Genel

Published on Eylül 17th, 2021

0

Enternasyonalist devrimci sosyalist: Mustafa Kahya


Enternasyonalist sosyalist devrimci, sosyalist hareketin öncü kadrolarından Mustafa Kahya, Türkiyeli ve Kürdistanlı devrimciler tarafından anılıyor. Türkiye devrimci hareketinin önder ve liderlerinden olan Mustafa Kahya, 7 yıl önce bugün, 17 Eylül 2014’te hayatını kaybetmişti. Kahya’nın en büyük özelliklerinden en başında yer alanlardan biri enternasyonalizm ve diğeri de sosyalist demokrasinin yılmaz savaşçısı olmasıydı.

Avrupa Demokrat

Sosyalizmin yılmaz savaşçısı, enternasyonalist devrimci, proleterya sosyalisti Mustafa Kahya, beyinde oluşan kan embolisi nedeniyle rahatsızlanmış ve yoğun bakıma kaldırılmıştı. Kahya, yoğun bakımda bulunduğu Ankara’daki hastanede hayatını kaybettiğinde 59 yaşındaydı.

Kahya 11 Eylül sabah saatlerinde beyin damarı tıkanıklığı teşhisi ile Ankara’daki TOBB ETU Hastanesine kaldırılmıştı. 20 Eylül Cumartesi günü Ankara’daki SYKP Genel Merkez Binası önünde düzenlenen uğurlama töreninin ardından, Kahya Karşıyaka Mezarlığına defnedildi.

Mustafa Kahya, bir komünistin nasıl uğurlanması gerekiyorsa öyle uğurlandı. “Dini” törenin yapılamadığı cenaze töreninde, Kahya binler tarafından enternasyonal marşlarla uğurlandı.

Cenaze töreninde, “Mahir, Hüseyin, Ulaş; kurtuluşa kadar savaş”, “Aynur, Necdet, Zeki; kurtuluş için ileri”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm”, “Kavgamızın rehberi Mustafa Kahya ölmedi” sloganları atıldı. Mustafa Kahya’nın naaşı kızıl bayraklar ve kızıl-yeşil-mor yıldızlı SYKP bayraklarıyla omuzlarda taşındı.

Cenaze töreninde; başta dönemin HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirbaş olmak üzere, çok sayıda sosyalist partiden başkanlar ve milletvekilleri katıldı. Sanatçılar, sendikacılar, avukatlar ve diğer meslek kuruluşlarından katılım olduğu törende, parti ve kurumlardan çok sayıda kişi konuşma yaparak, Mustafa Kahya’yı anlattılar.

Sosyalist demokrasiden taviz vermedi

Kahya’nın en büyük özelliklerinden biri de sosyalist demokrasiden ödün vermeyen, yoldaşlarının önüne set kurmayan bir devrimci olmasıydı. Dar grupçu kalıplara karşı sürekli mücadele veren Kahya, her düzeyde yoldaşının kendini geliştirmesi için tüm olanakları sağlar ve yaratırdı.

Sosyalist demokrasinin “tam” anlamıyla işletilmesi, Mustafa Kahya için olmazsa olmazdı”. Bunu sadece parti içi tüm organlarda değil, parti dışında bulunulan tüm birlik ve oluşumlarda da gerçekleştirmek için her türlü çabayı harcadı.

En son, kurucusu olduğu Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) içinde de bu çabayı harcayarak “mutlaka kendi geleneğimden olsun” dar grupçuluğuna girmedi. Parti ve örgüt fetişizmine kapılmayan önderlerdendi.

Evet, Kahya’nın en büyük özelliklerinden en başında yer alanlardan biri enternasyonalizm ve diğeri de sosyalist demokrasinin yılmaz savaşçısı olmasıydı.


Aşağıda, öldüğü gün olan 17 Eylül 2014’te bianet’te yer alan “Mustafa Kahya’yı kaybettik” başlıklı yazının “Mustafa Kahya kimdir?” bölümünü olduğu gibi veriyoruz:

Mustafa Kahya kimdir?

1955 yılında Antalya’nın İbradı ilçesinde doğdu.

Okuduğu öğretmen okulunun son yıllarında siyasi eylem ve düşünceleri nedeniyle Samsun Perşembe’de bulunan ilk öğretmen okuluna sürgün edildi. Mezun olduktan sonra Diyarbakır, Bismil ilçesi Boyacık köyünde öğretmenliğe başladı.

1976’da kendisini THKP-C’nin kimi tezlerinin eleştirisiyle birlikte devamı olarak kuran Kurtuluş Hareketi’yle yolunu birleştirdi. Bismil’de tanıştığı Mahsun Korkmaz’ın “senin savunduğuna yakın fikirler Kurtuluş isimli bir dergide yazıyor” uyarısının Kurtuluşla ilişki kurmasına vesile olduğu söylenir.

1977 başlarında Kurtuluş’un Antalya’daki örgütlenmesinde görev aldı ve bir sömestr yaptığı öğretmenlik mesleğini bıraktı. Kurtuluş’un kitlesel olarak geliştiği Antalya’da il komite üyeliğini 12 Eylül’e kadar sürdürdü. O günün aktüel siyasi görevleri arasında başat olan anti-faşist mücadelenin sürdürülmesinde ve işçi sınıfı mücadelesinde önemli yer tutan ant-birlik ve pil fabrikası grevlerinin örgütlenmesinde görev üstlendi. 79 yılında gerçekleşen kısmi senato seçimlerinde Kurtuluş’un senatör adayı gösterdiği üç ilden biri de Antalya’ydı. Darbe sonrası Kurtuluş’un “sanayi merkezlerine ve işçi sınıfı içine geri çekilme kararı” doğrultusunda İstanbul’a geldi.

1981 yılının sonunda İstanbul’da Anadolu yakasındaki bir operasyonda gözaltına alındı ve tutuklandı. Gözaltında yoğun işkence gördü. Dönemin İstanbul Emniyet Müdürlerinden olan Mehmet Ağar tarafından sorgulandı. Ardından Antalya’ya götürüldü. Tutuklanma ve mahkeme süreci sonrasında idam cezasına çarptırıldı. İzmir Buca ve Eskişehir hücre tipi cezaevlerinde sayısız direnişe katıldı. Eskişehir cezaevinde kalırken kazılan tünelin örgütleyicilerindendi. Müebbede düşürülen cezasını, 1991 yılında çıkarılan İnfaz yasasıyla Aydın özel tip cezaevinde tamamlayarak tahliye edildi.

Kurtuluş’un “sosyalist demokrasi” görüşü ekseninde geliştirdiği “sosyalist hareketin birlik ve yeniden yapılanma” girişimlerinde önemli görevler üstlendi. BSA-BSP ve sonrasında ÖDP, SDP’de MYK görevlerinde bulundu. Yeniden Kuruluşa giden yolda kendisini geçiş partisi olarak tanımlayan Sosyalist Parti’nin kuruculuğunu ve Sevim Belli’den sonra genel başkanlığını yaptı.

Sosyalist hareketin yeniden yapılanmasını sağlamak için 2011 yılında yapılan son kongresinde örgütün oy birliğiyle feshedilerek bütün enerji ve gücün SYK sürecine akıtılması görüşünü savundu.

İki halkın mücadele birliğini stratejik bir görev olarak gören Kahya bütün Emek, Barış, Demokrasi bloklarında merkezi görevlerde bulundu. HDK ve HDP’ye giden süreçte DBH’ın (Demokrasi için Birlik Hareketi) kurulması ve yürütülmesine öncülük edenlerdendi.

2013 yılında kuruluşunu Gezi direnişi içinde gerçekleştiren SYKP’nin kurucusu oldu ve MYK üyeliği görevini üstlendi.

2014 yılında gerçekleştirilen SYKP kongresinde PM ve MYK üyeliğine seçilen Mustafa Kahya, Siyaset gazetesi, Siyasi Haber internet portalı, Yeni Öncü, Kurtuluş dergisi, İşçi Dünyası gibi mecralarda makaleler yayınladı.

Bir dönem Özgür Gündem Gazetesi’nde de köşe yazarlığı yapan Kahya’nın “Ulusal Sorun – Sömürgecilik ve Kürt Sorunu” adında bir kitabı da bulunuyor.

Ermeni soykırımı ve 1915 yılında Beyazıt’ta idam edilen Paramaz ve 19 yoldaşı ile ilgili çalışmaları bulunan Kahya, 2009’da Ankara’da gerçekleştirilen Ermeni konferansına Ermeni Sorununun çözümünün; soykırımın tanınması, yaratılan maddi manevi zararın tazmin edilmesi, Ermenistan Cumhuriyetiyle ortak bir federasyon kurularak, pozitif ayrımcılık uygulanmasını öneren Sosyalist partinin tezlerini sundu.

Tags: , , , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑