Engelli Hakları

Published on Aralık 3rd, 2021

0

Evrensel insan hakları engellilere lütuf diye sunuluyor

Engellilere yönelik ayrımcı söylem ve uygulamaların asıl engeli oluşturduğuna dikkat çeken Engelsiz Bileşenler Federasyonu 3 Aralık’a ilişkin açıklamasında evrensel insan haklarının engellilere lütuf diye sunulduğu vurgulandı. Bu yıl tüm sendika, demokratik kitle örgütü ve kamu kurumlarına bu bilinçle 3 Aralık etkinlikleri düzenleme çağrısı yapıldı ve eşit bir yaşam için öneriler sıralandı. 

Engelsiz Bileşenler Federasyonu ,3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada iktidarın engellileri kendine muhtaç etme politikalarına ve kamuoyunun da engellileri “hasta”, “aciz” olarak görmesine tepki gösterdi. 

10 milyona yakın engellinin yanlış politikalar ve ötekileştirme nedeniyle evlerinde  hapis hayatı yaşadığına dikkat çekilen açıklamada, “Toplumsal kalıp yargılar, önyargılar, gelenekler ve alışkanlıklar en büyük engel olarak hepimizi sınırlandırıyor. Bizler Engelsiz Bileşenler Federasyonu ve üye dernekleri olarak bu eşitsiz toplumsal düzenin değişmesi gerektiğini yıllardır ifade ediyoruz” denildi. 

Evrensel insan hakları hukukunun gereği olan hakların engellilere lütuf diye sunulduğu belirtilen açıklamada, engellilerin ve ailelerin ayrımcılık, nefret suçlarına maruz kaldıklarından, yoksul bırakıldıklarından ve siyasal temsilleri kısıtlandığından toplumdan kısmen yalıtılmış halde yaşamak zorunda bırakıldığı kaydedildi, “Bu kapsamda engellilere yönelik ayrımcılık söylem ve uygulamaları derhal yaptırıma bağlanıp durdurulmalıdır” vurgusu yapıldı.

3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde tüm demokratik kitle örgütlerine, sendikalara ve kamu kurumlarına bu bilgilerle etkinlik yapması çağrısında bulunulan açıklamada, yapılması gerekenler şöyle sıralandı: 
▪ “Yerel yönetimlerin; görev alanlarında kaç engelli olduğunu tespit etmeleri, kendi bünyelerindeki engelli kotalarını doldurmaları, en az bir işaret dili tercümanı istihdam etmeleri, kendi personel ve idarecilerine engelli hakları farkındalığı kazandırmaları, başta binalar ve ulaşım araçları olmak üzere erişilebilirliği arttırmaları gerekir. Yoksul engellilerin sosyal ve ekonomik açıdan desteklenmesi belediyelerin ve tüm kamu kurum ve kuruluşlarının en temel görevi olmalıdır.
▪ Sadece belediyeler değil tüm kamu kurumlarındaki engelli istihdam kotaları yasanın gereği olarak doldurulmalıdır. Açıkça yasa dışı olan bu durumun ortadan kalkması için 2022 yılında en az 20 bin engelli kamuda istihdam edilmelidir.
▪ Pandemi nedeniyle büyük bir kapanma dönemi yaşayan toplumun engellilerin yaşadığı ‘müebbet kapanmayı’ anlamasını bekliyoruz. Halkımızın evde kalmak zorunda kaldığı bu dönem milyonlarca engellinin genel durumudur. Sadece engelliler değil başta anneleri olmak üzere birçok aile bireyi yılda bir kere ev veya mahalle dışına çıkamamaktadır.
▪ Bu bağlamda korona aşılarına erişemeyen engellilere erişilip rızaları dahilinde aşısız engelli bırakılmamalıdır. Ekonomik durumları genellikle düşük olan engellilerin ekonomik kriz ve koronavirüs karşısında zor bir dönemden geçtikleri görülmeli ve tıbbı, medikal ve ilaç giderleri için desteklenmesi sağlanmalıdır. Kur krizi nedeniyle erişimi çok güç olan tüm ilaç, medikal ve diğer ihtiyaçlar için kapsamlı düzenlemeler yapılmalıdır.
▪ 1,7 trilyona yaklaşan merkezi bütçe içerisinde sadece yüzde 1,6’lık bir payın, nüfusun yüzde 12,29’unu oluşturan engellilere ayrılması büyük bir adaletsizliktir. Bu adaletsizliğin azaltılması amacıyla tüm kurumlarda engelliler için ayrılan bütçenin arttırılması gereklidir.
▪ Engellilere ve bakım amacıyla ailelerine yapılan ödemeler açlık sınırının altında kalmamalı en az asgari ücret düzeyine yaklaştırılmalıdır. Bu ödemelerden yararlanma koşullarında hane geliri değil kişi geliri esas alınmalıdır.
▪ Görme ve işitme engelliler açısından işaret diline tercüme edilmiş veya sesli versiyonu hazırlanmış metinlerin arttırılması bir zorunluluktur. Tüm yasama faaliyetlerinin, kamu kurumlarının internet sitelerinin ve hizmet rehberlerinin, siyasi parti, sendika ve sivil toplum kuruluşlarının internet sitelerinin erişilebilir olması için kapsamlı ve kamusal bir inisiyatif başlatılmalıdır.
▪ Engellilerin tüm farklılıklarıyla haklarına erişebilmesi için sadece Türk İşaret dili ve sadece Türkçe ile değil, bu ülkede yaşayan hakların diliyle kamusal hizmet erişimi olmalıdır. Eğitim ve sağlık imkanlarından resmi dil Türkçe’yi bilmediği için doğru şekilde yararlanamayan yüzbinlerce engellinin, tüm haklarına erişimi için anadillerinde de hizmet sunumu olmalıdır.
▪ Bölgemizde devam edegelen çatışmalı süreçler ve savaşların önemli bir engellilik nedeni olduğu, göçmenlik ve gazilik gibi süreçlerin engellilikle örtüşebildiği görülmelidir. Başta kara mayınlarının temizlenmesi olmak üzere toplumsal yoksunluğu ve engelliliği arttıran çatışma ve şiddet süreçleri barışa evrilmeli ve bu ‘yapay engellilik nedenleri’ durdurulmalıdır. İş kazaları, trafik kazaları, ev içi kazalar, akraba evliliği, yetersiz beslenme ve gebelik/doğum süresince gerekli tıbbi destekler verilmemesi nedeniyle on binlerce insan engelli olmaktadır.
▪ Bölgesel gelişmişlik farklarının bölgeler arasında oluşturduğu eşitsizlik ve haksızlıklar sosyal sınıflar içerisinde en çok engellileri vurmaktadır. Altyapı, iletişim, kamusal hizmet sunumlarının eksikliği engellilerin temel haklarına erişimini olumsuz etkilemektedir. Bölgesel kalkınma planlarında engelliler desteklenmesi gereken bir nüfus kesimi olarak bütçe ve planlama kapsamında mutlaka dikkate alınmalıdır.
▪ Tüm eşitsizliklerde olduğu gibi engellilik kapsamında da kadın engellilerin cinsiyetçi tüm söylem ve uygulamalardan daha fazla olumsuz etkilendiği bilinmelidir. Başta CEDAW gibi kadın haklarına ilişkin sözleşmelerin gereklerinin yerine getirilmesi, kadın engellilerin haklarına da olumlu etkileri olacaktır. Engelli kadınlara yönelik ayrımcı söylem ve pratikler derhal durdurulmalıdır. İstanbul sözleşmesinin feshi geri alınmalı engelli kadınlar başta olmak üzere tüm kadınlara yönelik her türlü şiddet derhal durdurulmalıdır.
▪ BM Engelli Hakları Sözleşmesi en geniş kapsamlı uygulama rehberidir. İlkeleri ve perspektifi eşit yurttaşlar oluşturmak amacında olan bu sözleşmenin Evrensel Tasarımı esas alınarak yarının yaşamı inşa edilmelidir. Mevcut şehirler 10-20 yıl içerisinde tamamen bir dönüşüm geçirecektir. Bu dönüşüm yaşanırken engellilik durumu aşılabilir yeter ki bizler engellilerin temel insan haklarını tanıyalım ve engelsiz bir yaşamı kurmaya çalışan bileşenlere kulak verelim.” (ETHA)

Tags: , , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑