Emek

Published on Ağustos 26th, 2021

0

Hatimoğuları’ndan “Kabul Etmiyoruz” soru önergesi

HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, “sefalet zamlarını ve yandaşların satış sözleşmesini #KabulEtmiyoruz” diyerek yarın hizmet üretmeyecek olan KESK’in taleplerini ve adaletsiz işletilen TİS sürecini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’e cevaplanması istemi ile ilettiği önerge ile sordu.

Hatimoğulları tarafından verilen soru önergesi şöyle:

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Aşağıdaki sorularımın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin tarafından Anayasa’nın 98’inci ve İçtüzüğün 96’ncı ve 99’uncu maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 26.08.21                   

Tulay Hatimoğulları Oruç
Adana Milletvekili

Kamu emekçileri ve emeklilerinin 2022-2023 yıllarına ilişkin sözde toplu sözleşme görüşmeleri geçtiğimiz günlerde sonlanmıştır. İçinden geçtiğimiz ekonomik kriz koşullarında yaklaşık 4,2 milyon kamu emekçisi, 2,2 milyon emekli ve ailelerini yakından ilgilendiren 2022 ve 2023’te yapılacak zam oranları belirlenmiştir. Buna göre; 6’ncı Dönem Toplu İş Sözleşme (TİS) görüşmelerinde 2022 yılı birinci altı ayı için %5, ikinci altı ayı için %7, 2023 yılı için ise ilk altı ay için %8 ve ikinci altı ay için %6 olarak netleşmiştir.

25 Ağustos 2021’da Resmi Gazete’de yayımlanan Toplu Sözleşmede %1 üyesi olmayan sendikaların üyeleri deyim yerindeyse cezalandırılmış, 23. maddeye göre toplu sözleşme ikramiyesinden sadece kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu hizmet kolundaki kamu görevlisi sayısının en az %1’den fazlasını üye kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu görevlileri yararlanması sağlanmıştır. Sendika üyesi olmayan ve 4688 sayılı yasaya göre sendika üyesi olması yasaklanmış bulunan toplamda en az 1 milyon 800 bin kamu emekçisi ve 2 milyon kamu emekçisi emeklisi hak gaspına uğramıştır.

Öte yandan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), ILO sözleşmeleri olmak üzere uluslararası sözleşmelerle, evrensel sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu, grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir Toplu Pazarlık Sözleşme Sistemi taleplerini Çalışma Bakanlığına iletmiştir. Ancak açlık sınırının 2 bin 903 TL, yoksulluk sınırının 9 bin 457 TL’ye dayandığı, Covid-19 pandemisi ile daha da derinleşen ekonomik kriz koşullarında kamu çalışanları ve emeklileri yoksulluğa terk edilmiştir. Kamu emekçilerine dayatılan bu sefalet ve güvencesizlik nedeni ile KESK, 27 Ağustos’ta bir günlük hizmet üretmeme eylemi kararı almıştır.

ILO sözleşmelerinde ve bunlara dayanan AİHM kararlarında toplu pazarlık ve grev hakkı sendika özgürlüğünün ayrılmaz parçaları olarak değerlendirmesine rağmen 4688 sayılı yasada grev hakkı tanınmamıştır. Toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşmazlık olduğu taktirde çoğunluğu hükümet tarafından belirlenen sadece uzlaştırıcı görevi olması gereken Kamu Hakem Heyetinin yetkili kılınması, meseleye sadece iktidar taraflı yaklaşıldığını emekten yana yaklaşılmadığını ortaya koymaktadır.  

Bu bağlamda;

  1. 2022 yılı için, son iki yılda yoksulluk sınırı ile temel maaş unsurları arasında oluşan %8,5 oranındaki reel kaybın giderilmesine yönelik olarak Bakanlığınızın herhangi bir çalışması olacak mıdır?
  2. Enflasyon farkının kamu çalışanlarının 6 ay sonra ücretlerine yansıtılması reel olarak kayıp yaşamalarına neden olmaktadır. Bu durumun düzeltilmesine yönelik olarak Bakanlığınızca bir düzenleme yapılacak mıdır?
  3. Bakanlığınızca Toplu Pazarlık Sözleşme Sistemi taleplerini Bakanlığınıza ileten Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun talepleri neden dikkate alınmamaktadır?
  4. Son beş yılda enflasyon oranları ve hakem heyetince ilan edilen toplu sözleşmelerdeki açlık sınırı, yoksulluk sınırı, zam oranları listesi nedir?
  5. Son beş yılda TİS görüşmelerinde yetkili olan sendikaların yapmış olduğu taleplerden kaçı kabul edilmiştir? Kabul edilen talepler nelerdir?
  6. Bakanlığınızca 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları, Toplu Sözleşme Kanununun demokratikleştirilmesi ve grev hakkını da içerecek şekilde düzenlenmesine yönelik bir çalışma yapılacak mıdır?
  7. Mevcut TİS mekanizması ile grev hakkı neden devre dışı bırakılmıştır?
  8. Ülkenin kamu emekçilerinin ve emeklilerinin grev hakkının yasal güvence altına alındığı, sendikal hak ve özgürlüklerin önünü açan, konfederasyon ve sendikaların demokratik bir şekilde temsiline imkân tanıyan evrensel gerçek toplu sözleşme sistemini içeren adaletli bir “Kamu Sendikaları ve Kamu Toplu Sözleşme Yasası” oluşturulmasına yönelik Bakanlığınızın bir çalışması olacak mıdır?
  9. Kamu emekçilerinin yıllardır yaşadığı gelir vergisi adaletsizliğine son verilmesi, güvencesiz istihdam edilenlerin kadrolu-güvenceli istihdama geçirilmesi, sayıları yüz bini aşan Yardımcı Hizmetler Sınıfının yaşadığı mağduriyetlerin giderilmesi için çalışmalarınız var mıdır?
  10. Kamu emekçilerinin refah payı talebi neden karşılanmamaktadır?
  11. TİS ikramiyesinden ayrımsız tüm sendika üyeleri yararlanırken; Anayasanın eşitlik ilkesi ve sendika seçme özgürlüğünü güvence altına alan hükümlerine aykırı olarak, sendikal ayrımcılık yapılarak 6. dönem toplu sözleşmesine neden %1 şartı getirilmiştir?
  12. OHAL KHK’leri ile sorgusuz-sualsiz işinden edilen kamu emekçilerinin görevine iadesi sağlanacak mıdır?
  13. Kadın kamu emekçilerine yönelik ayrımcılığın önüne geçilmesi için kadın taleplerinin kadın emekçiler tarafından görüşülmesi ve mutabakat metninde ayrı bir başlık altında yer alması ve kamu kurumlarında ücretsiz kreşler açılması, söz konusu kreşler açılıncaya kadar kreş yardımı verilmesi için Bakanlığınızın çalışmaları olacak mıdır?
  14. 4/C’li 4/B’liler olarak bilinen kamu emekçilerinin ek ödeme, emeklilik gibi temel sorunlarının çözümü için adımlar atılacak mıdır?

Tags: , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑