Irkçılık

Published on Temmuz 6th, 2020

0

George Floyd: Viral videolar polis şiddetini durdurabilir mi?

“Adamı öldürdüler kardeşim. İnleyerek ‘nefes alamıyorum’ diyordu.”

Mayıs ayının sonlarında Facebook’tan beş dakikayı aşkın bir süre canlı yayın yapan Darnella Frazier, tanık olduğu korkunç olayı beş dakikayı aşkın bir süre anlattı ve elinde görüntülü kanıt olduğunu söyledi.

Gerçekten de Frazier o gece, polis memuru Derek Chauvin’in dizini 8 dakika 46 saniye boyunca George Floyd’un ensesine bastırdığı ve sonunda Floyd’un öldüğü video kaydını internete koydu.

Bu video ve çevrede bulunanların çektiği diğer görüntüler olmasaydı Floyd’un ölümü muhtemelen böylesine küresel bir tepkiye yol açmayacaktı.

Fakat buradan yola çıkarak elinizdeki telefonla çektiğiniz videoların internette yayılmasının polis şiddetine karşı etkili bir mücadele olduğu sonucuna varmak mümkün mü?

Bu kez neden etkili oldu?

Darnella Frazier’ın çektiği video aslında belgelenen ilk polis şiddeti vakası değil.

2016 yılında Philando Castile polis tarafından arabasının içinde vurularak öldürülmüştü. George Floyd gibi Castile’de Minnesota’da, Minneapolis’in çok yakınındaki Falcon Heights’da öldürüldü. Kız arkadaşı olayın hemen sonrasını canlı yayınla Facebook’tan duyurmuş, Castile’nin sürücü koltuğunda vurulmuş görüntülerini de paylaşmıştı.

Bir gün önce de Alton Sterling Louisiana’daki bir dükkanın önünde iki polis tarafından açılan ateşle öldürülmüş, yine cep telefonuyla çekilen kanıt niteliğindeki video klipleri internete konmuştu.

2014 yılında New York’ta Eric Garner ve Chicago’da Laquan McDonald’ın ölümleriyle sonuçlanan olaylar filme çekilmişti.

Aslında 1991’de Rodney King’in Los Angeles’de polis tarafından dövülüşünü gösteren kayıtlar, sosyal medya dönemine girilmeden çok önce siyahlara yönelik polis şiddetini gündeme oturtan ilk etkili videolardan biriydi.

Fakat her biri bir etki yaratmakla birlikte bu kayıtların hiç biri George Floyd’un öldürülüşünün görüntüleri kadar yaygın ve kitlesel bir küresel tepkiye yol açmadı.

Uzmanlar bunda, Floyd’un ölümünü gösteren kayıtların uzunluğu ve içeriğinde bütün detayların çok açık ve net görülüşünün etkisi olduğunu düşünüyor.

Siyah Amerikalıların uğradığı şiddet, akıllı telefonların rolü ve yeni protesto biçimlerini konu alan “Bearing Witness While Black: African Americans, Smartphones, and the New Protest” adlı kitabın yazarı gazeteci Allissa Richardson, “Bir insanın ateş edilerek öldürülmesi çok hızlı olan, anında travma yaratan ve başka yöne bakma isteği uyandıran bir şey” diyor.

“Oysa bu videoda, birinin bu kadar pervasızca öldürülüşüyle polisin, filme alındığını bile bile bunu yapışındaki cüretkarlık insanların, görüntülerden gözünü ayıramamasına sebep oluyor” diye ekliyor.

İnternet aktivizmi

Siyahların Hayatı Değerlidir hareketi 2013 yılında doğdu. Bir yıl sonra New York’ta Eric Garner ve Ferguson’da Michael Brown’un polis tarafından öldürülmeleri kitlesel protesto gösterilerine yol açtı.

Fakat Allissa Richardson bu olaylarda yeni bir aktivizm biçiminin ortaya çıkışından çok, yeni teknolojinin eski bir mücadele biçiminin hizmetine sunulmasına tanık olunduğunu düşünüyor.

Richardson Afrika kökenli Amerikalıların, kölecilik ve iç savaş döneminden bu yana siyahlara karşı işlenen suçları, adaletsizlikleri kayda geçirmeye çalıştığını söyleyerek buna “Siyah tanıklığı” adını veriyor.

Bu konuda ilk örneğin ise 19. yüzyılda Maryland’de köleyken kaçarak ABD’de köleciliğin yasaklanması mücadelesinin lideri olan Frederick Douglass olduğunu söylüyor. Douglass otobiyografisinde kölelik deneyimini anlatarak kayda geçirmişti.

Richardson, “Siyahlar cep telefonlarını açıp kayda geçtiklerinde, bunu tesadüfen ordan geçen kişiler olarak yapmıyorlar. Tarihsel olarak, kendilerine karşı işlenen suçların birbiriyle bağlantısını ortaya çıkarmaya çalışıyorlar” diyor.

Psikolog Monnica Williams da, benzer bir şekilde, cep telefonu kayıtlarının siyah Amerikalılar açısından bir “savunma” aracı anlamına geldiğini vurguluyor.

“Afrika kökenli Amerikalılar açısından, bir kolluk gücü mensubuyla her karşılaşma potansiyel olarak bir ölüm-kalım durumudur. O yüzden bu tür karşılaşmaları kendilerini korumak için kayda alıyorlar:”

Polisi izlemek

George Floyd’un öldürülmesini izleyen haftalarda cep telefonları bu kez aktivistler tarafından protesto gösterilerine karşı polisin izlediği tutumun kayda geçirilmesi amacıyla kullanıldı.

31 Mayıs günü David Frost, gösteriler sırasında polisin bir kişiyi daha öldürdüğünü düşünerek cep telefonuyla kayda geçti.

“Olaya üç metre mesafedeydim. Mümkün olduğu kadar kişiye görüntülerin ulaşmasını istedim” diyor.

Siyahların Hayatı Değerlidir gösterilerine katılan bir beyaz olan Frost, Texas Austin’de, 20 yaşındaki siyah Amerikalı Justin Howell’in öldürücü gücü daha az olan bir mermi ile başından vuruluşunu kayda aldı. Video kaydında vurulan Howell’ı yardım için polis hattına doğru taşıyan göstericilere polisin yeniden ateş açtığı görülüyor.

Howell ölmedi ama kafatasını parçalanıp beyni zedelendi ve ömrü boyunca bununla yaşayacak. Frost’un çektiği görüntüler Twitter’de 10 milyonu aşkın kişi tarafından izlendi ve ABD medyasında geniş yer buldu.

Frost, “Üç milyon kişi izleyene kadar Austin Emniyet Müdürlüğü bir açıklama bile yapmadı” diyor.

Görüntülerin viral olmasından sonra Austin Emniyet Müdürlüğü kitlesel gösterilere müdahalede bundan böyle “bean bag” denilen daha az öldürücü mermi sıkan silahların kullanılmayacağını açıkladı.

Justin’in kardeşi Josh Howell BBC’ye “Videonun sosyal medyada yayılış hızı gerçekten polisin tutumunu etkiledi” dedi.

Polis şiddetinin boyutları

ABD’de her yıl polisin kaç kişiyi öldürdüğünün kaydını tutan merkezi bir veri tabanı yok.

Fakat Mapping Police Violence (Polis Şiddeti Haritalandırması) adlı bağımsız bir araştırma grubunun topladığı verilere göre 2013 yılından bu yana ülkede, yılda ortalama yaklaşık 1100 kişi polis tarafından öldürüyor.

Öldürülenlerin büyük çoğunluğu beyaz Amerikalılar ama öldürülen siyahların oranı nüfus içindeki oranlarıyla kıyaslandığında çok yüksek:

Siyahların ABD nüfusu içindeki payı yüzde 13. Buna karşılık örneğin geçen yıl polis tarafından öldürülenlerin yüzde 24’ü siyah.

Avukatlar ve aktivistler polis şiddetini sergileyen video kayıtlarının sayısının arttığına dikkat çekiyorlar.

New York’taki Cochram Hukuk Bürosunda temel haklar ve polis şiddetiyle mücadele masası başkanı Tracey Brown, görüntü kayıtlarıyla başvuran müşterilerinin sayısında büyük bir artış olduğunu söylüyor ve bu artışın özellikle Siyahların Hayatı Değerlidir hareketinin ilk ortaya çıkışı ardından yaşandığını söylüyor.

Polislerin başlıkları ya da araçlarındaki kameraların da etkili olabileceğini söyleyenler var fakat araştırmalar bunların polisin daha az şiddet kullanması ya da daha çok hesap vermesini sağlamadığını ortaya koyuyor.

Hukukçu Tracey Brown “Bir çok bölgede polislere dava bile açılmıyor” diyor ve bir çok polis teşkilatının polis memurlarına karşı dava açılabilmesinde hayati önem taşıyan disiplin cezaları kayıtlarını açıklamayı dahi reddettiklerini de söylüyor.

Şiddetin yer yer polis kameraları tarafından görüntülenmesi de her zaman avukatların ya da kamuoyunun bunları görebileceği anlamına da gelmiyor. Brown polisin bu videoları dava açılıp mahkemeye gidilinceye kadar vermediğini ekliyor.

Buna bir örnek Chicago polisinin kendilerine sırtı dönük bir şekilde yürüyen Laquan McDonald’ı ateş açarak öldürdüğüne ilişkin videonun bir yılı aşkın bir süre ortaya çıkmaması. Video kayıtları gazeteciler ve aktivistlerin büyük baskıları sayesinde gün ışığına çıkabilmiş ve polis Jason Van Dyke ikinci derece cinayet suçundan hüküm giymişti.

MIT Media Lab (Massachusetts Institute of Technology) bölümüne bağlı Kentsel Medya Merkezi başkanı Ethan Zuckerman, şiddet ve görevi kötüye kullanma olaylarına karşı ne polis kameralarının ne de çevredeki insanların çektiği görüntülerinin gerçekten etkili olabileceğini söylüyor.

“Hukuk sistemimiz polise görevini yaparken şiddete başvurması konusunda çok geniş bir esneklik tanıyor. Görüntüler insanları sokağa dökme bakımından etkili olabilir ama polisin şiddete başvurmasının önüne geçemez” diyor.

Floyd sonrası: Neler olabilir?

Darnella Frazier’in çektiği George Floyd’un öldürülüşü videosu polis şiddetini sergileyen ilk video değildi, sonuncu da olmadı.

Ama şiddeti durdurma konusunda çok etkisi olmasa da siyah Amerikalılar başta bir çok insan görevi suistimal ve şiddeti görüntülemeyi sürdürecekler.

Gazeteci Alissa Richardson “Siyahlar böyle bir durumda iki sebeple cep telefonlarına sarılıyor: Ölmekte olan kişiye ‘Yalnız değilsin, ailene bu mesajı vereceğim’ ve ‘çünkü aksi halde burada bugün olanlara kimsenin inanmayacağını biliyorum’ demek için” diyor.

(BBC)

Tags: , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑