Duru, kaç yıl geçerse geçsin
Serdar Tanış, Ebubekir Deniz ve tüm kayıplar için adalet istemekten
vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi.
NE OLMUŞTU?
25 yaşındaki Serdar Tanış ve arkadaşları 2000 yılında Silopi’de HADEP
ilçe teşkilatı açmak üzere çalışmalara başladı. Çalışma yürütenler,
“Benim bulunduğum bölgede HADEP açılamaz, buna asla izin vermem”
diyen Şırnak İl Jandarma Alay Komutanı General Levent Ersöz ve Silopi
İlçe Jandarma Karakol Komutanı Yüzbaşı Süleyman Can’ın ağır tehdit ve
baskısı ile karşılaştı. Tüm baskılara rağmen 3 Ocak 2001 tarihinde HADEP
ilçe teşkilatı açıldı ve Serdar Tanış ilçe başkanı oldu. Sonrasında
baskılar daha da ağırlaştı.
25 Ocak 2001 tarihinde Silopi Jandarma Komutanlığı’ndan Serdar Tanış’ı telefonla arayıp komutanlığa gelmesi istendi. Serdar Tanış, ilçe yöneticisi Ebubekir Deniz ile birlikte Silopi Jandarma Komutanlığı’na gitti ve onlardan bir daha haber alınamadı.
Silopi Jandarma Komutanlığı beş gün boyunca Tanış ve Deniz’i görmediklerini söyledi. Kamuoyu baskısının artması üzerine Şırnak Valisi Hüseyin Başkaya, onların 25 Ocak’ta Silopi Jandarma Komutanlığı’na geldiklerini ama yarım saat kaldıktan sonra ayrıldıklarını iddia etti.
Baba Şuayip Tanış ise kamuoyuna yaptığı açıklamada, “Oğlum, ilçe teşkilatını açmaya çalışırken Levent Ersöz bizi sürekli tehdit etti. Beni, Şırnak İl Jandarma Komutanlığı’na götürdüler. Levent Ersöz, ‘Oğlun bu işten vazgeçsin, yoksa sizin için iyi olmaz’ dedi. Oğlum parti çalışmaları için Diyarbakır’a gittiğinde Levent Ersöz beni telefonla aradı. ‘Oğlun Serdar, Şırnak topraklarına ayak basarsa yaşatmam’ dedi. Oğlum Diyarbakır’dan geldiğinde Silopi İlçe Jandarma Karakolu’na çağrıldı. Gitti, bir daha da dönmedi” dedi.
İnsan hakları örgütleri, aydınlar, BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Komisyonu, Tanış ve Deniz’in akıbetinin araştırılması için devreye girdi. Ama tüm girişimler sonuçsuz bırakıldı. Dosya etkin bir soruşturma yürütülmeden 2015 yılında takipsizlik kararı ile kapatıldı. Takipsizlik kararına yapılan itiraz ise Cizre Sulh Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. Bunun üzerine aileler, 17 Ağustos 2015 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi, 18 Temmuz 2019 tarihinde başvuruyu süre aşımı gerekçesiyle reddetti.
Oysa 2001 yılında AİHM’e taşınan davada mahkeme, “yerel mahkemeler tarafından ayrıntılı bir adli inceleme veya bağımsız bir soruşturma gerçekleştirilmemiş olmasını üzüntü ile karşılamaktayız” diyerek Tanış ve Deniz’in kaybedilmesinden devletin sorumlu olduğu sonucuna varmış ve Türkiye’yi oybirliği ile mahkum etmişti.
(ETHA)