Sömürgecilik

Published on Mart 21st, 2021

0

Diyarbakır Newrozu: Bu ateş yandığı sürece kimse bize diz çöktüremez

Diyarbakır’da ‘Renklerimizle, dilimizle bu meydandayız’ mesajı veren yüzbinler Newroz’u kutladı. Newroz ateşinin yakıldığı programda konuşan HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel “Kürtleri yok sayanlar bu meydana baksınlar” dedi. Kapatma davasına karşı alanları dolduran yüzbinleri işaret ederek, “Bizi bitirmeye çalışıyorsunuz ama bu ülkeyi yönetmeye geliyoruz” diyen HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar ise Abdullah Öcalan’ın 2013 Newrozu’nda okunan mektubundaki çağrının arkasında olduklarını söyledi.

Bu yıl “Newroz ateşiyle direnelim, özgürleşelim” şiarıyla gerçekleştirilen Newroz, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde bulunan Newroz Parkı’nda kutlandı.

Sabahın ilk saatlerinden itibaren Newroz alanının yolunu tutanlar, Newroz Parkı’nı hınca hınç doldurdu.

Ulusal kıyafetleriyle zılgıtlar ve sloganlar eşliğinde Newroz alanına gelen yüzbinler polis kontrol noktalarından geçerek alana giriş yaptı.

Kapatılma tehdidi altında olan Halkların Demokratik Partisi (HDP) flamaları taşıyan kitle sloganlarıyla “Tecridin ve baskıların sonlandırılması” talebiyle cezaevlerinde 115’inci gününde devam eden açlık grevi eylemlerini sahiplendi.

Newroz Tertip Komitesi Başkanı İrfan Söner, yaptığı açılış konuşmasında halkların Newroz Bayramı’nı kutladı:

Dehak, Kawa’nın direnişi karşısında yenildi ve Newroz ateşini yaktı. 2633 yıldır halklar Newroz Bayramı’nı kutluyor. Newroz pîroz be. Newroz, direniştir, serhildandır, eşitliktir, adalet ve demokrasidir. Newroz’u Mem û Zîn’in aşkıyla kutluyoruz. Renklerimizle, dilimizle bu meydandayız.

Bu konuşmanın ardından Newroz meydanındaki ateş yakıldı.

Newroz alanını dolduran yüzbinleri selamlayan HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, “Newroz direnişi getiriyor, direniş yaşamı getiriyor… Newroz meydanları direniş meydanlarıdır. Halkımız her şeye rağmen meydanlarda, köylerde, yaylalarda, gençlerin ve kadınların öncülüğünde Newroz ateşini harlıyor. Kürtleri yok sayanlar bu meydana baksınlar. Kürtler bu direniş meydanında. Hangi iktidar bu gerçekliği yok edebilir” dedi.

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine de değinen Güzel, “Direnişçi kadınlar, iktidarlar mücadelemizi yok etmek istiyor, kazanımlarımızı elimizden almak istiyorlar. Buradan bir kez daha söylüyoruz. Biz varız, var olacağız, kendimiz olacağız” ifadelerini kullandı.

“İstanbul Sözleşmesi, eşbaşkanlık gibi kırmızı çizgimizdir. Bu kararı tanımıyoruz, mücadele edeceğiz. Bu politikalara karşı mücadele edeceğiz” diye belirten Güzel, PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrite de değinerek “Tecrit kalkmadıkça, bu topraklara barış gelmeyecektir. Tutsakların direnişi, bizim direnişimizdir, talepleri bizim talebimizdir” dedi.

Ardından konuşan Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek ise Kürtçenin resmi dil ve eğitim dili olması için başlatılan imza kampanyasına destek vermeye çağırdı.

Kürt ulusal birliğinin sağlanması gerektiğinin de altını çizen Çiftyürek, “Artık birlik zamanıdır. Bugün birlik olursak, zafer yakındır. Bir kez daha bu meydandan çağrı yapıyoruz. Türkiye ve Rusya birlik oluyor ama Kürt partileri birlik olamıyor. Gelin birliği sağlayalım” çağrısında bulundu.

Sancar: Öcalan’ın çağrısının arkasındayız

Daha sonra sahne alan sanatçıların şarkılarıyla devam eden programda, sahneye HDP Eş Genel Başkan Mithat Sancar çıktı. Sancar’ı alkışlarla karşılayan yüzbinler, “HDP halktır, halk burada” sloganları attı.

Yüzbinlere hitap eden Sancar, “Bugün Newroz meydanını doldurdunuz, inancınız, coşkunuzdan dolayı başımız dik” diyerek sözlerine başladı.

“Newroz özgürlük, barış ve eşitlik günüdür. Newroz Dehakların zulmüne karşı Kawaların zafer günüdür” diyen Sancar, Türkiye ve Ortadoğu halklarının Newroz’unu kutladı.

Cezaevlerindeki tutuklu siyasetçileri de selamlayan Sancar, “Newroz zulme ve ayrımcılığa karşı direnmenin adıdır. Newroz, özgürlüğe olan tutkudur. Newroz bir yaşam biçimdir, onurlu ve adil bir barışa açılan kapıdır” dedi ve ekledi: “Bu halk burada olduğu, Newroz ateşi yandığı sürece, hiç kimse bize boyun eğdiremez, diz çöktüremez.”

“Bu iktidar darbecidir. Bu iktidar kötülüğün sembolüdür” diyen Sancar, şöyle devam etti:

Sevgili kardeşlerim, sizin iradenizle parlamentoya gönderdiğiniz vekillerimizin vekilliklerini haksız ve hukuksuzca düşürüyorlar. Bundan önce Leyla Güven’in, Musa Farisoğılları’nın vekilliğini düşürdüler. Amed halkının iradesine saldırdılar. Şimdi de Ömer Faruk Gergerlioğlu kardeşimizin vekilliğini düşürdüler. Haksız ve hukuksuzca vekilliğini gasp ettiler. Sizin iradenizi gasp ettiler. Ama bununla da yetinmiyorlar. Bu sabaha karşı Gergerlioğlu vekilimizi sabah namazına kalktığında, abdest için lavabodayken, baskın yapıp gözaltına aldılar. İşte bu kadar kötüler. İşte bu kadar saygısızlar. İnanca saygısızlar, ibadete saygısızlar, halkın iradesine saygısızlar. Ama burada milyonlar var. Bütün Newroz meydanlarını dolduran milyonlar diyor ki; biz size boyun eğmeyeceğiz. Kötülüğünüze geçit vermeyeceğiz. Bu ülkeye özgürlüğü, demokrasiyi, barışı hep birlikte getireceğiz. Söz olsun, mutlaka başaracağız. Mutlaka kazanacağız.

Demokrasi İttifakı çağrısı

Sancar, HDP’ye dönük kapatma davasına değinerek, “Peki, hadi diyelim HDP’yi kapattılar, ya bu halkı ne yapacaksınız? Bu halkı nereye kapatacaksınız, hangi güç yete bu halkı kapatmaya, bu inancı durdurmaya. Başaramayacaklar. Biz halkımızdan aldığımız güçle, demokratik siyasette ısrarımızı devam ettireceğiz” dedi.

“Yeni yollar açacağız” diyen Sancar, saldırıların tek hedefinin HDP olmadığını da vurgulayarak, Türkiye halklarına seslendi:

Hedef aldıkları HDP ama asıl amaçları bu ülkede demokrasi umudunu tamamen yok etmektir. Özgürlük inancını bitirmektir. Barış içinde eşit bir yaşam talebini, özlemini bitirmektir. O nedenle biz direneceğiz, mücadeleye devam edeceğiz. Demokratik siyaset yollarıyla, halkımızın iradesini, ülkedeki bütün halkların özgürlük, demokrasi ve barış özlemini gerçekleştirmek için yürüyüşümüze devam edeceğiz. Bunu sadece bize bırakmayın. Türkiye’nin bütün demokrasi güçleri, gelin hep birlikte zulme ve kötülüğe karşı mücadele edelim. Gelin, omuz omuza yürüyelim. Gelin sesimizi birleştirelim. Gelin, ortak demokrasi mücadelesini, barış umudunu halklara birlikte vaat edelim. Barışa, özgürlüğe doğru yürüyelim.

Demokrasi İttifakı çağrısını da yineleyen Sancar, şunları söyledi:

Biz gücümüzün farkındayız, biz gücümüzü haklılığımızdan, halkımızdan alıyoruz. İktidar bizden korkuyor. Çok haklı, ne yaptılarsa diz çöktüremediler. Üstelik onlara en acı seçim yenilgilerini de bizler tattırdık. 7 Haziran’da sandıklardan aldıkları cevabı unutmadılar. 31 Mart’ta, 23 Haziran’da sandıklarda aldıkları o cevabı, yedikleri o şamarı unutmasınlar. HDP yine kaybettirecek onlara. Biz istiyoruz ki hep birlikte kazanalım. Türkiye halklarıyla, özgürlüğü, barışı, eşitliği hep birlikte ülkenin evlatlarına verelim. Çağrımız demokrasi ittifakı çağrımızdır. Bu iktidar bu ülkeye hiçbir şey vaat edemiyor. Sadece zulüm, baskı, kötülük kaldı ellerinde. Buna karşı hep birlikte mücadele etmek, tarihe ülkenin halklarına karşı hepimizin ortak sorumluluğudur. Gelin bu yürüyüşü büyütelim.

Newroz ulusal birliğin sembolü olsun’

“Bakın bundan 8 yıl önce 2013 Newrozu’nda bu meydanda tarihi bir gün yaşandı” diyen Sancar, milyonlarca insanın katıldığı 2013 Newrozu’nda okunan Abdullah Öcalan’ın mektubuna işaret ederek, şöyle konuştu:

O mektubu hatırlıyor halkımız, barış özlemini canlı tutan herkes hatırlıyor. Bir tek cümlesini okuyacağım. ‘Yeni bir dönem başlayacak, silahlar değil, siyaset öne çıkacak’ diyordu ve ekliyordu: ‘Ortak geleceği birlikte kuracağız.’. Biz 2013 Newrozu’ndaki bu çağrının arkasındayız, biz 2013 Newrozu’nda Sayın Öcalan’ın mektubunda yer alan bütün barış çağrısını destekliyoruz. Bugün de aynı talebi dile getiriyoruz. 2013 Newrozu’nda ortaya konan şey, demokratik çözüm iradesiydi.

Kürt sorununa demokratik çözüm, bu ülkenin temel sorunlarının hepsinin çözüm kilididir. Kürt sorununa demokratik çözüm için biz hala aynı talepleri dile getiriyoruz. Çözüm diyoruz, demokrasi diyoruz, ısrarcıyız. Demokratik çözümü siyasetle getireceğiz. O nedenle siyaseti bitirmek istiyorlar. Savaş politikalarını bu ülkeye hakim kılmak için demokratik siyaseti kırmak istiyorlar. O yüzden İmralı’ya tecrit uyguluyorlar. Tek nedeni savaş ve çözümsüzlükte ısrardır. Barış ve çözüm için tecrit kalksın, kalkmalıdır. Bu taleplerle cezaevlerindeki siyasi rehineler de açlık grevi yapıyorlar. Açlık grevinin 115’nci günü bugün. İstedikleri şey çözüm, barış ve tüm bunlar için tecridin kalkması. Bu taleplere ses verelim, duyarlı olalım, hep birlikte yükseltelim.

Kürt ulusal birliğinin kurulmasının da gerekliliğine değinen Sancar, “Newroz ulusal birliğin sembolü olsun. Bütün Kürtler her şartta ve her yerde ulusal birliği sahiplenmeliler” dedi.

‘Çoğulculuğu savunmaya devam edeceğiz’

“Tekçiliğe karşı çoğulculuğu savunmaya devam edeceğiz” diyen Mithat Sancar, HDP’nin yürüyüşüne büyüyerek devam ettiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

Bizi bitirmeye çalışıyorsunuz ama bu ülkeyi yönetmeye geliyoruz. Yolumuzu kapatmaya çalışanlara inat, mutlaka yeni yollar açacağız. Kimse umutsuzluğa kapılmasın, buradaki coşkuyu görsünler, yolları nasıl açacağımızı bilsinler. Demokratik siyaset bitmez, halkın iradesini hiçbir güç bitiremez. Hukuksuzluğa karşı adaleti savunmaya devam edeceğiz. Bunların yalanlarına karşı hakikati inatla savunmaya devam edeceğiz. Halklara karşı yıkımı dayatmaya çalışanlara, kara kışı yaşatmaya çalışanlara, bizler halkların baharını mutlaka getireceğiz. Direneceğiz, daha çok güçleneceğiz, daha çok büyüyeceğiz, dik duracağız, bir olacağız, yan yana ve omuz omuza olacağız. Bu yüzyılı mutlaka kazanacağız. Söz veriyoruz; mutlaka kazanacağız. Bu umut ve inançla, Newrozunuzu bir kez daha kutluyorum. Newroz pîroz be.

Sancar’ın konuşmasının ardından coşkunun tavan yaptığı Newroz Parkı’nda, yüzbinler sloganlar eşliğinde halaylar çekerek Newroz’u kutlamaya devam etti.

Öte yandan Newroz kutlaması öncesi HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar’ın da aralarında bulunduğu heyet, 2017 Newrozu’nda polis tarafından öldürülen Kemal Kurkut için vurulduğu yerde anma gerçekleştirdi.

Anmada konuşan Sancar, “Dört yıl önce bir gencin bedeni yere döküldü. Sevinçle, heyecanla geldi, çıplak bedenine kurşunlar saplandı, herkes o cinayeti gördü. Ona sıkılan kurşunlar barışa yönelmişti. Can verirken bile gülüşü canlıydı. Onun gülüşü bizim hayatımızda. Özlemlerini gerçekleştirmek görevimizdir. Onu katledenler yargıda da vermediler hesap. Adaletsizliği burada bir kez daha haykırıyorum. Rahat uyu senin hayal ettiğin günler gelecek, onun için varız” dedi.

(GazeteKarınca)

Tags: , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑