Makaleler

Published on Nisan 30th, 2020

0

Küresel globalizm, kavanoz dipli bir dünyadır – İsmail Göçüm

Küresel Globalizmde insanlar;  kontağı başkasının elinde, yeni nesil; ful navigasyonlu, dört tarafı kameralarla donanımlı, yapay zekalı, 5G digital  teknolojisi ile kontrol edilip yönlendirilen, sürücüsüz bir araçtan farklı olmayacaktır.


Küresel Globalizmde insanlar;  kontağı başkasının elinde, yeni nesil; ful navigasyonlu, dört tarafı kameralarla donanımlı, yapay zekalı, 5G digital  teknolojisi ile kontrol edilip yönlendirilen, sürücüsüz bir araçtan farklı olmayacaktır.

Kapitalizm öncesi insanlar doğal ve toprağa bağımlı her şeyi mevsiminde üreten ve tüketen paranın pek kullanılmadığı ama malların mübadele yolu ile el değiştirdiği feodal bir dönem.

Kapitalizmle birlikte insan teknoloji ile tanıştı.
Üretim arttı, tüketim toplumu doğdu. Toprağa bağımlılık makineye bağımlılığı getirdi. Beslenme alışkanlığı değişti. Kimyasal, Konservecilik, dondurulmuş hazır gıdalar, fabrika çıkışlı fast food hazır gıdalar, mevsimlik ürünler yaz kış seralarda, insan kavanozda yaşar gibi adeta kendini kapalı alanlara hapsetti. Dünya, küresel bir Globalizme dönüştü. Yaşam artık kavanoz dipli bir dünya gibi, artık herşey kabak tadı vermeye başladı.

Kapitalist sistem insanları sorumsuz, doyumsuz, görgüsüz ve aç gözlü bir varlıklar haline getirdi. Koordinesiz ama kontrollü, maceralı ama korkulu.

20 li yaşlarda ateşli bir devrimci ve sosyalizm hayranı bir genç… Sosyalizmi anlatırken, tek cümle ile; İnsan beyninin geliştirdiği en yüksek teknoloji ve teknolojinin ürünlerini insanlığa eşit bir şekilde paylaştırmak, diye açıklardım

Toplumlar tarihini ele alırken; ilkel komünal toplumdan köleci topluma, feodal toplumdan kapitalist topluma analiz yaparken, sosyalist sistem ve en son olarak ta komünist toplumu özel olarak ele almak gerektiği düşünür, bağlamı iyi kavramak için daha titiz ele alarak; bu konuda hem ekonomik, hem sosyolojik, hem pedegojik, hem de psikolkjik olarak insanı eğitmek gerektiğini savunurdum.

Bu gün gelinen digital bilişim çağında insanlık
Globalizm mi? Komünizm mi? İkilemi ile karşı karşıya; kendi kendine yeni sorular sormaya başladı.

Kapitalist sistemin globalizm ile bütünleştiği genel karekteri, kalifiyeli insan gücüne dayanmakla beraber, insanı kişiliksiz bir robota dönüştürmektir. Bunun için elden gelen her türlü imkanın harcandığını bu gün daha net görebiliyoruz.

Globalizmin digitaleşmesi tekelci sermaye ve kapitalist üretim tarzına dayanıyor.

Bu bağlamda kapitalist-emperyalist sistemin ulaşmak istediği son nokta, küresel sermaye ile digital teknolojiyi tüketim toplumu bağlamında birleştirerek ulus devletlerin etkisizleştirildiği küresel anlamda; tek dilli digitalize Global bir devlet sistemi yaratmak.

Digitalizm çağı, ya da Digital devrim çağı:

On yıllardır süren bilimsel çalışmalar, gerek evrenin oluşumuna yönelik araştırmalar, gerek se bu araştırmalar sonucu ortaya çıkan tüm teknolojik ürünler, İsviçrenin Cenevre kentinde (CERN)Araştırma Merkezi’nde yapılıyor.
Bu merkezde, yeraltında 27,5 Km lik özel bir tünelde gerçekleştirilen Dünyanın en büyük atom altı parçacık çarpıştırıcısı olan Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (Big Beng- Büyük Patkama) şu ana kadar, bu alanda yapılmış en yüksek enerjili bir deney oldu. Enerji malum yüksek teknolojinin hammadesi, gücü ve hızı…

1960 larda erişilen teknoloji ile başlayan bilgisayar ağı, hızla yükseğe doğru tırmanırken, 1980 lerde yine CERN araştırma merkezinde yapılan yüksek deneyler sonucunda -yan teknoloji ürün olarak- internet ağına ulaşmış olduk. Bilgisayardan dizüstü teknolojisine, cep telefonlarından akıllı telefonlara derken, yapay zeka ile donanımlı; anında bütün dünyayı kapısıysan hızı ile 5G digital teknolojisi kapımıza dayandı. Bu günlerde Corona algısı ile insanlara virüs üzerinden bir algı operasyonu yapılıyor? gibi sorular zihinleri bulandırıyor…

Neden bir Virüs ile karşı karşıyayız?
Gerek devletler açısından, gerekse insanın en canalıcı vuruş noktasını insan sağlığı oluşturuyor. İnsan için sağlık denilince hiç bir değerle satınalınamayacak kadar bir yüceliğe sahiptir. Söz konusu insan sağlığı olunca bütün akan sular durur. Bazı devletler açısından da sağlık kurumları çok özel bir yere sahiptir. Sağlıklı toplum, bir devletin dinamizminin göstergesidir. Sağlığa önem veren sosyal devletler bu gün dünya konjonktüründe teknolojik ve refah seviyesi olarak önemli bir yerlere sahiptirler.

Devletler bu işi yaparken, kendi otoritelerine hipnotize olmuş bir toplum düşü kurarlar. İşte fırsat bu fırsat… Gelişen  teknolojinin ürünü olan yapay zeka ile yüklü ‘Chips’ ler ‘Android’ ler kullandığımız akıllı telefonlarla hayatımıza, günlük yaşamımıza gireli neredeyse 10 yılı buluyor. Bu gün bunlar öyle gelişiyor ve geliştiriliyor ki; şimdilerde deri altı dokularımıza yapay zeka olarak girmiş, bizimle birlikte, bize hükmeder durumda. Bu bağlamda;

*1. Deney, insan sağlığını kontrol altında tutmak.
*2. Deney, insan beynine hükmetmek ve insanı kontrol altında tutmak.

Bir merkezden denetlenen bu deney ‘kobay’ larından günümüzde yapay zekalı 700.000 in üzerinde insan var. Bu sayı neredeyse dünya aktif nüfusun 1/4 ünü oluşturuyor. Ve bir çok ülkede; özellikle Çin, bazı asya ve iskandinav ülkeleri buna öncülük ediyor.

Birinci deney, sağlık demiştik: Bileğinde, deri altına yerleştirilmiş yapay zeka ile donanımlı biyometrik nano ‘Chips’ le dolaşan bir insan düşünelim. Yaşı önemli değil, belki de o siz olabilirsiniz; Evde tek başınasınız, başağrısı kusma, belki önemli bir hastalık belirtisi… kendinizi halsiz hissediyorsunuz. Çok geçmiyor ki; bayılıyorsunuz. Bileğinizdeki Biyometrik nano Chips otomatik olarak çoktan harekete geçmiş; tansiyonunuzu ve kan değerlerinizi ölçerek durumu 5G hızlı teknolojisi ile sağlık merkezine ulaştırıyor. (Bu gün yeni nesil araçlardaki elektronik beyin gibi… fişe takınca arızanın nerede olduğunu elinizdeki bilgisayarsan ögreniyorsunuz…)

Aynen öyle, ama bir farkla. Bu işlem daha özel ve daha hızlı; ve hem uzaktan, hem de belirli bir kontrol merkezine odaklı. Bilgiler merkeze ulaştığında teşhis çoktan konulmuş. 5 dakika geçmemiş ki; yerde uzanırken evin önünde bir ambulans. Anlaşılan o ki; bütün biyometrik bilgiler ellerindeki Chips’te. Chips aynı zamanda kapı anahtarı!… gelmişler, girmişler ve size müdahale ediyorlar.

İşte bütün püf noktası burada. Sağlığınıza o kadar hızlı müdahale ediliyor ki; buna siz de seviniyorsunuz, çünkü yumuşak karnınızı çoktan ele vermişsiniz. İşte 5G ve digital teknoloji ile getirilmek istenen sistem tam da bu.

2. Deneye gelince, özel hayat diye birşeyimiz kalmıyor. Eve bir iki arkadaş gelmiş, çaylarınızı demlemiş keyifli keyifli yudumlayarak sohbet ediyorsunuz. Konu, Devlet kurumlarının vahim arızalarından, hükümeti.yönetenlerin haksız ve adaletsiz davranışlarından, hukuksuzluktan… kendi aranızda eleştiriler sürerken birden kapı açılıyor ve kapıdan iki güvenlik memuru giriyor. Sorgu sual yok. Alıp sizi doğru güvenlik merkezine, yani karakola götürüyorlar…

Hani insanı nasıl kanıksatmışlardı; komünizmde insanlar özgür değiller! devlet baskısı vardır! falan filan!.. Görün işte, kapitalist devletler sağlık korkusu ile, sizi nasıl 4 duvar arasına hapsediyorlar.

1930 larda George Orwelin kaleme aldığı 1984 adlı kitapta;

“Biz, zorla boyun eğilmesinden hoşlanmayız. Bize kendi isteğinle uymalısın. Biz bize başkaldıranları yok etmeyiz. Akıllarını ele geçirip değiştirir, yeniden biçimlendiririz. Ondaki tüm kötülüğü yok eder, onu yalnız görünüşte değil, tüm gönlü ve tüm ruhuyla kendi tarafımıza çeker, sonra öldürürüz.”diyor

Yukarıda yazarında belirttiği gibi, global sistemin bize önümüzdeki yıllarda nazikçe  dayatacağı örnekler aşağıdaki gibi olacaktır:

Önce;
* Sağlıktan girecekle beyinlere, amenna da…
* Gelecenize siz değil merkezi sistem karar verecek;
* Kaç yıl yaşayacağınıza…
* Ne zaman öleceğinize…
* Kaç çocuk sahibi olacağınıza…
* Ne zaman uyuyup uyanacağınıza…
* Günde kaç saat çalışacağınıza…
* Kimlerle konuşacağınıza…
* Hangi filmleri izleyeceğine…
* Nereye gidip geleceğimize…
* Ne yiyip ne içeriğimize…
* Cinsel arzularınıza…
* Bel ki de, gülüşünüze bile müdahale edilecek…

Yani, yukarıda da belirttiğim gibi Küresel Globalizmde insanlar;  kontağı başkasının elinde, yeni nesil; ful navigasyonlu, dört tarafı kameralarla donanımlı, yapay zekalı, 5G digital  teknolojisi ile kontrol edilip yönlendirilen, sürücüsüz bir araçtan farklı olmayacaktır.

Buna izin verebilecek misiniz?
Asıl kıyamet burada kopacak!



İsmail Göçüm.
Nisan 2020

Tags:


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑