Yazarlar

Published on Ağustos 6th, 2020

0

Göster devletine kimliğini! – Sinan Öztürk


Sorun iktidarın yönlendirmesindedir. İktidar hak hukuk tanımadığı için polis de tanımamaktadır.

Birkaç gün önce Hatay Baro başkanına yapılan ahlaksız ve hukuksuz davranış, ülkenin her damarına sirayet ettiği için, insanların çoğunluğu için sıradanlaşmasını bırakalım ki sıradanlaşmış, kimliğini gösterse ne olur ahmaklığına ve teslimiyetine kadar gerilemiştir. Oysa kimliğini göstermemek için her hangi bir suç işlemiş olmak gerekmez. Ancak mesele polis, haliyle de devlet olunca akan sular duruyor. Tanrılaştırılmış devletin vatandaşları da devletten uzağa düşmezler.

Otuz yıldır yaşadığım Almanya’da şimdiye kadar henüz daha kimlik sorgulamasıyla karşılaşmadım. Bu karşılaşmayacağım anlamına gelmez elbette. Ayrıca burada sıradan bir vatandaşın bile polise, kimliğini neden görmek istediğini sorması da çok sıradandır. Polis burada bundan gocunmaz. Ayrıca vatandaş da polisin kimliğini görmek isteyebilir ve polis vatandaş bana kimliğimi nasıl sorabilir diye bir kompleks yaşamaz. Bunlar gördüklerim. Görmediklerim de eminim vardır.

Mesele Almanya‘daki polislerin kibar, bizdeki polislerinse kaba olması mıdır? Elbette ki hayır! Mesele hukuk devleti misin yoksa değil misin? Sorun buradadır. İstisnaları bir tarafa bırakırsak hukuk devletiysen vatandaşın da hakları vardır ve vatandaşı öyle kafana göre ezip geçemezsin. Her istediğinde evine girip çıkamazsın, kimliğini soramazsın. Yoksa buradaki polisler de emir kuludurlar. Ama o emirler hukuku aşan, çiğneyen emirler değildir.

Herkesin gördüğü, ancak küçük bir kesimin dile getirmeye cesaret edebildiği bir Türkiye gerçeği vardır ki, o da; polisin, iktidarın her türlü pis işini yapma görevini üstlenmesidir. Hukukun olmadığı bir ülkede polisten de hukuk beklemek abesle iştigaldir. Mesele aslında polis değildir. Polis iki hareketle düzeltilebilir. Ona halkı rahatsız edici ve yasal olmayan davranış biçimlerinin cezalandırılacağı, bunların yaptırımı olacağı, ceza alabileceği ve görevinden alınabileceği söylense, polis de ahmak olmadığına göre bunu yapmaz.

Ancak polise bunun tam tersi söylenmektedir. Vur, hakaret et, işkence yap, yasaları takma, ama bizimkilere dokunma ben arkandayım denmektedir. Yani polis açıkça yasaların dışına çıkmaya zorlanmaktadır. Polis de zaten bir hukuk devletinde olmadığını ve yaptıklarının yanına hem kâr kalacağını hem de ödüllendirileceğini bildiği için kendisini her şeyin üzerinde görüyor ve belki de elindeki gücü başkaları üzerinde kullanmaktan büyük bir zevk alıyor, komplekslerini yaşıyordur.

Mesele tek başına kimlik gösterip göstermeme meselesi değildir. Mesele, „Biz devletiz“ diyen polisin, iktidar sahipleri dışındakilere tamamıyla saldırganca yönlendirilmesidir. Devlet tarafsız olmadığı için polis de tarafsız olamıyor. Tam aksine polis tarafsız olmaya kalksa, sabah kapının önüne konabilir. Devlet adil olmadığı, hukuka uymadığı gibi polis de bunlara göre bir görev algısı yaratıyor kendisine. Devletin görevi vatandaşın boyun eğmesini ve dayak yemesini sağlamak değildir, tam aksine bu gibi durumlarda vatandaşın yanında olmaktır. Polis kafasına göre kimlik sorgulaması yapınca, kafasına göre senin evine de girer. Burada vatandaşın bir şey yapıp yapmamış olmasının hiçbir belirleyiciliği yoktur. Toplumda oluşan „Bir suçun yoksa göster kimliğini, ne olacak!“ anlayışı yanlış bir anlayıştır. Çünkü bu „masum“ kapıdan içeriye çok büyük hukuksuzluklar girebiliyor ve işler böyle başlıyor. Sonra senin yatak odana kadar girip donunu çıkartıp seni çoluk çocuğunun yanında rezil de edebilir, bir ev aramasında eve giren polislere „galoş giyin!“ denildiği için insanlar acımasızca katledebilir, yolda yürürken sana laf atabilir, her türlü keyfi davranışla senin özel hayatına müdahale edebilir polis ve devlet.

Devlet devletliğini bilse, hakikaten kendi anayasasına uysa bile bu tip sorunlarla karşılaşılmaz. Aslında bu tip davranışlar devletin acizliğinin sonucudur. Güçlü devletler vatandaşa her köşe başında kimlik sormaz. Ancak bütün siyasal ve sosyal üretimlerinde demokrasinin, adaletin, hukukun kalmadığı devletler vatandaşına her köşede kimlik sorar ve vatandaş da göstermek zorunda hisseder kendini. O vatandaş bilse ki bu polisleri şikayet edebilirm ve hiç değilse bir uyarı alabilir, bunu yapabilir. Ama bunun nasılsa olmayacağını bildiğinden sineye çekiyor.

Sorun iktidarın yönlendirmesindedir. İktidar hak hukuk tanımadığı için polis de tanımamaktadır.


Sinan Öztürk – 06.07.2020

Tags:


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑