Kültür-Sanat

Published on Aralık 26th, 2021

0

Gurbetelli Ersöz: ‘’Yüreğimi Dağlara Nakşettim’’

Gurbetelli Ersöz’ün ‘’Yüreğimi Dağlara Nakşettim’’ adlı günlüğünün kitap(!) sergisi, Baden-Württemberg ’in Stuttgart sanat derneği salonunda sergileniyor.  Sergi 23 Ocak 2022 tarihine kadar açık.

Haber-Yorum: Gül Güzel

Gurbetelli Ersöz’ün ‘’Yüreğimi Dağlara Nakşettim’’ adlı günlüğünün kitap(!) sergisi, 16 Ekim 2021 tarihinde Baden-Württemberg ’in Stuttgart sanat derneği salonunda sergilenmeye başladı.

145 baskıya hazır litografi kireçtaşı levhalar kitap sergisi 

Documenta 14 tarafından görevlendirilen Sanatçı Banu Cennetoğlu’nun (1970 Ankara doğumlu, Istanbul ‘da yaşıyor), 145 baskıya hazır litografi kireçtaşı levhalarla, Gurbetelli Ersöz’ün ‘’Yüreğimi Dağlara Nakşettim’’ adlı günlüğünün kitap(!) sergisi, 16 Ekim 2021 tarihinde Württemberg ’in Stuttgart sanat derneği salonunda sergilenmeye başladı.  İlk aşamada 2 Ocak 2022’ye kadar açık kalması planlanan sergi, 23 Ocak 2022 tarihine kadar  uzatıldı. Taş yazı olarak adlandırılıp, sergilenen eser, Gurbetelli Ersöz’ün 27 Temmuz 1995 ile 8 Ekim 1997 tarihleri arasında tuttuğu “Yüreğimi Dağlara Nakşettim”adlı günlüğünden oluşuyor.

Sanatçı Banu Cennetoğlu, bu eser hakkında tanıtıcı katalogda şunları yazıyor:

Kürt Gazeteci, Özgür Gündem gazetesinin ilk yayın işleri müdürü ve özgürlük mücadelecisi Gurbetelli Ersöz (1965-97) dağlardayken yazdığı günlüğünün 145 baskıya hazır litografi kireçtaşı levhası 27 Temmuz 1995 ile 8 Ekim 1997 arasındaki süreci kapsıyor. Günlüğü ilk kez 1998’de Mezopotamya Verlag tarafından Köln’de ve 2014’te Aram Yayınevi tarafından da Diyarbakır’da kitap olarak basılmıştır. Ancak basıldıktan kısa bir süre sonra yasaklandı. Bu hikayeleri anlatmak için günlük tutma geleneği, Ersöz’ün hayatı hakkında kişisel bir rapor ve aynı zamanda, Türkiye’deki 40 yıllık savaşın bir kısmını temsil eden aktüel belge olma konumundadır. 10 Aralık 1993’te Özgür Gündem’in İstanbul merkezi, devam eden çatışmayı kapsamlı bir şekilde ele almasıyla tanınıyordu. Türk silahlı kuvvetleri ile Kürdistan İşçi Partisi (PKK) arasındaki çatışmalar bahane edilerek, pusuya düşürülen 107 kişi tutuklandı. Ersöz de 17 Meslektaşıyla birlikte daha sonra tutuklandı ve 13 gün süren gördüğü işkenceden sonra yargılanarak, 3 yıl, 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Haziran ayında serbest bırakılmasının ardından 1994 yılında Ersöz’ün gazetecilik mesleğini yapmasına izin verilmedi. Bunun üzerine Temmuz 1995’te verdiği karar ile PKK gerillalarına katıldı. Bulunduğu Güney Kürdistan’da, Kassel’de üretilen ve Türk ordusu tarafından kullanılan Leopard tanktan ateş edilerek, 8 Ekim 1997’de öldürüldü; cesedi bugüne kadar asla bulunamadı. 3 Eylül 2021 itibariyle, seçilmiş politikacılar ve gazeteciler de dahil olmak üzere 8.500’den fazla Kürt tutuklu vardır. PKK ile bağlantılı oldukları iddiasıyla gözaltına alınanlar, yargılanıp hüküm giydi. Yüzlerce kitap hala yasak. Ersöz’ün Günlüğü de bunlardan biri.” Diyor sanatçı Banu Cennetoğlu. Fotoğraf, basılı medya ve yerleştirme ile çalışan sanatçı Banu Cennetoğlu, Türkiye’de yasakların halen devam ettiğine de bu şekilde dikkat çekiyor.

Gurbetelli Ersöz’e dair

 Kimyager olan Gurbetelli Ersöz, aynı zamanda Kürt gazeteci  olarak  Özgür Gündem Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliğini yapan Türkiye’deki ilk kadın yönetmendir. Dolayısı ile katlediliş günü olan 7 Ekim, ’Kürt Kadın Gazeteciler Günü’ olarak kutlanır. Gazetecilik yapması yasaklanan Ersöz, 1995’te mücadelesine devam etmek için Gerilla saflarına katılır. O süreç içinde tuttuğu bir günlüğünde, ’Şu an su sesi ve çok yakındaki ağustos böceklerinden başka ses duymuyorum. Sabahtan beri gezinen keşif uçaklarının sesi ister istemez dikkatimizi çekiyor’ ’diyor.  Aram yayınlarında 2001 de yayınlanan 281 sayfalık kitabı’ ’Yüreğimi Dağlara Nakşettim’’ Türkiye’de hala yasak.

Gurbetteli Ersöz, 1965 Elazığ/Palu doğumlu; 8 Ekim 1997 de ise yüreğini nakşettiği dağlarda yaşamını yitirdi.

Gurbetelli, Üniversitede kimya okudu. Daha sonra Çukurova Üniversitesi’nde asistan olarak çalıştı. Bir kimyager olarak 1986’daki Çernobil felaketini ve 1988’de Halepçe’deki kimyasal saldırıyı hayatında dönüm noktaları olan iki büyük olay olarak adlandırdı. 10 Aralık 1993’te İstanbul’daki gazete merkezinin aranması sırasında 107 kişiyle birlikte gözaltına alındı. 12 Ocak 1994’te tutuklandı ve yargılanarak 3 Yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Haziran 1994’te serbest bırakıldı. Serbest bırakıldıktan sonra Özgür Gündem gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni oldu. Ancak Gazeteci olarak çalışmasına izin verilmemesi üzerine 1995 yılında PKK’ye katıldı. „öyle çok işkence yaptılar ki, ya ölecek ya da PKK’lı olmayı kabul edecektim. Ben yaşamayı seçtim.” Demişti. Gurbetelli.

Sergiye dair izlenimlerim

Baden Württember’in Stuttgart sanat derneği( Stuttgart Württembergischer Kunstverein) sergi salonunda diğer birçok sanatçının eserleriyle birlikte, sanatçı Banu Cennetoğlu’nun 145 baskıyla hazırladığı litografik kireçtaşı levhadan oluşan sergisi için kütüphane demek oldukça zor. Bakıldığında bir inşaat iskelesini çağrıştıran demir iskele şeklindeki görünüm oldukça estetikten uzak, sevimsiz ve Gurbetelli’yi çağrıştıracak en ufak bir şeyi ihtiva etmiyor. Çünkü kütüphaneyi oluşturan 145 litografi kireçtaşı levhalar, demir bir iskeleye yan yana 3 kat şeklinde düzülmüşler. Taşların bir tanesini dahi yerinden/raftan oynatmak mümkün değil. o yüzden, hiçbir taşın üzerindeki yazıyı okumak değil, kenarından görmeniz dahi mümkün değil. O yüzden, taşların  üzerinde yazılı günlük metinleri okuyabilmek asla mümkün değil. Kütüphane diye adlandırılan rafa bakınca, sadece birbirine sımsıkı dayatılan 4 köşeli, bazen biraz farklı boyutta krem rengi taş levhalar görüyorsunuz. Taşların arkasına bazen günlüğün yazıldığı tarih bazen de sıralama numarası yazılı ama yazılı yani yontulmamış. Bunun dışında Gurbetelli Ersöz’ü çağrıştıran herhangi bir fotoğraf veya benzeri hiç bir şey asla yok. özellikle Gurtelli sergisini görmek için gitmeyenlere hiç bir şey ifade etmeyecek şekilde raflara sıralanmış 145 baskıya hazır litografi kireçtaşı levhaları. Yani diğer sanatçıların duvarlara ve yine sergi salonunun tavanına asılarak sergilenen eserleri gibi hiç bir çağrışım bağı yok…Sadece karşı duvara asılı A4 büyüklüğündeki bir sayfaya Banu Cennetoğlu’nun, Gurberelli Ersöz hakkında yukarıda Türkçesini yazdığım Almanca ve İngilizce kısa bir metini var, hepsi o kadar! Onun için sanatın günümüzde sadece pazarlanan marketik konumuna getirilmesi eleştirilmeyi hak ediyor. Öyle değerlerimiz vardır ki, para birimiyle ölçülemez. Gazeteci olarak, Gurbetelli Ersöz’ü kendine idol edinen ben gibi birisi için bu durum daha da kabul edilemez. Büyük bir heves, heyecan ile görmek için gittiğim sergiden şaşkınlığa uğrayarak, üzülüp, ağlarcasına ayrıldım. Sanatçı Banu Cennetoğlu ile bu konuyu karşılıklı konuşmayı çok isterdim ama malum bu durum mümkün değil…

Yukarda da belirttiğim gibi, Sergi daha 23 Ocak 2022 tarihine kadar açık kalacağı için, görmek isteyenler, gidip bu durumu yerinde görebilirler. Sergi zaten Stuttgart Ana istasyonuna çok yakın. Binanın çatısında büyük bir geyik heykeli olduğu için kolayca buluna bilinir…”

Tags: , , , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑