İnsan Hakları

Published on Haziran 20th, 2020

0

‘Demokrasi yürüyüşü’ Ankara’ya ulaştı

HDP’nin 15 Haziran’da Hakkari ve Edirne’den başlattığı “Darbeye karşı demokrasi yürüyüşü”, Ankara’ya ulaştı. Etkinlikte HDP Eşbaşkanları ortak açıklama yaptı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu’nun (MYK) belediyelere kayyım atanması, belediye eşbaşkanlarının tutuklanması, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven ile Amed Amed Musa Farisoğulları’nın vekilliklerinin düşürülerek tutuklanması üzerine “Darbeye karşı demokrasi yürüyüşü” kararı aldı. Vekilliği düşürülen Leyla Güven’in seçildiği Hakkari ve HDP eski Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın tutuklu bulunduğu Edirne’den 15 Haziran’da startı verilen yürüyüş, 6’ncı gününde Ankara’ya ulaştı.

Hakkari ve Edirne’den Ankara’ya uzanan yürüyüş boyunca, iktidarın kayyım politikaları, belediye eşbaşkanlarının tutuklanması, vekilliklerin düşürülmesi ve tutuklanmalarına karşı mücadele, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması, Kürt sorununun demokratik yol ve yöntemlerle çözümü başta olmak üzere bölgede ve Türkiye’de iktidarın politikalarına karşı ortak mücadele vurgusu yapıldı.

Etkinliğe HDP’liler ve HDP bileşenleri ile Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu, Sosyalist Meclisler Federasyonu ile Partizan temsilcileri, İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konsey Başkanı Sinan Adıyaman, Devrimci 78’liler Başkanı ve şair Ahmet Telli, KESK Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik, Pir Sultan Abdul Kültür Derneği (PSAKD) Başkanı Gani Kaplan ile birçok demokratik kitle örgütü katılım sağladı.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP), 15 Haziran’da Hakkari ve Edirne’den başlattığı yürüyüş Ankara’ya ulaştı. “Demokrasi Yürüyüşü”nün son etkinliği için HDP’liler ve onlarca demokratik kitle örgütü Meclis Parkı’nda buluştu.

Girişte polisler etkinliğe katılmak isteyenlere ve gazetecilere birçok engel çıkardı. Polis amirleri, “120 kişi sınır var” diyerek, birçok kişinin parka girişine engel oldu. Meclis ve Meclis Parkı çevresinde polis yoğunluğu vardı.

Etkinliğe HDP’liler ve HDP bileşenleri ile Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu, Sosyalist Meclisler Federasyonu ile Partizan temsilcileri, İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konsey Başkanı Sinan Adıyaman, Devrimci 78’liler Başkanı ve şair Ahmet Telli, KESK Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik, Pir Sultan Abdul Kültür Derneği (PSAKD) Başkanı Gani Kaplan ile birçok demokratik kitle örgütü katılım sağladı.

HDP MYK Üyesi İlknur Birol, “Edirne’den Hakkari’ye demokrasi yürüyüşümüzü başlattık. Ve bugün Meclis’in kalbinde demokratik siyasetin her alanında mücadele edeceğimizi bir kez daha gösteriyoruz” dedi.

Kitle sık sık “HDP halktır halk burada” sloganları attı.

Etkinlikte milletvekilleri düşürülen Leyla Güven, Musa Farisoğulları ve Enis Berberloğlu’na selam gönderildi.

HDP Eşbaşkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ın parka girişi kitle tarafından coşkuyla karşılandı. Eş Genel Başkanlar, yürüyüşün sonucunda oluşturdukları gözlemleri ve yerellerin taleplerini ortak bir açıklama ile duyurdu.

HDP Eş Genel Başkanları tarafından yapılan açıklama şöyle:

“1 Haziran’dan 1 Eylül’e kadar sürecek olan 3 aylık bir Demokratik Mücadele Programı hazırladık. Bu programın esası, darbeci zihniyete karşı demokrasiyi, hak ve hukuku, adaleti ve özgürlükleri savunmaktır. Bu amaçla 1 Haziran’da 9 maddelik asgari demokrasi zeminini tanımlayan bir deklarasyon açıkladık ve gidişattan rahatsız olan herkese ortak mücadele çağrısında bulunduk.

Bu kapsamda 15 Haziran’da Türkiye’nin iki ucundan, Edirne ve Hakkari’den Ankara’ya doğru ‘Darbeye Karşı Demokrasi Yürüyüşü’ başlattık. Bu yürüyüşle toplumu nefessiz bırakan, kendisi gibi düşünmeyen herkesi susturmaya çalışan iktidara karşı toplumun yükselen itirazını sokağa taşırmak, artık yeter demek istedik! Yürüyüşümüz boyunca Türkiye halklarının gösterdiği yoğun ilgi nefessiz bırakılan bir toplum için bu mücadeleyi yükseltmenin ne kadar hayati bir ihtiyaç olduğunu herkese gösterdi.

Geçinemeyen milyonların ekonomik ve sosyal hakları, iş ve aş talepleri için; ‘Savaşa Hayır Barış Hemen Şimdi’ diyen on milyonların talepleri için; Kürt sorununda demokratik ve barışçı bir çözüm için; Demokratik bir anayasa ile özgür ve eşit yurttaşlık isteyen bütün kimlikler için; Kadınlar, gençler, emekçiler, yoksullar, işsizler için yürüdük.

Demokrasi, barış ve adalet, hak ve hukuk için yürüdük. 82 milyonun hakkını, hukukunu, iradesini savunmak ve bu iradeye sahip çıkmak için yürüdük. Yalnız da yürümedik. Bütün engellemelere rağmen toplumun büyük çoğunluğunun desteğiyle, onların bizlere verdiği güçle yürüdük.

Partimiz bu yürüyüşüyle bir kez daha Türkiye’nin önemli bir parçası, demokrasinin sigortası, evrensel hak ve özgürlüklerin vazgeçilmez savunucusu olduğunu gösterdi.

Her geçen gün daha da otoriterleşen, baskılarını artıran AKP-MHP iktidarına karşı mücadelede demokrasi güçlerinin, toplumsal ve siyasal muhalefetin yan yana gelmesinin ne kadar önemli, vazgeçilmez, gidişatı değiştirecek ve dönüştürecek bir özellikte olduğunu herkese bir kez daha söyledik. Bu anlamıyla Demokrasi Yürüyüşü, toplumsal mücadele ve demokrasi ittifakının alanlarda, sokaklarda, parklarda, bahçelerde vücut bulmaya başlamış hali oldu.

Bu kervan yola çıkmasın, yürüyüş gerçekleşmesin diye harekete geçenlerin, algı operasyonları ve karalama kampanyaları yapanların, her türlü yol ve yöntemi mubah görenlerin heveslerini kursaklarında bıraktık.

Büyük bir demokratik olgunlukla ve sorumlulukla bu yürüyüşü gerçekleştirdik. Toplum, bütün halklarımız, HDP’nin bu tutumunu, demokratik siyasetteki kararlı ve taviz vermez duruşunu, neyin ne olduğunu gördü. Böylelikle halkımızın kararlılığı, iradesi ve umudu daha da büyüdü. Bizler bunları bilerek yola çıktık ve haklı olduğumuzu bir kez daha gördük.

Bizler haklılığımıza, toplumsal ve siyasal meşruiyetimize, halkımızın desteğine dayanarak kararlı ve inançlı bir şekilde bu yürüyüşü başlattık. Önümüze çıkarılan engellemeler bizleri durduramadı. Bizleri engellemek için yürüyüş güzergahımızda bulunan 16 kente giriş çıkışlar Anayasa ve hukuk çiğnenerek yasaklandı. Yürüyüş güzergahımızda yapılan yığınaklarla bir darbe dönemi görüntüsü oluşturuldu. Milletvekillerimiz ve seçilmişlerimiz üzerine zaman zaman suç işleyerek, yasa ve anayasa çiğneyerek saygısızca saldırılar yapıldı.

Ama bütün bu engelleri aşa aşa Edirne ve Hakkari’den, ülkenin iki yakasından Ankara’ya ulaştık. 10 il ve onlarca ilçede iradesi gasp edilen halkımızla bir araya geldik. Hakkari yürüyüş kolu Hakkari, Van, Başkale, Bitlis, Tatvan, Kozluk, Bekirhan, Batman, Bismil, Diyarbakır, Ergani, Siverek, Urfa, Antep ve Adana’dan geçerek; Edirne yürüyüş kolu Edirne, Silivri, İstanbul-Esenyurt, Kadıköy, Beşiktaş, Sultanbeyli ve Kocaeli Kandıra’dan geçerek Ankara’ya ulaştı. Hakkari, Van, Diyarbakır, Kadıköy, Esenyurt ve Beşiktaş’taki halk buluşmalarımız her türlü engellemeye rağmen mitinglere dönüştü. Mahallelerde, sokaklarda halkımızla bir araya geldik.

Yürüyüş boyunca barolar, insan hakları dernekleri, evlatlarının mezarları saldırıya uğrayan annelerin yer aldığı dernek ve kurumlar, sanayi ve ticaret odaları, emek ve meslek örgütleri, sendikalar, siyasi partiler, yurttaş inisiyatiflerinin de içinde bulunduğu 30’dan fazla kurum ve kuruluşla bir araya geldik; görüş alışverişinde bulunduk. Bu kurum ve kuruluşların birçoğu bizimle, yan yana, omuz omuza yürüdü, ortak mücadeleyi büyüttü ve gereklerini yerine getirdi.”

(anf)

Tags: , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑