Kitap

Published on Kasım 6th, 2021

0

Hatice Güden: Onurlu Bir Duruş, Adanmış Bir Yaşam… Ali Aktaş


Hatice Güden
Hatice Güden, kitabında 1983’te idam edilen devrimci Ali Aktaş’ı anlatıyor: Ali için devrimcilik; bir yaşam ve varoluş biçimidir. Devrimci bir eylem ya da sorumluluk söz konusu olduğunda; hiçbir şeye “olmazından” bakmayan, muhakkak bir “oluru” bularak çözüm üreten devrimci iyimserlik abidesidir

12 Eylül karanlığının devam ettiği 23 Ocak 1983 tarihinde, doğduğu güne denk getirilerek idam edilen Ali Aktaş’ın hayatının, kişiliğinin ve onun biçimlenmesinde rol oynayan sosyal, siyasal sürecin resmini, 78 kuşağının artıları-eksileri ile mücadele deneyimleri ve ruhunu bulacağınız kitap,  Aktaş’ın arkadaşı Hatice Güden tarafından kaleme alındı.

Ceylan Yayınları tarafından çıkarılan kitap, 384 sayfadan oluşuyor. Çocukluk ve İlk Gençlik Yılları, Sorgulamanın ve Mücadelenin Başladığı Yıllar, İşkencede Bükülmez İrade, Tutsaklık Yılları, Darağacında Bir Kardelen, Dava Dosyası, Son Mektup ve Ortaya Çıkışı, Arap Alevileri-Kısa Tarihçe, Ali Aktaş’tan Sevdiklerine, Anılar-İzlenimler-Şiirler ve Ekler ile toplam 11 bölümden oluşuyor.

Çukurova’nın işçi kenti İskenderun’da; 12 Eylül öncesi devrimci atılım yıllarını yaşayanların, 12 Eylül dönemine ait vahşi işkence metotlarının uygulandığı “gözaltı” merkezlerinden / hapishanelerden geçenlerin, köyündeki, okulundaki, mahallesindeki arkadaşlarının-dostlarının, komşusunun ve ailesinin Ali’sini anlatan kitap, çok sayıda insanla yapılan söyleşi ve toplanan anılarla somutlaşmış.

Ölümsüzlüğe uğurlanışının 38. yılında; yaşamının bütün ayrıntılarında kolektif yaşamı, paylaşımı, sadeliği, mütevazılığı, insan sevgisi ve mücadeleciliği, militanlığı bulacağınız kitapta, bir yoldaşı onu şöyle özetlemiş:

Ali için devrimcilik; bir yaşam ve varoluş biçimidir. Devrimci bir eylem ya da sorumluluk söz konusu olduğunda; hiçbir şeye “olmazından” bakmayan, muhakkak bir “oluru” bularak çözüm üreten devrimci iyimserlik abidesidir Ali!

Ali, hevesle modaya uyarak mücadeleye katılmış, ilk fırtınada savrulup gidenlerden değildir. Gittiği her yere devrimciliğin coşkusunu, neşesini ve halka derinden bağlılığı ve derin sevgisini taşır. Aydınlanmanın ışığı ve bilgisini götürür. Sadeliği, gösterişten uzaklığı, bir lokma-bir hırka ile yetinen tam bir adanmış çağdaş derviştir Ali!

“Halk” O’nda soyut bir kavram değildir. Elle tutulur gerçek ve somuttur. Komşusudur, köylüsüdür, fabrika işçisidir, pazarcısıdır vs. Ali işte bu gerçek halka, derinden bağlıdır ve sevgi doludur. Halkı anlama yeteneğinin yüksekliğinde, halktan devrimci isteklerde bulunmasındaki ferahlığında bu derin sevginin etkisi, rolü büyüktür. Halkı da Ali’yi çok sever, çok iyi anlardı…

Bir birini tamamlayan bu nitelikler, Ali’de yapısal bir bütün oluştururlar. Onun kırılmaz, suyunu almış çelik iradesini ve devrimci militan kişiliğini meydana getiren de bunlardır.  

Ali’nin cesareti yapısaldır. Fedakârlık, özgüven ve iyimserliği temelinde şekillenmiştir. O muazzam devrimci kararlılık ve devrimci iddialılık ile o içten mütevazılık, yalınlık, sadelik Ali’nin devrimci gerçekliğinin yapı taşlarıdır.”


Yazar Hatice Güden, geçtiğimiz Ocak ayında, idam edilişinin yıldönümünde Ali Aktaş’ı anlattığı Avrupa Demokrat’taki yazısı, büyük ilgi görmüş, binlerce kişi tarafından okunmuştu:
Tarihimiz haykırıyor: Tanıyın, tanıtın, yaşatın! – Hatice Güden

Tags: , , , , , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑