İnsan Hakları

Published on Kasım 20th, 2021

0

Eren: Abime işkence edenlerle, katledenlerle asla helalleşmeyeceğim

Cumartesi Anneleri’nin 869. açıklamasında söz alan kayıp yakını İkbal Eren, helalleşme tartışmalarına dikkat çekti. Ağabeyi Hayrettin Eren’e işkence yapan, katleden ve cansız bedenini gömenlerle asla helalleşmeyeceğinin altını çizen Eren, anne ve babasının ardından kayıplar mücadelesini yürüteceklerinin bir kez daha sözünü verdi. 

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetinin açıklanması ve sorumluluğu olanların yargı önünde hesap vermesi için mücadelesini sürdüren Cumartesi Anneleri, bu hafta 869. açıklamalarını gerçekleştirdi. Bu hafta 41 yıldır cezasızlık politikası ile failleri ödüllendirilen Hayrettin Eren dosyası ele alındı. 

1980 yılında kaybedilen Hayrettin Eren’e dair, “39 yıldır gül yüzlü oğlum için çiçeklerle donatacağım bir mezarın peşindeyim” diyen ancak ömrü bu düşü gerçekleştirmeye yetmeyen Elmas Eren’in ardından çocukları kayıplar mücadelesini sürdürüyor.

’26 YILLIK BİR YAŞAM 41 YILLIK BİR MÜCADELE’
“26 yıllık bir yaşam 41 yıllık bir mücadele” diyen Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren, 5 kişinin tanıklığına rağmen Hayrettin Eren’in gözaltına alındığının hep inkar edildiğini kaydetti. 41 yıldır hak ve adalet mücadelesi yürüttüklerinin altını çizen Eren, 26 yıldır Galatasaray Meydanı’nda omuz omuza mücadele ettiklerinden hayatını kaybedenleri andı. 

Anne ve babasının Hayrettin Eren’in akıbetini öğrenemediğini dile getiren Eren, “Onların bıraktığı yerden bizler devam ediyoruz. Onlara asla vazgeçmemek üzere söz verdik” dedi. Çete lideri Sedat Peker’in itiraflarına dikkat çeken Eren, “Mehmet Ağar’ın kendisi de tuğlayı çekersem yıkılır herkes altında kalır diyerek kendini ihbar etmişti. Varsa bu ülkenin savcıları, hadi bizi duymadınız bu mafya babasını, Mehmet Ağar’ın kendisini de mi duymadınız” diye seslendi. 

‘HELALLEŞMEKLE, YÜZLEŞMEYİ KARIŞTIRMAYALIM’
“Helalleşme” tartışmalarına dikkat çeken İkbal Eren,  şöyle devam etti: “Benden ne yapmam isteniyor; abime işkence yapan, öldüren, cansız bedenini ortadan kaldıranlarla, ‘neyse oldu bir hata hadi helalleşelim, unutalım’ demem mi bekleniyor? Bu katillerin yargılanıp ailemle yüzleşmesi her zaman istediğimiz bir şeydir. Ama helalleşmeyle, yüzleşmeyi karıştırmayalım. Asla abimin yaşam hakkını elinden alan, 41 yıldır Eren ailesine bu zulmü yaşatanlarla helalleşmeyeceğiz.” 

‘GÖZALTINDA KAYBETME SUÇUNUN SORUMLUSU DEVLETTİR’
Bu haftanın basın metnini gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’in yeğeni Setenay Yarıcı okudu. “41 yıldır soruyoruz: Hayrettin Eren nerede?” diyen Yarıcı, bir kişinin gözaltında kaybedilmesinden devletin sorumlu olduğunu kaydetti.  Yetkililere seslenen Yarıcı, “869. haftamızda bir kez daha yargı makamlarına sesleniyoruz: Hayrettin Eren’in gözaltında kaybedilmesinin nasıl meydana geldiğini ve olayı çevreleyen tüm koşulları ortaya çıkarmak, suçtan sorumlu kişi ve kuruluşları tespit etmek ve cezalandırmak savcıların ve mahkemelerin görevidir. Bu görevinizi yerine getirin” dedi. 

Yarıcı kaç yıl geçerse geçsin Hayrettin Eren için, tüm kayıplar için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 170  haftadır kendilerine yasaklanan kayıplarla buluşma mekanı Galatasaray’dan vazgeçmeyeceklerini vurguladı. 

NE OLMUŞTU?
Sosyalist kimliği ile bilinen 26 yaşındaki Hayrettin Eren, İstanbul’da yaşıyordu. 12 Eylül darbe koşullarında hakkında arama kararı vardı. Darbenin hemen ardından 21 Kasım 1980 tarihinde İstanbul Saraçhane’de bir arkadaşı ile birlikte gözaltına alındı. Önce Karagümrük Karakolu’na oradan da Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. 

Hayrettin Eren’in gözaltına alınırken kullandığı otomobil Gayrettepe Emniyet  Müdürlüğü’nün bahçesindeydi ama ailesine “Oğlunuz burada yok” denildi. Onu karakolda tutulurken ve siyasi şubede işkence ile sorgulanırken gören çok sayıda tanık vardı ama gözaltına alındığı inkâr edildi. Üç kuşaktır Hayrettin’i arayan ailesinin tüm başvuruları 41yıldır sonuçsuz bırakıldı. Hayrettin Eren’in bilinen failleri cezasızlıkla korunduğu için işkence, kaybetme, siyasi cinayetler gibi insanlığa karşı suçları işlemeye devam etti. (ETHA)

Tags: , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑