Yazarlar

Published on Nisan 24th, 2020

0

Mali desteklerle sistem mi insanlık mı kurtarılacak? – Osman Sirkeci

Yoksulları cezalandırma aracı olarak anomalik sistemin bu kronik krizi ne yapılırsa yapılsın piyasa ekonomisinin son iki yılda içine düştüğü bunalımı maskelemeye yetmeyecektir.

Korona Ardındaki Gerçekler;

  • 21 Kat Daha Fazla Açlıktan Ölen
  • 24 Kat Diğer Bulaşıcı Hastalıklardan Ölen
  • 14 Kat Daha Fazla Beş Yaşın Altında Ölen Çocuk

2020’nin yaklaşık ilk dört ayında Koronavirüsün sebep olduğu toplam ölümlerin oranı hiçbir zaman yüzde 1 oranını geçmedi.  Bu çarpıcı gerçeklik 2019 yılı sonu rakamlarından oluşturulan tablolardaki verilerle Nisan 2020 verileri kıyaslandığında açıkça görülmektedir.

Ayrıca kendi içinde kıyaslandığında 2020’nin ilk dört ayı boyunca diğer bilinen hastalıklardan can kayıplarının toplam içindeki oranlarında da olağan dışı bir değişikliğin olmadığı da anlaşılmaktadır.

Mali Destekler Şirketleri mi İnsanlığı mı Kurtaracak?

Başta 2,5 trilyon dolarlık destek paketi ile Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere 209 devletten 119’unun korona krizi kayıplarını telafi etmek üzere açıkladıkları kriz destek bütçelerinin toplamı yaklaşık 6,6 trilyon dolara yaklaşmış bulunmaktadır. Küresel kuruluşlarla birlikte bu rakam 11 trilyon dolar gibi görünmektedir. Ancak piyasa ekonomisinin sanal abartılı yapısını burada da gözden kaçırmamak gerekir. Devletler yardıma ihtiyacı olan kurumlara ve bireylere doğrudan nakit veya ayni yardımlar da bulunurlarken medyada yer alan uluslararası kuruluşların verdikleri desteklerin doğrudan kişilere veya özel şirketlere ulaştırılamayacağı da göz önünde bulundurulması gereken başka bir gerçekliktir. Özet olarak toplamda 11 trilyon dolar olarak açıklanan COVID-19 destek bütçelerinin sadece 6,6 trilyon dolarlık kısmı doğrudan şahıslara ve şirketlere ulaştırılacaktır.

Piyasa Başarısızlıkları Gizlenemiyor

Tek modelli dünyaya eviriliş ile birlikte piyasacı düşünürler, akademisyenler piyasa karşısındaki rakipleri kalmayınca kendi iç sorunlarına yönelme fırsatı buldular. Sistem Marksistlere ihtiyaç hissettirmeyecek kadar ve Marksist jargon kullanılarak ağır eleştirilere tabi tutulmaya başlandığı görülmektedir.

Bu eleştirel yaklaşımlardan birisi de Piyasa başarısızlıkları yaklaşımıdır. Piyasa başarısızlıkları yaklaşımının klasikleşmiş özetini ifade eden Grafik 1.’de yer alan başarısızlık göstergelerinin, aslında piyasa ekonominsin yapısallık kazanmış olan sürekli bunalım ve krizler süreçlerinin de başlıca göstergeleri arasında yer aldığı açıkça görülmektedir.

Piyasa Ekonomisi Krizlerden Besleniyor

Küresel kapitalizm işleyiş kuralları gereğince ne olması gerektiği gibi piyasaya giriş-çıkışın serbestliğini ne de vaat edilen serbest rekabeti mümkün kılabildi. Aksine spekülatif, tekelci kapitalin etkisinde, baskıcılığa ve şiddete mahkûm kendi doğal hukukuna bile uyamayan bir sürekli krizler sistemi olarak varlığını devam ettiriyor. Finans ve bilgi tekelci kapitalizmi, antikapitalist eleştirmenlerin 4. Bunalım dönemi olarak tanımladıkları dönemin hızlı düşüş evresinde bulunuyor. Yaşayan, klasik kriz kuramcısı iktisatçılara göre ise yükselişini tamamlayan 6. Kondratieff Dalga döneminin ikinci evresi olan bunalımlı-düşüş aşamasına geçildiği sert ve ağır kamusal mali kayıplara neden olacak sarsıntılı başlangıç dönemine girilmiş bulunuyor. 

Otomotiv Sektörü Yapısal Dönüşüm Krizi

Otomobil sektörü bu son dalganın en tipik örneğidir. Geleneksel otomobil üretimi hızlı bir geçişle sahayı e-otomobil üretimine terk etmek zorunda kalmıştır. Küresel otomobil piyasası daha 2018’de gerilemeye başlamıştı. 15 Aralık 2019 tarihli CAR-Enstitüsü raporunda Almanya’da üretilen otomobil sayısında son 22 yılın en düşük seviyesine inildiği yer alıyordu. Çin’de 2020 ocak ayında üretim bir önceki aya oranla yüzde 34, satışlar yüzde 75 düştü. KPMG tarafından 2019 yılı ve öncesi verilerine dayanılarak Şubat 2020’de yayınlanan Türkiye Otomotiv raporunda iç satışların son 16 yılın düşük seviyesinde olduğu yazıyordu. 

Özelci Piyasacılığın Plansızlığının Krizi

İktisatçılar ve siyasetçiler tarafından eklenen aslında Korona krizi ile kapitalist piyasa ekonomisinin 2018 sonlarında başlayan 2019’da derinleşen 2020’de ister Koronavirüs gibi mucizevi bir felaket çıksın isterse başka bir gerekçe üretilsin zaten ekonomik kriz hızla derinleşmiş ve düşüşe çoktan geçmişti bile.

Siyasetçilere ve klasik iktisatçılara sistemin doğası gereği sunulan bu salgın krizi piyasa ekonomisinin başarısızlıklarının ve dışsallıklarındaki negatifliklerinden kaynaklanan reel ekonomik krizi gizlemesinin maskesi olamayacaktır. Yoksulları cezalandırma aracı olarak anomalik sistemin bu kronik krizi ne yapılırsa yapılsın piyasa ekonomisinin son iki yılda içine düştüğü bunalımı maskelemeye yetmeyecektir.


Dr. Osman Sirkeci – 24.04.2020

Tags:


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑