Makaleler

Published on Kasım 30th, 2020

0

Erdoğan topu Bilim Kurulu’na attı: Suçlu Bilim Kurulu! – Resul Erenler

Türkiye, beklenmedik bir anda her nasıl olduysa Koronavirüs konusunda dünyada dördüncü sıraya otururken Avrupa’nın da birincisi oldu.

Türk Tabipleri Birliği başta olmak üzere muhalefetin, pandamı konusunda bugüne kadar yaptığı uyarıları ciddiye almayan iktidarın başı (pardon her şeyin başı) Recep Tayyip Erdoğan, Bir cami çıkışında sorulan sorular üzerine “Bu işin birinci derecede sorumlusu Bilim Kurulu” dedi ve halkıda, uyarıları dikkate almamakla suçladı. Başından beri, tüm gelişmeler hakkında kendisi açıklamalarda bulunurken ve her şeyin bir zat sorumlusu ve sözcüsü konumundayken ve bugüne kadar gizlenen ölüm ve bulguların, artık gizlenemez duruma gelmesi, bilim kurulunu günah keçisi yaptı. Hiçbir sorumluluğu yokmuş Erdoğan’ın, sütten çıkmış ak kaşık kendisi. 

18 yıllık iktidarında, yapılan hiçbir olumsuz gelişmede kendisine pay çıkarmayan, ama ülkede her şeyin başı olduğunu söylemek tende koltukları kabaran bir kişilik. Pandemi konusunda, yaşanan olumsuzluklar daha fazla saklanmadığı ve deşifre olduğunda bir suçlu gerekiyordu bilim kurulu. Damat örneğinde olduğu gibi, bu konuda da kendi başarısızlığın sorumluluğunu birilerine yıkmanın hesapları içinde Recep. İyi giden her şeyde sorumlu o. Kötü gidenden de başkası sorumlu tutulur.  

Bilim kurulunun, bugüne kadar onun onayı olmadan en ufak bir karar almadığı gibi, kendisi adeta bilim kurulunun sözcüsü durumundaydı, her şeyi, her yeni gelişmeyi o açıklardı. Ne zamanki gerçek durum artık gizlenemez ve gerçekler deşifre edildi sorumluluğu bilim kuruluna yıkmayı kaçış yolu gördü Bay Recep. Pes doğrusu.

Bugüne kadar toplumda saklamaya çalıştıkları hasta sayısı ve ölüm oranı, başka bir ülkede olasaydı iktidarda olan parti yönetmeyi bırakırdı. Ama burası Türkiye ve diktatörlükle yönetiliyor unutmayın. 

Diktatörler için toplumu oluşturan bireylerin bir önemi yok. Yeterki diktatörün keyfi kaçmasın, gerisi çokta önemli değil. 

Her konuda olduğu gibi, Pandemi konusunda da tek sorumlu Erdoğan’dır. Başka bir sorumlu aramaya gerek yok. Onun bilgisi dahilinde ve onun onayı olmadan hiçbir şeyin yapılmadığını, yapılamayacağını her kes biliyor. O beraber yola çıktığı ve “yağan yağmurlarda beraber ıslandığı” arkadaşlarını harcayacak kadar, yaptığı yolsuzluk ve haksızlıklarla ruhu kararmış bir kişilik. Onlarında Recep karşısında gıkları çıkmıyorsa bir nedeni olmalı! Çünkü yol arkadaşları olmaları ve yapılanlarda kendi paylarının da olduğundandır sesiz kalmaları. Ayrıca, onun çıkarına ve aile fertlerine dokunacak herkesin bozuk para gibi harcanacağını çok iyi biliyor eski yol arkadaşları. 

Onun karakteristik yapısı bu gibi olaylara çok yatkın. Çıkarı söz konusu olduğunda düşman cephede saydıklarıyla da dost olmaktan oldukça ustadır. Tüm kötü niyetli insanların ortak bir özelliğidir bu. Kendi çıkarı söz konusuysa acımasız olmaktır. Bir örnek istenirse; Bahçeli ile geçmişte biri birine yaptıkları hakaretler hatırlanırsa bu ikiliyi anlamak zor olmaz. Şimdiki ilişkisi her şeyi açıklıyor sanırım.  

Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı, korona virüsüyle ilgili iktidarın önlem almakta geciktiği uyarısında bulunduğu için küçük yalaka ortakla birlikte demedikleri kalmadı. Hele küçük ortak Bahçeli, daha da ileri giderek TTB’nin kapatılması çağrısında bulunmuştu. “Sağlık Bakanlığı verileri üzerinde şüphe uyandırmaya çalışanlar bize göre müfteri korosudur yalan makineleridir. Bizim sorunumuz TTB Merkez Konseyi’ne yuvalanmış bir avuç Türkiye düşmanlarıdır. Bu nedenle TTB kapatılsın diyorum” dedi sarayın bulunmaz Hint kumaşı küçük ortak Bahçeli. 

Bu kraldan kralcı yalaka ve her derin ilişkinin vaz geçilmez kişisi, kendisi gibi düşünmeyen her kurumun kapatılmasını isteyecek kadar ileri düzeyde bunak kafatasçı bir faşist.

Haysiyetli ve onurlu bir yaşamadan yoksun, toplumun tüm değer yargılarına yabancı, ait olduğu ya da ait olduğunu sandığı ırkın dışında kimseye yaşama hakkı tanımayan bir psikopattır Bahçeli.  Bedeli ne olursa olsun onuruna toz kondurmamalı insan. Tersi durumda yaşamış olmanın hiçbir anlamı yoktur. Şerefi, onuru ve haysiyeti yerlerde sürünüyorsa bireyin, onun yaşamasının bir anlamı da yoktur. Işte Bahçeli ve şürekâsını oluşturanların kişiliği. 

Faşist Bahçeli’nin, İslami gerici faşist Erdoğan için neler, ne hakaretler ve aşağılayıcı söylemlerde bulunduğunu bilmeyen yoktur. Bir tek kendisi bilmiyor hatırlamıyor çünkü bir önce söylediğini bir sonra hatırlamayacak kadar çukur bir kişilik. Halk arasında bir laf var “söyle bana arkadaşını, senin kim olduğunu söyleyeyim sana” derler. Katil, mafya bozuntusu ve uyuşturucu satıcılarıyla arkadaş olan Bahçelinin kim olduğu, nasıl bir kişilik olduğu arkadaşlarıyla daha iyi ifade edilir sanırım…

Kornayla mücadelede Türk devleti ve her şeyin başı Erdoğan çuvallamıştır. Onun farkına varan Erdoğan bilim kurulunu hedefe koyarak birazda olsa üzerindeki pisliği temizlemenin uğraşı içinde. Bugüne kadar yapılan önerilerin hiçbirini dikkate almayan, bu konuda adam akılı düzenlemeler yapmayan ve yapılan olumlu her öneri başkalarında geldiği için dikkate almadan geri çeviren bilim kurulu değil, Erdoğan ve yalaka ortağı Bahçelidir. Bu konuda hesap verecek ve sorumlu tutulacak biri varsa Erdoğan ve yalaka ortağı Bahçeliden başkası değil. 


Resul Erenler – 30.11.2020

Tags:


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑