Kampüs Cadıları: Damızlık kız değil özgürlüğü kuşananlarız

Kampüs Cadıları, iktidarın kadın düşmanı politikalarına karşı “Damızlık Kızın Öyküsü”nde yer alan kıyafetlerle Kadıköy’de eylem yaptı.

Kampüs Cadıları, artan kadın katliamları ve iktidarın kadın düşmanı politikalarını Kadıköy İskele Meydanı’nda “Cadısın hatırla isyanla özgürleş” şiarıyla protesto etti. Eylemde kadınlar, yazar Margaret Atwood’un feminist distopyasından uyarlanan, “Damızlık Kızın Öyküsü” dizisinde yer alan kostümlerle eylem yaptı. Eylemde, “Cadısın hatırla isyanla özgürleş” pankartı açılırken, “Ben korkmak istemiyorum patiarka korksun”, “Korktuğun anda bir cadı olduğunu hatırla” dövizleri taşındı. Eylemde, “Kadınların isyanı kampüslerden taşıyor” sloganı atıldı.

Eylemde basın metnini Kampüs Cadıları’ndan Gizem Alica okudu. Kadınların isyanı ile sokaklarda olduklarını vurgulayan Alica, erkek devletin krizler sarmalı içinde olduğuna dikkat çekerek, “Erkek devlet, bu krizler sarmalından daha fazla şiddet, korku, baskı ve kadın düşmanlığı ile çıkmaya çalışıyor. Her gün artan erkek şiddeti ve kadın düşmanlığı hayatlarımıza karabasan gibi çöktü. Her gün onlarca kadın şiddete, tacize maruz bırakılıyor. Her gün en az 3 kadın erkek devlet şiddeti sonucu katlediliyor. Biliyoruz ki artan şiddet ve cinayetler tesadüfi değildir” dedi.

‘EVDE KAL ÇAĞRISI ŞİDDET SUNDU’
Toplumsal cinsiyet eşitsizliği sonucu kadınların ikincil konuma itildiğini belirten Alica, kadınların güvencesiz olduğu mekanların başında evlerin yer aldığını vurguladı. Alica, pandemi sürecinde yapılan “evde kal” çağrılarını hatırlatarak, “Çağrılar yine bize daha fazla şiddetten ve emek sömürüsünden başka bir şey sunmadı! Kampüslerimizden yeniden aile evlerine döndüğümüz süreç, ev içi emek sömürüsünün bir dişlisi olmayı dayattı bizlere. Birçok genç kadın okuldan uzaklaşmak, okulu bırakmak, evlenmek zorunda kaldı. İktidarın buraya dair hiçbir çözüm önerisi yoktu” diye konuştu.

Boğaziçi’ne atanan kayyum sebebiyle başlayan eylemlere değinen Alica, atanmış rektör Melih Bulu’nun ilk icraatının Kadın Araştırmaları Topluluğunu ve LGBTİ+ Topluluğunu kapatmak olduğunun altını çizerek, “Tüm bu baskıları ve yıldırma politikalarıyla bizi yine de aşağı baktıramadı, baktıramayacak” diye vurguladı.

Uzaktan eğitim sürecinde yaşanan sorunların azaltılması gerekirken derinleştirildiğini kaydeden Alica, “Canlı derslerde kameralarını, mikrofonlarını açık unutan hocalar gözler önünde kadın öğrencileri taciz etti. Akademide kol gezen şiddet ve taciz kültürüne karşı önlem alınmıyor, tacizciler kampüslerimizde dolaşmaya devam ediyor. Sayılı üniversitelerde olan Cinsel Tacizi Önleme Birimleri yine uzaktan eğitimle birlikte daha da işlevsizleştirildi. Boğaziçi Üniversitesi CİTÖK koordinatörü önce ücretsiz izine çıkarıldı ardından, CİTÖK’e artık gerek kalmadığı belirtilerek tamamen işten çıkarıldı ve birim kapatıldı. Tacizciler ve şiddet failleri hala üniversitelerimizin içindeyken ‘gereksiz’ denilerek, mücadelemizle kazandığımız CİTÖK’lere saldırmak kadın düşmanlığıdır” ifadelerini kullandı.

‘KADIN CİNAYETLERİNİN ÜSTÜNÜ ÖRTEMEYECEKLER’
“İktidar, kadın düşmanı söylemleri ve politikaları tam önüne koymuş durumda. Mücadelemiz ile kazandığımız haklarımıza bir bir saldırıyorlar” diyen Alica, faillerin korunduğunu vurguladı. İstanbul Sözleşmesi’nin kadınların canının hiçe sayılarak kaldırıldığını vurgulayan Alica, “‘İstanbul Sözleşmesi kalktı, şiddet azaldı’ diyenlere hatırlatalım, Sözleşmenin feshedildiği gecenin sabahı, tam 7 kadın erkekler tarafından öldürüldü. 2020 yılında 284 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 255 şüpheli kadın ölümü aydınlatılmadı. 2021 yılının ilk 7 ayında en az 174 kadın erkekler tarafından katledildi. Bu istatistikleri aldığımız Bianet Çetele, Erişim Birliği Sağlayıcıları tarafından engellenmek istendi! Kadın cinayetlerinin üzerini örtemeyeceksiniz” diyerek tepki gösterdi.

Gizem Alica şu sözlerle konuşmasını noktaladı: “Bizleri özel alanlarımıza sıkıştırmak isteyen, baskıcı denetim mekanizmalarıyla yaşamlarımızda tahakküm kuran patriyarkal kapitalizmi isyanımızla alaşağı etmeye söz verdik. Yakamadığınız cadıların torunları olduğumuzu sizlere her gün hatırlatarak sahip olduğumuz özgürlüğü kuşanıyoruz. Yaşamlarımızı, haklarımızı, hiçbir zaman sizlere bırakmayacağız.”

Basın açıklaması ardından kadınlar, “Yakamadığınız cadıların torunlarıyız” sözleri eşliğinde kıyafetleri çıkartıp cadı şapkalarını takarak, “İsyan, isyan, isyan isyanın sesini yükselt” sloganları attı. (ETHA)