İnsan Hakları

Published on Haziran 6th, 2020

0

“İsmail Yılmaz ve tüm hasta tutsaklar serbest bırakılsın! – Freiheit für Ismail Yilmaz und alle kranken Gefangenen!”

ATİK: Ölüm sınırında olan hiç bir muhalif tutsak serbest bırakılmadı. Söz konusu devrimci tutsaklar olunca, faşizm devreye girmekte gecikmiyor.
Freiheit für Ismail Yilmaz und alle kranken Gefangenen!


Avrupa Demokrat

Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK ) tarafından yapılan açıklama şöyle:

İsmail Yılmaz ve Tüm Hasta Tutsaklar Serbest Bırakılsın!

İçerisi ve dışarısının çok farklı olmadığı, adeta bir açık hava hapishanesine çevrildiği günümüz Türkiye’sinde, hapishanelerden aldığımız olumsuz haberlere her gün bir yenisi eklenmektedir. Kısa süre önce AKP-MHP ittifakının gerçekleştirdiği ‘af’ ile birlikte, 100 bine yakın katil ve mafya sürüsünün serbest bırakılmasına rağmen, kamuoyunun “hasta tutsaklar serbest bırakılsın” çağrısına, 3 maymunlar oynanmaya devam edildi.  Ve faşizmin tarihi bir kez daha tekerrür etti. Ölüm sınırında olan hiç bir muhalif tutsak serbest bırakılmadı. Söz konusu devrimci tutsaklar olunca, faşizm devreye girmekte gecikmiyor.

İsmail Yılmaz Ölüme Terk Edilemez

Kandıra bir nolu F tipi hapishanede kalan ve 16 yıldır tutuklu olan 66 yaşındaki İsmail Yılmaz, faşizm tarafından ölüme terk edilmek istenmektedir.  Politik düşüncelerinden dolayı ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılan Yılmaz’a karşı, düşman hukuku uygulanmaktadır.

İsmail Yılmaz; 28 Nisan tarihinde beyin kanaması geçirdiği için hastahaneye kaldırılmış,bir gün sonra ameliyat edilmiş ve kafa tasına bir dren takılmıştır. İsmail’in; kalp rahatsızlığı, prostat, görme bozukluğu, yüksek tansiyon, sağ kolunda, elinde ve vücudunun farklı yerlerinde uyuşma gibi birçok kronik hastalıkları da  mevcut.

İsmail Yılmaz, geçirdiği ağır ameliyata rağmen tedavisi tamamlanmadan hastahaneden çıkartılarak hapishaneye geri götürülmüştür. Kendisine bakamayacak dunumda olan, ihtiyaçlarını karşılayamayan İsmail Yılmaz’ın hapishanede tutulması, uluslararası insan hakları sözleşmelerine aykırı olup, işkencedir. 

Adalet Bakanlığı raporlarına göre, Türkiye hapishanelerinde son 13 yılda 2.300 tutsak yaşamını yitirmiştir.  Mevcut durumda 620 hasta tutsak söz konusudur ve bunların 200’nün hayati tehlikesi olduğu tespit  edilmiştir.  Korona pandemisi sürecinde hasta tutsakların sayısı daha da artmış ve önlem alınma dığı taktirde bir çok tutsağın hayati tehlikesi artacaktır.

Hasta Tutsaklar Serbest Bırakılsın

Kamuoyu’nun da bildiği gibi; 21 Mayıs – 01 Haziran arasında yani sadece 10 gün içinde iki ağır hasta devrimci tutsak yaşamını yitirmiştir. 10 yıldır  Osmaniye T Tipi Hapishanesi’nde tutsak olan Sabri Kaya,  26 yıldır Edirne F Tipi Kapalı Hapishane’sinde tutsak olan Vefa Kartal ağır hasta olmalarına ve defalarca hastalıklarından kaynaklı tahilyeleri talep edilmesine rağmen “gerekenleri devletimiz yapıyor” denilerek talepleri geri çevrilmişti.  21 Mayıs günü Sabri Kaya yoğun bakımda, 01 Haziran günü de Vefa Kartal tutsak tutulduğu hapishanede yaşamlarını yitirdiler…

Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu olarak; hapishanelerden yeni ölüm haberleri almamak için, başta hasta tutsak İsmail Yılmaz olmak üzere, tüm hasta tutsakların gerekli tedavilerinin yapılabilmesi için acilen serbest bırakılmalarını talep ediyoruz. Ayrıca; uluslararası toplumsal muhalefeti ve tüm demokratik güçleri konuya duyarlı olmaya, bu talebi dillendirmeye çağırıyoruz!

İsmail Yılmaz ve Tüm Hasta Tutsaklara Özgürlük!

Tüm Politik Tutsaklara Özgürlük!


Freiheit für Ismail Yilmaz und alle kranken Gefangenen!

In einem Land, in dem selbst draußen gefängnisähnliche Zustände herrschen, häufen sich die schlechten Nachrichten tagtäglich. Während vor kurzem auf Zusammenarbeit der AKP und MHP nahezu 100.000 Mörder und Mafiosi aus der Haft entlassen wurden, werden die Forderungen nach der Entlassung von politischen kranken Gefangenen noch immer ignoriert. Und die Geschichte des Faschismus hat sich ein weiteres Mal wiederholt. Keiner der politischen Gefangenen, die sich am Rande des Todes befinden, wurde bisher freigelassen. Geht es um revolutionäre Gefangene, dauert es nicht lange, bis der Faschismus im Spiel ist.

Ismail Yilmaz darf nicht dem Tode überlassen werden

Der Faschismus möchte den 66-jährigen Ismail Yilmaz, der sich seit 16 Jahren in Kandira (Türkei) in einem F-Typ-Gefängnis in Haft befindet, dem Tode überlassen. An Yilmaz, der wegen seiner politischen Ansichten mit lebenslänglicher Haft mit besonderer Schwere der Schuld bestraft wurde, wird eine regelrecht feindliche Justiz angewandt.

Ismail Yilmaz wurde am 28. April wegen einer Hirnblutung ins Krankenhaus gebracht und einen Tag später operiert. Schon zuvor litt er an vielen chronischen Erkrankungen wie Herzerkrankungen, Prostata, Sehstörungen, Bluthochdruck, Taubheitsgefühl im rechten Arm, in der Hand und in verschiedenen Körperteilen.  

Ismail Yilmaz wurde nach seiner schweren Operation ohne weitere Therapie zurück ins Gefängnis verlegt. Ihn trotz seiner gesundheitlichen Verfassung, die ihn daran hindert, seinen Bedürfnissen nachzugehen, verstößt gegen die internationale Menschenrechtskonvention und ist Folter!

Laut dem Bericht des Justizministeriums sind in den letzten 13 Jahren 2.300 Gefangene in Haft gestorben. Derzeit sind 620 kranke Patienten inhaftiert, während 200 davon in Lebensgefahr schweben. Während der Coronapandemie hat die Anzahl der kranken Gefangenen zugenommen und die Lebensgefahr vieler Gefangener wird weiterhin zunehmen, sobald keine Vorsichtsmaßnahmen getroffen werden.

Freiheit für alle kranken Gefangenen

Zwischen dem 21. Mai und dem 1. Juni, d.h. in nur 10 Tagen, sind zwei schwerkranke revolutionäre Gefangene gestorben. Obwohl die Freilassung des seit 10 Jahren im F-Typ-Gefängnis in Osmaniye inhaftierten Sabri Kaya’s und des seit 26 Jahren im F-Typ-Gefängnis in Edirne sitzenden Vefa Kartal’s aufgrund ihrer schweren Erkrankung wiederholt gefordert wurde, wurde die Forderung mit der Aussage, dass “der Staat mache, was nötig sei” immer wieder abgelehnt. Sabri Kaya kam letztlich am 21. Mai auf der Intensivstation und Vefa Kartal am 1. Juni in Haft ums Leben…

Um keine weiteren Nachrichten von neuen Todesfällen aus den Gefängnissen zu erhalten, fordern wir als Konföderation der Arbeiter*innen aus der Türkei in Europa;  dass alle Gefangenen, insbesondere der kranke Gefangene İsmail Yılmaz, dringend freigelassen werden, damit sie die notwendigen Behandlungen erhalten. Wir rufen die internationale Oppositionskräfte dazu auf, sich unserer Forderung anzuschließen!

Freiheit für alle politischen Gefangenen!

ATIK- Konföderation der Arbeiter*innen aus der Türkei in Europa

Tags: , , , , , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑