Sağlık

Published on Aralık 21st, 2020

0

Koronavirüs mutasyonu ne kadar tehlikeli?

İngiltere’de koronavirüsün mutasyona uğradığının saptanması, hastalığın yayılma hızına ve tedavisinin zorlaşabileceğine dair endişeleri artırdı. Ancak uzmanlar, paniğe kapılmaya gerek olmadığı görüşünde.

İngiltere Sağlık Bakanı Matt Hancock, ülkenin güneyindeki korona hastalarında tespit edilen bir mutasyonun, önceki Covid-19 varyantından daha hızlı yayıldığını açıkladı. Halihazırda ülkede, mutasyon geçiren virüsle enfekte olmuş yaklaşık bin kişi var. Yeni vakalardaki artışın, söz konusu mutasyonla ilgisi olabileceğini tahmin eden Hancock, ancak değişime uğramış virüsün otomatik olarak daha tehlikeli olduğu anlamına gelmediğini belirtti.

Böyle bir mutasyonun keşfedilmesi aslında pek de alışılmadık bir durum değil. Örneğin, pandeminin ilk ortaya çıktığı ülke olan Çin’de, patojenin yeni bir varyantı altı ay önce çoktan dolaşımdaydı. İspanya’da görülen diğer bir varyant da yaz aylarında  Avrupa’nın neredeyse yarısına hızla yayıldı. Uzmanlar, virüslerin sürekli olarak mutasyona uğradığını ve bunun olumsuz etkilerinin ya sıfır ya da çok sınırlı olduğunu hatırlatıyor.

Vücut mutasyona nasıl tepki verir?

Normalde insan vücudu, kendini virüslere karşı savunabiliyor. Virüs saldırılarına karşı koruyan ve patojene karşı bağışıklık kazandıran antikorlar üretiyor. Bununla birlikte, patojen zaten mutasyona uğramışsa ve oluşan antikorlar, patojenin daha eski bir versiyonu için programlanmışsa, bu durumda bu antikorların etkisi bariz şekilde azalabiliyor.

Örneğin düzenli olarak nezle olmamızın sebebi de bu. Vücudumuz, önceki nezle döneminde uygun antikorları zaten üretiyor. Ancak mutasyona uğramış patojen için henüz yeni antikorlar üretilmediği için tekrar nezle oluyoruz.

Ancak uzmanlara göre, paniğe kapılmak için ortada bir neden yok. Çünkü bir virüs mutasyon yoluyla ille de daha tehlikeli hale gelmez. Hatta bazı mutasyonlar, virüsü önemli ölçüde zayıflatabilir.

Mutasyon nasıl oluşur?

İnsan vücudu bir virüse karşı antikor geliştirdiğinde ve böylece bir hastalığı engellediğinde, virüsün antikorlar ve bağışıklık hücreleri tarafından tanınmaması için hücre zarının değişmesi gerekir. Tabiri caizse virüs, kılık değiştirerek bünyemize sızmaya çalışır. Bir virüs, hayatta kalabilmek için dış proteinlerini değiştirmek ve yeni türler geliştirmek zorunda. 

Virüsler çoğalmak için bir “konak hücre” kullanır. Böyle bir hücreye saldırdıklarında, genetik bilgiyi, çekirdeklerinden enfekte olmuş hücreye kaçırırlar. Bunun sonucunda vücut hücreleri, bu virüsün milyonlarca kopyasını üretir. Ancak bu çoğaltmaların her birinde küçük kopyalama hataları meydana gelir ve bu hataların her biri, virüsün genetik kodunu değiştirir. Böylece virüs, mutasyona uğramış olur.

Yeni varyant neden daha hızlı yayılabilir?

Tüm koronavirüsler gibi, COVID-19’un da ana kaynağı olan SARS-CoV-2 virüsü, neredeyse ayda bir mutasyon geçiren bir RNA (ribonükleik asit) virüsüdür. Birbirinden değişik varyantlar ayrıca, bir patojenin neden dünyanın belirli bölgelerinde farklı şiddette enfeksiyon dalgalarını tetiklediğini ve enfeksiyonların neden bazı insanlarda daha farklı seyrettiğini de açıklıyor.

İngiltere’de görülen yeni varyant, koronavirüsün “spike proteininde” çok sayıda farklı mutasyon barındırıyor. Moleküler biyolojide “silinme” diye tabir edilen etki nedeniyle, hücrelerde iki amino asitin eksik olduğu anlaşıldı. Bu da virüsün , tanınmadan ve farkedilmeden yayılmasını daha kolay hale getirebilir. Benzer bir silinme işlemi, yaz aylarında Doğu Asya’da da görüldü. Ancak orada, mutasyona uğramış SARS-CoV-2 varyantı, koronavirüsü zayıflattığı için daha hafif enfeksiyonlara neden oldu.

Yeni aşı mutasyona karşı etkisiz mi?

İngiltere, yeni koronavirüs aşısına “acil durum onayı” veren ve geniş çaplı bir aşı kampanyası başlatan ilk Batı Avrupa ülkesi. Peki ülkede ortaya çıkan Covid-19 mutasyonu, yeni aşıları etkisiz hale getirebilir mi? Uzmanların ve yetkililerin bu soruya cevabı çok net: Hayır. Zira yeni geliştirilen aşıların tümü, koronavirüs spike proteinine dair bilgileri, mutasyona rağmen bağışıklık sistemimizi uyaracak şekilde kodlamak üzere tasarlandı.

Bir virüsün proteinlerini, bağışıklık sistemimizi aşabilecek şekilde değiştirmesi için birkaç mutasyondan fazlası gerekiyor. Yine de örneğin gripten biliyoruz ki, virüsler çok hızlı bir şekilde mutasyona uğruyor ve aşıların etkili olmaya devam etmesi için, her grip mevsiminde mutasyonlara karşı yeniden uyarlanması gerekiyor.

Aynı şekilde koronavirüs aşılarının da muhtemelen bu mutasyonlara daha sık uyarlanması gerekecek. Halihazırdaki korona salgını sürecinde toplanan bilgiler, edinilen deneyimler ve oluşturulan yeni üretim kapasiteleri sayesinde, gelecekte çok daha hızlı bir şekilde ucuz ve etkili aşı tedariğini sağlamak mümkün olacak.

(DW / Alexander Freund)

Tags: , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑