Makaleler

Published on Ocak 2nd, 2021

0

Hayata ısmarladım, rastgele 2021 – Hilmi Toy

Yeni yılınız ailecek yeni umutlar, güzel dilekler ile kutlu olsun… Corona mühürlü 2020 yılının mührünü kırdığı/kırıldığı yıl olsun insan sağlığı için 2021.

Corona imzalı 2020’den Corona aşılı 2021’e girerken umutlu, mutlu ve huzurlu bir yıla merhaba diyelim. Emperyalist kapitalist sistemin kaynaklık edip ürettiği, insanlığın başına bela edip sağlığını tehdit eden Covid-19 virüsü nedeniyle maskeli 2020’den 2021’e de maskeli giriyoruz. Emperyalist kapitalist sistemin insan sağlığı için ne kadar çok tehlike oluşturuduğunun ayırdına vardığımız, her şeyden önce insan ve her şeyden çok insan sağlığını önemseyen sosyalizm seçeneğini bilince çıkarttığımız bir yılı daha geride bırakıyoruz.

Bu inançla, yaşamımızın her anında özlemler duyduğumuz, umutlar büyüttüğümüz savaşsız, sömürüsüz, ‘Misaki-milli’ sınırlara hapsolmayan bir dünyada yaşamak için, yıllar verip ömürler tükettiğimiz, özgür ve mutlu yarınlara kavuşmak dileğiyle, yaşamak ve yaşatmak adına yeni başlangıçlarla yeni yılımız kutlu olsun.

Taşın toprağın, suyun rüzgarın dili olsa da konuşsa, ne anlatır, ne söyler kimbilir. Dilsize dil olmak insana özgüdür. Dil olmak zamanı şimdi.

Corona imzalı 2020’den Corona aşılı 2021’e girerken 2021 yılını kazanmak istiyorsak iyiden güzelden, doğrudan, sevinçten, başarıdan ve cümle güzelliklerden yana acılara dil olmasını, umutlara dil olmasını, barışa, kardeşliğe, adalete ve özgürlüğe dil olmasını başarmalıyız. 2020’den 2021’e zaman zili çalarken, ve yılın son anlarını yaşarken aklımız karamsar olsa da, yüreğimiz iyimser olmalı. Yüreğimizin iyimserliğiyle kutlu olsun yeni yılınız /yılımız. Elveda 2020, hoşgeldin 2021.

Umutlar ektik yaşam yolumuzun üstüne, düşler düşürdük yaşam ağacının dallarına, binbir renkli çiçeklerin dilinden oldu sevgimiz. Sabrın selametinde özlemleri sağalttık. Kirpiklerimizin kaşa değdiği de oldu, gözlerimizden yağmur bulutlarının geçtiği de. Erkenci vedalar güzergahında mintanıyla gömülenlerimiz de oldu, sesleri kulaklarımızda hep çınlayanlarda. Dostluklarını yadigar bırakanlarımızda oldu, yüreklerini örtenlerimizde oldu karda kışta üşümeyelim diye. Kiminin vekaleti var, kiminin kefaleti omzumuzda taşıdığımız. Vekaleti taşıyıp kefaletini ödemek düşse de payımıza, yasını tutmak değil, ışığını tutmak düşüyor yolumuza yaşadıkça bize. Hayat işte, 2020’den 2021’e geçiyor izini sürerek yaşadıklarımızın. “Çiçekler ağaçta kalsın /Uçurtmalar gökte” dediği gibi şairin.

Gün olur, geçer ömürden. Vakti gelir çayı deminde, kahveyi dibekte içmek düşer. Kavuşmak için ırakta olsa yollar, sınırlar ötesi de olsa sevdiklerin, bir merhabalık kadardır gönül yakınlığı. Gönül gözüyle görür, yürek sevinciyle yaşarsın ciddiye alarak yaşamı.

Yılın son günü. Gezegenin doört bir yanında yaşayanlar için kimisine yağmurlu geceden doğma, kar yağışıyla uyanma, kimisine güneşin ışıdığı bir gün gök kubbenin altında. Coronalı günlerde derdi çok dermanı az bir gün, bulutların arasında geçiyor zaman. ‘Evde kal!’ diyorlar en iyimser halleriyle dostlara; “Hayat eve sığar!” diyorlar gözümüze baka baka; yalan söylüyorlar, yalan söylüyorlar, hayat evden başlar ama eve sığmaz. Evde hayat güzel ama bu güzellik yetmez insana.

Evdeyiz işte. Uzak uzak diyarlardan bir sevgili arkadaşım, 2021’e saatlerle ölçülecek bir zamanda “bugün kahveniz benden” diyor. Güne güzellik düşürmüş ne güzel, ne mutlu. Sosyal ilişkileri korumak, geliştirip güçlendirmek gerekir Coronaya inat. Araya sosyal mesafe değil, fiziki mesafe koymalı sadece. Çünkü, sosyal bir varlık insan.

Yeni yıl hep Kış vakti bizim yaşadığımız coğrufyada. Coronalı günlerde içinizi ısıtan çayı, hatır bırakan kahveyi, yorgunluk üstüne bir tas suyu yollar ırak, misaki-milli sınırlar var demeden paylaşalım, geride paylaştıklarımız kalır bilinciyle.

Çünkü yaşamak güzel, yaşatmak da. Ve her şeye rağmen günü dostlukla, günü sevgiyle, günü güzelliklere umutla yaşamak gerek yeni yılda.

Nevin Koçoğlu adlı şair ve editör arkadaşım taaa Ankara’dan paylaşmış Erich Fried’in Kış Bahçesi adlı bu şiirini kendi sayfasında.İzniyle yazıma alıyorum bende.

“Sarı ve kırmızı pullu

Mektubunun

Zarfını ektim

Saksıya.

Sularsam onu

Her gün

Büyür bana

Mektupların.” demiş.

Kışın soğuğunda zarfı saksıya ekilen mektupların satırları ısıtır içini insanın. Göğün altında sabah, kalkarsın saat farkıyla, başlarsın güne. Özellikle tutsaklığı yaşayanlar bilir. Her yıl yazarım içeride tutsak olan kimi arkadaşlarıma. Keşke hepsine yazabilsem. Çoğu zaman kahırlanırım hepsine yazamadığım için. Bari yazamadıklarım içinde buradan satırların arasında konuk olayım günlerine. Sımsıcak bir özlem, telaşsız umutlu bir merhaba bırakayım, iyimser bir gülle kutlayayım yeni yıllarını. Ah kalbim, „Kışı bekliyorum,

gözyaşlarım donsun diye…“ yazdığı gibi şair Nevin Koçoğlu’nun.

Kimine günaydın demek düşer, kimine tünaydın günün bu saatinde.

Ben günaydın diyeceğim, tünaydın yazacağım. Olmuyor olmuyor böylesi de. İki arada bir derede kalmak da nesi. İki saksı alıp birine günaydın, diğerine tünaydın ekmek istiyorum ben de. Saat farkı iki saksı arasında kalsın diye dünyanın bir ucuyla öbür ucuna.

Pazarlıksız bir yıl sonu gününün güzel bir akşamında anın güzelliğini yaşamakta güzel, paylaşmakta güzel ‘aralıksız’. Anıların izinde dün-bugün-yarın denkleminde yeni başlangıçlara ‘rastgeleler’ duyası, toplayası geliyor insanın.

2021 de sarı renkli kırmızı pullu zarfın içine “rastgele” yazıp, ömrün mührünü vurup göndermek istiyorum eşe dosta, yare… Aklın ve yüreğin tüm iyimserliğiyle gidene hoşça kal, gelene merhaba, hoşça gel demeliyiz. İyimser bir gülle yeni yılınızı kutlarım. Umutlu ve mutlu yıllar cümle sevdiklerim ve sevenlerime, emekçi insanlığa, direngen halklarına dünyanın.


Hilmi Toy – Avrupa Olay – 02.01.2021

Tags: , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑