Hanau cevabını bulacak mı?

Hanau katliamının üzerinden 3 aydan fazla geçti. Polis, soruşturmayla ilgili açıklama yapmazken, Sol Partili Renner’in saldırıyla ilgili sorularının çoğunluğu ‘soruşturmadaki gizlilik’ gerekçesiyle yanıtsız bırakıldı.

Sol Parti Milletvekili Martina Renner’in 9 kişinin katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin Alman hükümetine yönelttiği sorular, “soruşturma konusudur” denilerek, yanıtsız bırakıldı. Hükümet, basına sızan bilgiler dışında vekilin 44 sorusundan hiçbirine yanıt vermedi. Milletvekili Renner, “Soruşturma, suçun hazırlıklarını ve failin kurduğu bağlantıları ortaya çıkarmalıdır” derken; 8 Mayıs Grev İttifakı (Streikbündnis Achter Mai) ise katliamın önlenip önlenemeyeceği gibi önemli soruların peşine bir tek aile ve yakınlarının düştüğü eleştirisinde bulunarak “Gerçekler karanlıkta kalmamalı” dedi.

Almanya’nın Hanau kentinde 9 Şubat’taki ırkçı saldırıda 9 gencin hayatını kaybetmesi üzerinden aylar geçmesine rağmen polis, soruşturmaya dair detayları açıklamamakta kararlı. Sol Parti Milletvekili Martina Renner, hükümete ırkçı saldırıya ilişkin önerge sunarak, soruşturmanın detaylarıyla ilgili açıklama yapılmasını istedi.

Vekil yönelttiği 44 soruda saldırıya ilişkin soruşturmanın sonuçlarından, saldırgan Tobias Rathjen’in aşırı sağ bağlantıları, yurtdışı ziyaretleri gibi birçok hususa açıklık getirmesi istendi. Ancak vekil Renner’in sorularına Federal İçişleri Bakanlığı, -Hanau saldırganının ruhsatlı silahı olduğu, saldırı gecesi bulunan mühimmat, saldırıdan bir hafta önce saldırı mahallini gezdiği gibi- daha önce basına sızan bilgilerin dışında hiçbir ek bilgi vermedi.

Saldırganın babası tanık

Olay günü ırkçı saldırgan Tobias Rathjen’in önce annesini daha sonra kendisini öldürdüğü esnada, babasının da evde bulunduğu belirtilmişti. Yapılan balistik incelemede herhangi bir ize rastlanmadığı belirtilen cevapta, failin babasının “tanık” statüsünde olduğu kaydedildi.

Zanlının kendisine ait ırkçı açıklamaların bulunduğu internet sitesindeki “Beyaz Kurt” fotoğrafına ilişkin İçişleri Bakanlığı, “Beyaz kurt, aşırı sağcı sembolü olarak değerlendirilebilir” açıklamasında bulundu. Böylece Federal Kriminal Dairesi’nin daha önce “Tobias R. ırkçı bir eylemde bulundu, ancak aşırı sağcı bir ideolojiye sahip değildir” açıklaması da çürütülmüş oldu.

Tekrar önerge verecek

Verilen yanıtları yetersiz bulan Sol Parti Milletvekili Martina Renner, sorularını güncelleyip yeniden göndereceğini belirtti. Gazetemize konuşan vekil “Hanau’daki ırkçı sadırının arka planı açıklanmalı. Soruşturma, suçun hazırlıklarını ve failin kurduğu bağlantıları ortaya çıkarmalıdır” diyerek, Hanau’daki ırkçı saldırıya ilişkin birçok soru işareti olduğunun altını çizdi. Renner, “Hanau’da gerçekleşen ırkçı saldırı ailelerin akıllarında sadece soru işareti bırakmadı. Aynı zamanda öldürülenleri ötekileştiren çoğunluk toplumuyla kendilerini öldürülenler de görenler arasındaki mesafeyi daha da açtı” dedi.

Gerçekler karanlıkta kalmamalı

8 Mayıs Grev İttifakı (Streikbündnis Achter Mai) ise gazetemize yaptığı açıklamada “Gerçekler karanlıkta kalmamalı; katledilenlerin aile ve yakınlarını en yakın zamanda bilgilendirmelerini talep ediyoruz” ifadesini kullandı.

Saldırının üzerinden üç ay geçmesine rağmen federal savcı ve emniyet makamlarının soruşturmasının bu kadar ağır ilerlemesinin can sıkıcı olduğu vurgulanan açıklamada “Katliamın önlenip önlenemeyeceği gibi önemli soruların peşine bir tek aile ve yakınları düşüyor” denildi.

NSU örneği var

Açıklamada şunlar belirtildi: “NSU cinayetlerinde de anladık ki polis ve güvenlik makamları gibi resmi dairelerin ırkçı suçlarda parmağı var; hatta suç ortağı. Örneğin Hanau’da olay gecesinde ailelere sabaha kadar çocuklarının öldürülüp öldürülmediği konusunda açıklama yapılmadı; bilgiler karanlıkta bırakıldı. Saatler süren belirsizlik gibi polis ve güvenlik kurumlarının soruşturmayı bu kadar ağır ilerletmesinin artık son bulması ve derhal mağdur aileleri bilgilendirmelerini talep ediyoruz.”

DÎLAN KARACADAĞ

(Yeni Özgür Politika)