Makaleler

Published on Nisan 1st, 2021

0

Kadın katliamları ve mücadelemiz – Gule Tolu


Yerli ve göçmen kadın örgütleriyle kuracağımız çeşitli platform, inisiyatif ve örgütlülüklerle kadın katillerinin cezalandırılması yolunda kazanımlarımızı büyütmeliyiz…

Kovid – 19 virüsünün ortaya çıkmasıyla birlikte at başı giden “evde kal” çağrılarıyla özellikle Almanya başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde  kadına yönelik şiddet ve kadın katliamları gözle görünür bir şekilde arttı. Kadınları koruyacak olan “Hayır hayırdır” yasası ve İstanbul Sözleşmesi’nin etkin bir şekilde uygulanması yerine; sistematik şiddete uğrayan kadınlar evlerinde çaresizliğe mahkum edildiler. Pandemi sürecinde yardım hatlarına ulaşmak zorlaşırken, 24 saat şiddet uygulayan erkek ile aynı eve hapsedilerek şiddet sonucu ölüme terk edilmiş oldular. Şiddet ya da ölüm tehdidiyle karşı karşıya kalan kadınlar, evden ayrılma cesaretini erkek evde yokken gösterdiler.

Dünya’nın birçok yerinde kadına yönelik şiddet ağırlıklı olarak en yakınındaki erkeklerce; oğul, baba ve partner tarafından uygulanıyor. Kadını zayıf bir cins olarak gören zihniyet, fiziksel gücüyle hak sahibi ve iktidar olmayı sadece kendinin ayrıcalığı saymıştır.

Cins kırımının geldiği boyut

   Silvia B, 31 yaşında Almanya’ya göç etmiş Bulgar bir kadındı. Tecavüze uğradıktan sonra yakılarak katledilen Silvia, İstanbul’da öğretim görevlisi Aylin Sözer gibi aynı kaderi paylaştı. Tecavüze uğrayarak katledilen kadınlardan, sokakta katledilen hamile kadınlara; haddi hesabı olmayan bir çetele var karşımızda… Katledilen kadınların yakınları ve kadın örgütleri mahkeme salonlarında ve önlerinde katil erkeklerin cezalandırılması için mücadele ediyor. 60 yerinden vahşice bıçaklanan hamile kadın, diri diri yakılan kadın… sayısız örnekte onarılmaz acılar… Yine erkek şiddetine maruz kalan Alzheimer hastası olmaları gerekçe gösterilerek, “daha fazla acı çekmemesi”, “eziyet çekmemesi” ve “iyilik maksadıyla” öldürülen yaşlılar… Cezasızlıkla sonuçlanan-süren sayısız dava…

Erkek yargıya karşı elde edilen bir kadın kazanımı

   Katillerin en ağır cezayı alması mücadelesinde biz kadınları çok sevindiren bir örnekle ilerleyelim. Kadın katliamlarının politik olduğu, yani “bir ilişki dramı- aşk ölümü” gibi söylemlerle medyada romantize edilerek sıradanlaştıralamayacağına dair bir kadın davası örneği, Alyhe Shojaye davası. 2015`de Almanya`ya bir dolu umutla göç etmiş, mülteci bir kadındır Alyhe. İran’da daha küçük yaştayken evlendirilmiş. İlk çocuğu dünyaya geldikten 40 gün sonra, eşi çocuğunu zorla elinden alarak çocuğu olmayan kız kardeşine vermiş. Daha sonra 3 çocuğa daha sahip olan Alyhe, 2015 yılında İran’dan Almanya’ya göç ederek burada daha iyi bir yaşam hayaliyle kendini var etmeye çalışmış. Fiziksel ve en ağır  şekilde psikolojik şiddete maruz kalan Alyhe kendini her zaman özgürleştirme çabası içinde olmuş. Kendine sosyal bir çevre edinen Alyhe, 19 Haziran 2020’ de ayrılmak istediği eşiyle kaldığı evden çıktıktan sonra; eşi tarafından takip edilerek birçok yerinden bıçaklandığı saldırıya maruz kalır,  ve bir gün yaşam mücadelesi verdikten sonra hayata gözlerini yumar. Kadın kurumları bu olayı duyar duymaz iyi bir refleks ile katledildiği yere giderek bunu protesto eder. Yoğun ilgi ve sahipleniş taktirle karşılanırken, kadınlar bu vesileyle hiç tanımadıkları bir kadının çocuklarına kadar duyurabilirler seslerini.

Kadın kurumlarının katilin cezasız kalmaması için gösterdikleri ısrarlı duruş ise mahkeme sürecinin takipçisi olmaları, ilk duruşmadan itibaren mahkeme heyetine, en ağır cezayı vermesini sağlar. Alyhe’’in kızı ve oğlunun da babalarından davacı olarak mahkeme sürecinde yerlerini almaları ve kadın kurumlarının tanımadıkları anneleri için yükselttikleri adalet çalışmaları ise onlara ayrı bir güç katmıştır. Katilin, Alyhe’nin kendi kendini bıçakladığı beyanından, erkeklik gururunun yerle bir edilmiş olmasından ve kendisini yeniden var etmesi için “onurunu kurtarmanın tek çaresi” olarak kendini savunmaya çalışması erkekler için bir kadını katletmeyi nasıl da kendilerine hak gördüklerini göstermişti. Diğer yandan ise, birçok kez mahkeme önünde gerçekleştirilen basın açıklamalarıyla dava heyetine örgütlü kadınların bu davanın takipçisi olmaktan vazgeçmeyeceklerini haykırmaları ve heyet üzerinde baskı oluşturmaya devam etmeleri kadın katliamlarının politik olduğu gerçeğine bir kez daha ayna tutmuştur.

Alyhe’nin davası kadın özgürlük mücadelesinde bir kazanım ile sonuçlandı. Her ne kadar bir kadının katledilmesinin öfkesi ve acısı mahkeme sürecini takip eden kadınlarda oluşmuş olsa da karar büyük bir sevinçle karşılandı.

Bir kadının kendini özgürleştirme yolunu ararken, “erkek gururunu kurtarma” bahanesiyle erkeklerin bir kadını katletme gibi bir hakkı olmadığını katil erkeğe “ömür boyu hapis” cezası verilmesi örneğiyle tüm erkeklere gösterilmiş oldu. Bu örnek sadece bir katilin hak ettiği cezayı alması gerektiği yönünde sıradanlaştırılmamalı; erkek adalet karşısında kadın adaletinin vuku bulduğu emsal teşkil eden nadir ve önemli davalardan biridir.

Yaşadığımız onca örnek, kadınların katledilmesine karşı daha fazla mücadele etmemiz gerektiğini bize göstermekte. Yalnızca Almanya’da her iki günde bir kadının, Şubat ayı içinde ise 20  kadın katledildiği gerçeği orta yerde duruyor. Kadınların özellikle Almanya’da yakılarak ya da sokak ortasında ateş edilerek veya bıçaklanarak öldürülmesinin yaygınlaştığı bu süreçte, kadın davaları iyi hal indirimi ile sonuçlanıyor. Katil erkeklerin “öldürmeyi planlamadıkları” yalanına başvurarak adeta ödül gibi, 4 yılı bile bulmayan cezalar aldığı davalar mevcut. Kadın katillerinin hiçbir suç işlememiş gibi hayatlarına devam edebilmelerine karşı biz kadınlar Türkiye’den Arjantin’e kadar kadınların isyanını örnek alarak adımlarımızı hızlandırmalıyız. Yerli ve göçmen kadın örgütleriyle kuracağımız çeşitli platform, inisiyatif ve örgütlülüklerle kadın katillerinin cezalandırılması yolunda kazanımlarımızı büyütmeliyiz.

Erkek adalet değil, gerçek adalet!


Gule Tolu – 01.04.2021

Bu yazı SKB Bülten’in 32. sayısında da yayımlandı.

Tags: , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑