Kadın

Published on Eylül 4th, 2020

0

Kadın cinsel istismarlarında Bıçak Kemikte!

Avrupa Kürt Kadın Hareketinin çağrısı üzerine Avrupa’nın bir çok merkezinde olduğu gibi Almanya’nın Stuttgart şehrinde de dün Schlossplatz meydanında bir miting düzenlendi.

Gül Güzel (Stuttgart)

Bıçağın bile kesemeyeceği kadar koyulaşıyor karanlık. Ülkenin, şehrin, kasabanın, köyün hafızaları karanlık pus tutuyor. Kadınlar çıplak bırakılmış halleriyle toprağı eşelemeye çalışıyor ülkemde. Issız ve kimsesizliklere bırakılan çocuk yürekleri haykırıyor çaresizlikten karanlığa. Bu biraz da vatansız, kimliksiz ve öksüz kalınmışlıktır. Geçmişi ve büyük acılarıyla yalnız bırakılmışlıktır! demek de mümkün. Taşlaşan yüreklerde artık üzülüp, ağlayanlar, hatırlayanlar da azalıyor beraberinde. Küfür, tehditlerinin savrulduğu, kadın ve çocukların tecavüzünün rutinleşen olaylarda, zaman utansa da insanlık bu vahşetin uygulayıcısı olmaya büyük bir zevk ve sistemin desteğiyle devam ediyor…Yükselen duvarların ardında tecavüz, katliam egemenliğin gölgesinde…

Stuttgart’ta kadın tecavüz ve cinayetlerini protesto mitingi

Avrupa Kürt Kadın Hareketinin çağrısı üzerine Avrupa’nın bir çok merkezinde olduğu gibi Almanya’nın Stuttgart şehrinde de 3 Eylül’de, Schlossplatz meydanında bir miting düzenlendi. Meryem Kadın İnisiyatifinin düzenlediği miting saat 18.00 – 19.00 arası gerçekleşti.

Miting alanında, kadın cinayet, tecavüzlerine dair ve özgürlüğünü talep eden birçok poster sergilendi. TJK-E’nin Türkiye’deki kadın tecavüz ve katliamlarına dair Almanca yazılı el ilanları kent sakinlerine dağıtıldı. Mitinge özellikle kadınların ilgisi büyük oldu. Miting aktivistleriyle kent sakinleri arasında yapılan sohbetlerde hem Türkiye’deki kadın cinayet ve tecavüzlerine hem de Kürdistan bölgelerine yapılan savaş konuşulup, kınandı. Sıklıkla, ’Sara, Rojbin, Ronahi – Jin Jiyan Azadi!’’, ‘’Yaşasın enternasyonal dayanışma’’, ‘’Diktatör Erdoğan! ‘’vb. sloganlar söylendi.

TJK-E ve KCDK-E, soykırımcı Türk devletinin Kürt kadınlarına yönelik özel savaş yöntemlerine karşı duyarlı olmaya, saldırıları ulusal birlik ruhuyla bertaraf etmeye çağırdı.

Türkiye’deki kadın tecavüz ve katliamlarına dair TJK-E(Avrupa Kürt Kadın Hareketi) yaptığı yazılı açıklama ile; AKP/MHP bloğunun tecavüz kültürünü Kürdistan’da daha sistematik ve aleni olarak devam ettirdiğini belirterek, Kürt düşmanlığının sırf dört parçada işgal saldırılarıyla sınırlı kalmadığını vurguladı. En son Êlih’te İpek Er’e tecavüz edip ölümüne neden olan uzman çavuş Musa Orhan’ın “bana bir şey olmaz sözü” ve ardından Soysuz’un tecavüzcüyü sahiplendiği açıklamalarından sonra tahliye edilmesinin akabinde ise, Wan’da 17 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz eden bir astsubay hakkında işlem yapılmamasını hatırlatan TJK-E, tecavüz politikasının devrede olduğunu söyledi. Tecavüz Erdoğan’ın devlet politikasıdır, tecavüz kültürüne karşı sessiz kalmak, yaşanan suça ortak olmaktır. Devletin tecavüz kültürüne karşı direnmeye çağırıyoruz dedi.

İpek Er’in katili Türk devletidir

Avrupa Demokratik Kürt Toplum Kongresi (KCDK-E) de soykırımcı Türk devletinin Kürt halkına dönük başlattığı topyekûn imha saldırısını derinleştirerek sürdürdüğünü, saldırıların Kürtlerin bütün değerleri, cenazeleri, mezarları, kadın, çocuk, toprağını hedefleyecek noktaya geldiğine dikkat çekti. İpek Er’in katilinin tecavüzcü askerleri serbest bırakan Türk devleti olduğunun altını çizen Kongre, devamla şunları kaydetti: Başta kadınlar olmak üzere tüm halkımızı her yerde kadın iradesini savunmaya, büyütmeye ve TJK-E’nin bu doğrultuda gerçekleştireceği çağrılara ses verip tüm eylemlere aktif katılmaya çağırıyoruz. Direniş tek çıkış yoludur!

Dün Musa Çitil, bugün Musa Orhan tecavüzcüsü

Bugünlerde yaşananlar 1990’lı yıllarda yaşananlara benziyor. 1990’lı yıllarda Musa Çitil, şu an ise Musa Orhan gibi isimlerle tecavüzler yeniden gündeme geliyor. Musa Orhan da geleceğin Musa Çitil’idir. Musa Çitil de 1990’lı yıllarda Mardin bölgesinde çok sayıda kadına yönelik cinsel işkence olayının faili ve karar vericisiydi. Ş.E.’ye tecavüz olayı ile ilgili 400’e yakın askere dava açılmıştı. Bu davayı açan bir kadın savcıydı. Savcı kadın anında sürgüne yollanmıştı. Daha sonra askerler hakkında beraat kararları verilmişti. Musa Çitil ödüllendirildi, rütbeleri artırıldı. Sur olaylarında yine komutan olarak karşımıza çıktı. Tecavüzcü Musa Orhan’ın akıbetini de izleyip, göreceğiz…

Tags: , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑