Kıbrıs

Published on Temmuz 19th, 2021

0

Kıbrıslı devrimcilerden 20 Temmuz ve sömürgecilik açıklaması


“Güneydeki Kıbrıslı Rum halkına 15 Temmuz Faşist Darbesi ve 20 Temmuz İşgalinin acısı hatırlatılacak, kuzeyde ise işgal rejiminin ‘faili meçhul’ katliamları, bombalamaları, komploları Kıbrıslı Türk halkına unutturularak, 20 Temmuz haftası ‘Kıbrıs barış harekatının yıldönümü’ olarak törenlerle kutlanılacak….”

Kıbrıs Devrimci Komünist Birlik (DKB)’in yazılı açıklamasını ve basın açıklamsı eyleminin video görüntüsünü aşağıda veriyoruz.

Devrimci Komünist Birlik olarak bugün (18.07.) sömürgecinin sözde elçiliği, özde valilik binası önünde, 1974’te NATO planları doğrultusunda önce 15 Temmuz’da gerçekleştirilen Yunan darbesi ardından 20 Temmuz’da başlayan ve hala devam eden Türk işgalini kınamak, TC İslami faşist iktidarlarının yoğunlaşan ilhak politikalarını ve halk düşmanı iktidar temsilcilerinin ülkemizin kuzeyine gelerek şovenizmi tırmandırma çabalarını protesto etmek için gerçekleştirdiğimiz eylemde okunan basın açıklamamız alttadır.

Sömürgeci işgale ve ilhaka karşı örgütlü halk mücadelesi!

1974 Temmuz’u Anglo-Amerikan emperyalizminin ülkemiz Kıbrıs üzerinde kurduğu kanlı ve insanlık düşmanı planlarını hayata geçirdiği, ülke halklarını birbirinin canına kıydırğı ve birbirinden zoraki bir şekilde sınırlarla ayırarak böldüğü ve her bir parçasının işgalci ve sömürgeciler tarafından fiilen işgal edilerek sömürgeleştirildiği bir aydır.
NATO planları çerçevesinde 15 Temmuz 1974 günü önce Faşist Yunanistan Cuntası’nın Kıbrıs’taki Yunanlı Subayların komutasındaki Milli Muhafız ordusuyla gerçekleştirdiği darbe ve ardından aynı plana bağlı TC devletinin bu darbeyi gerekçe göstererek 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş anlaşmalarının ekindeki İttifak ve Garanti Anlaşmaları’na dayanarak Kıbrıs’a çıkarma yapıp adayı etnik temelde ikiye böldüğü işgal gerçekleştirilmiştir.
Kıbrıs’ın kuzey yarısında işgalci TC’nin kontrolünde kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, TC devletinin bir alt yönetimidir ve kontrgerilla düzeninin bir parçası olarak işlem görmektedir.
Öyle ki, Türkiye tarafından ilhak edilen Kuzey Kürdistan’la özelde farklı ancak genelde aynı şekilde yönetilmekte, islami faşist bir kontrgerilla devletine dönüştürülmüş olan TC’nin tüm uygulamalarını, topluma yönelik psikolojik savaşını silahlı ve silahsız olarak yukarıdan aşağıya ve yatay bir şekilde sürdürmektedir.
Bu uygulamalardan birisi de 7 Temmuz 2000’de hayata geçirilen; düzene ve işgal güçlerine karşı muhalafet yürüten AVRUPA (AFRİKA) gazetesi çalışanlarına, güney Kıbrıs lehine casusluk yaptıkları gerekçesiyle suçlama getirilerek komplo düzenlenmesi ve tutuklanmalardır. Bu komploya karşı gelişen tepkiler bundan tam 21 yıl önce işgal rejimine karşı bir baş kaldırıya dönüşmüş ve tam da bu saatlerde, az ilerideki İnönü Meydanı’nda toplanan binlerce kişi Kıbrıs özgürlük mücadelesi tarihinde her zaman hatırlanacak olan şanlı bir eylem gerçekleştirmiştir.
Son dönemde bu psikolojik savaşa bağlı olarak yeni bir saldırı başlatılmış durumdadır. Yarın ülkemizin kuzeyine gelecek olan islami faşist TC iktidarı temsilcileri işte bu savaşın bir parçası olarak yeni “açılımlar yapmaya hazırlanmakta, bunun öncesinde de Kıbrıslı Türk ilerici, demokrat çevreler üzerinde baskı kurarak muhalif kesimler sindirilmeye, susturulmaya çalışılmaktadır. Devrimci Komünist Birlik olarak bugün gerçekleştir diğimiz bu protesto bu ülke devrimcilerinin sindirilemeyeceğini göstermek için gerçekleştirdiğimiz sembolik bir eylemdir. Bilinsin ki; bu ülkenin dervimci komünistleri her türlü baskıya rağmen boyun eğmeyecek ve işgale, ilhaka karşı tüm demokrat kesimlerle güçlerini birleştirerek demokratik bir halk iktidarını kuracaktır!
Ülkemiz Kıbrıs, emperyalist İngiltere’nin sömürge yönetiminden Kıbrıs Cumhuriyeti’ne geçerken bağımsızlığını değil, bizzat ülkenin bir kısmını ve bağımsızlığını da emperyalist İngiltere ve ABD emperyalizminin hizmetindeki Türkiye ve Yunanistana teslim etmiştir.
Ülkemizin coğrafik yapısı ve bulunduğu coğrafya dikkate alındığı zaman Ortadoğu ve Akdeniz’de egemenlik kurmak isteyen emperyalist kapitalist devletlerin çeşitli projelerini gerçekleştirmek için stratejik öneme sahip olmaya devam etmektedir.
Bir yanda emperyalist İngiltere, bölgede güç olmak isteyen ABD emperyalistlerinin işbirlikçisi ve onun desteğinde AB’ye girmeye çalışan Türkiye ve işgalindeki bölge ve AB’nin içindeki Yunanistan’la onun işgalindeki bölge; diğer yanda birbirine kırdırılan, düşmanlaştırılan ezilen Kıbrıs halkları ve egemen ülkelerin halklarıyla, ortadoğu halkları.
Kıbrıs’ın komünistlerinin, devrimcilerinin, demokratlarının, emekçi halkların kardeşliğini savunanların önlerine koyacakları en acil görev; özelde ezilen ülke halklarının, işçi sınıfının, ezen ülkeler ve ortadoğudaki ülkelerinin, genelde dünya halklarıyla kardeşleşmesini ve işçi sınıfının birliğini teoriden pratiğe geçirecek örgütlenmeyi gerçekleştirmek olmalıdır. Emperyalizme, kapitalizme, sömürgeciliğe karşı bağımsızlığı, özgürlüğü, devrimi, sosyalizmi ve komünizmi hedefleyen bir örgütlenme olmaksızın ve bu önderlikte mücadele verilmeksizin, her Temmuz ayında acılarımıza ağıt yakacağız.
Güneydeki Kıbrıslı Rum halkına 15 Temmuz Faşist Darbesi ve 20 Temmuz İşgalinin acısı hatırlatılacak, kuzeyde ise işgal rejiminin ‘faili meçhul’ katliamları, bombalamaları, komploları Kıbrıslı Türk halkına unutturularak, 20 Temmuz haftası ‘Kıbrıs barış harekatının yıldönümü’ olarak törenlerle kutlanılacak.

Geçmiş acıların hesabını sormak, işlenmiş olan insanlık suçlarının sorumlularını yargılamak için demokratik bir halk iktidarı şarttır. Bu iktidarı kurmanın yolu devrimci mücadeleden, Türkiye-Kürdistan-Ortadoğu ve Yunanistan-Balkan ülkelerindeki devrimci unsurlarla birlikte gelişecek olan demokratik halk devriminden geçmektedir. Ve süreç hızla buna doğru gelişmektedir. Ülkemiz emperyalist kapitalizmin büyük krizler ve kaoslar yaşadığı ve emperyalist zincirde en zayıf halkaları yarattığı bir coğrafyanın ortasında bulunmaktadır. Ve bu durum ülkemize, bölge ülkeler ile ile birlikte ortak devrimci olanaklar yaratıyor. Şimdi önümüze koymamız gereken Kıbrıs halklarının tüm devrimci komünist unsurlarını ortak bir çatı altında toplayarak Devrimci Komünist öncüyü yaratmak olmalıdır. Gelmekte olan devrimci süreci karşılayabilmenin ve devrimci dalgalanmaları ülkemizde de gerici iktidarları yıkacak şekilde yönlendirebilmenin başka yolu yoktur.
Şimdi devrim zamanıdır, şimdi devrim için güç biriktirme ve günü geldiğinde gerekli devrimci çıkışları yapmak için konumlanma zamanıdır.
Kahrolsun Faşist Cuntacılar ve Sömürgeci İşgalciler!
Yaşasın Kıbrıs Halklarının ve Bölge Halklarının Birleşik Devrimci Mücadelesi

18.07.2021


Basın açıklamasının video görüntüsü:
https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=350061040076961&id=101555844997185

Tags: , , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑