Kavga dolu yaşamının 81. yılında İnci’ye | Doğan Özgüden

Seni sen olarak ve de tüm bu müstesna özelliklerinle seviyorum… Güzeller güzelim, 81. doğum günün kutlu olsun…

Canım İnci, bugün 81. doğum yıldönümünü kutlarken fırtınalı ortak yaşamımızın çeşitli dönüm noktaları tek tek gözümün önünden geçiyor.

İlk kez 2. Dünya Savaşı’nın hemen ardından çocuk yaşlarda Ankara’da seni ilk tanıdığım günler… Biz erkek çocukların oyununa karışan, çoğunca da erkeklerden de baskın çıkan o çerden çöpten kızı unutabilir miyim?

Üzerinden 16 yıl geçtikten sonra, 1962’de İzmir’de, bu kez iki genç muhalif gazeteci olarak tekrar karşılaşmamız…

1965’de Akşam’ı yönetirken sevgide, kavgada, tasada, kıvançta her daim beraber olmaya imza atmamız…

Ardından Ant’ta yıllarca süren sosyalist, anti-militarist, anti-şovenist kavgamız…

Ve nihayet 12 Mart 1971 darbesinin ardından başlayıp Demokratik Direniş’le, İnfo-Türk’le ve Güneş Atölyeleri’yle tam yarım yüzyılı bulan sürgün mücadelemiz…

Sen bugün, 81 yaşında, inançlarımızın kavgasını aynı kararlılıkla sürdürürken bitip tükenmez sağlık sorunlarıyla da kavgadasın… O çok sevdiğimiz ülkemizden, yakınlarımızdan, dostlarımızdan, meslektaşlarımızdan yıllardır uzak kalmanın tarifsiz acısını hep yüreğinde taşıyarak…

Ama bu 81. doğum gününde Türkiye’den gelen büyük bir armağan, çok iyi biliyorum ki, senin o acını bir nebze olsun dindirecek…

Evet, sevgili Esra Yıldız’ın Brüksel’de günlerce bizimle ve Güneş Atölyeleri ekibiyle beraber olarak gerçekleştirdiği “Vatansız” belgeselinin 58. Altın Portakal Film Festivali’nde gösterimi sırasında suretlerimiz Antalya’da olacak… Tam 51 yıl önce, 15-16 Haziran 1970 büyük işçi direnişinin ardından sıkıyönetim tarafından aranırken bizi bağrına basmış olan o güzelim ilimizde…

Hiç unutur muyuz? Benzer bir mutluluğu da tam altı yıl önce yaşamıştık… Sevgili Nazım Alpman’ın gerçekleştirdiği “Vatansız Vatansever” belgeselinin 30 Mart 2015 akşamı tanıtımı dolayısıyla suretlerimiz yine İstanbul’da olmuştu, hem de 60’lı yıllarda Ant dergisini yayınladığımız tarihsel Tan Matbaası’nda…

Bir gün gerçekten o güzelim ülkemizde olacak mıyız?

Herşey bittabi tüm muhalefet güçlerinin ilkeli birliğiyle ülkemiz üzerindeki karabasanın ilk seçimde bir daha geri gelmeyecek şekilde tarihin çöplüğüne atılabilmesine bağlı…

İkimiz de çok iyi biliyoruz, ileri yaşlarda n’etsen nafile, pas demiri yiyor… Yine de, ömrümüz vefa ederse, niçin olmasın?

Bunu en çok da yüreği insanlık için, mavi gezegenimizin tüm güzellikleri için sevgi dolu, isyanlarını her fırsatta tüm yeteneklerinle dile getirmekten bir an bile geri durmayan sen hak ediyorsun…

Seni sen olarak ve de tüm bu müstesna özelliklerinle seviyorum…

Güzeller güzelim, 81. doğum günün kutlu olsun…