Makaleler

Published on Ocak 4th, 2021

0

Mektuplar & Rüyalar (31): “Hele bir sor niye yaptım?” – Naim Kandemir


İnsan özlüyor Cengiz “Gecekondu direnişinden, işçilerin grevine destek vermekten, Mahirleri-Denizleri anma korsanında yakalanmaktan, çocuk ve kadın tecavüzcülerini cezalandırmaktan yargılanıyorum…” demeyi.

Cengiz,

Eskiden bizim cenahın mensupları; adliye, dava, yargılanmak gibi konulardan konuştuklarında genellikle; yazı yazmak, afiş asmak, korsan miting, çatışmaya girmek, yasak yayın bulundurmak, nadiren de banka soymak gibi suçlardan bahsederlerdi.

Eski zamanlarla şimdiki zamanlar hakkında çeşitli yönlerden karşılaştırmalar yapmak mümkün. Oturup uzun uzun eski ve yeni mücadele araçları ve tarzlarıyla, mücadelenin nereden nereye geldiği üzerine konuşabiliriz. Ancak zaman ve yer kısıtını düşünerek sana küçük bir örnek vereceğim.

Şimdilerde bu alanda da moda değişti! Sosyal medyadan okuyorum veya mailden, watsapp’tan yazılıyor; sosyal medyadaki bir paylaşımım nedeniyle veya yaptığım paylaşımda “hakaret” ettiğim sebeple emniyete götürüldüm, ifade verdim ve hakkımda dava açıldı…

Bu manzara aslında sol mücadelenin hangi mecraya kıstırıldığını ve iktidarın/devletin hukukla ilişkisinin ne olduğunu çok net gösteriyor.

***

Şimdi biraz baştan alayım. Samsun’da lise yıllarımdı. O yıllarda yakın arkadaşlarımla davetsiz, tıpış tıpış gidip yeni kurulmuş olan Karadeniz Dev-Genç’in müfredatına da lise müfredatına ek olarak tabi olmuştuk.

’74 Affı’ndan sonra Türkiye gibi Samsun da şenlenmeye başlamıştı. Mecidiye’deki karşıt gruplar arasındaki ilk büyük kavgada, giydiğim parkanın kapüşonunun çıtçıtlı olmaması sonucu, toplum polisinin beni de polis minibüsüne tıkmasıyla o geceyi Irmak Karakolu’nda geçirdim diğer dernek arkadaşlarımla.

Matbaacı babamın yerel nüfuz atağıyla ifadem alınarak sabah salındık karakoldan.

Öğrenci adam ne yapar? Doğru 19 Mayıs Lisesi’ne derse. Okul çıkışı evden önce, her zaman yaptığım gibi babamın matbaasına gittim.

Dükkânda müdavim esnaflar masanın başında toplaşmış muhabbeti koyultuyorlar. Selam verip kalfanın yanına geçsem de babam muhabbet sırasında arada bir beni kesiyor. Ben de hissediyorum bakışlarını. Çok geçmedi lafını sokarcasına ortaya konuştu:

-Şu memlekette kırk yıldır delikanlılık yapıyoz, bi gün gaztelere çıkamadık! Herif, ilk kavgasında gaztelere çıkıp meşşur oldu!

Lafın bana sokulduğu belliydi. Kafamı, esnaflar gibi ben de masanın üzerinde açılmış Milliyet gazetesinin ilk sayfasına uzatıp okudum kastedilen yeri: Samsun’da karşıt gruplar arasında meydan savaşı. 8 kişi polis tarafından gözaltına alındı…

****

Cengiz,

Meseleyi böyle hatırlayınca, insanın içi burkuluyor; eskiden, anlattığım gibi karakola, mahkemeye düşünce göğsün kabarıyordu, arastada bir havan oluyordu. Şimdi ise sosyal medya paylaşımımdan ceza aldım, desen de bir havası yok vallahi!

70’lerde müzisyen, şair Gil Scott Heron’un şiiri vardı: Devrim televizyonlardan yayınlanmayacak. Severek ne çok dinleyip, söyledik. Bu doğru da, devrim sosyal medyadan da yayınlanmayacak.

Binlerce insana sosyal medya paylaşımları nedeniyle dava açılıp, binlercesine de ceza verildi. Ayrıca herkes sosyal medya paylaşımlarından ceza alsa, nereye koyacaklar o kadar insanı?

Bir diğer soru da kurcalıyor kafamı: toplum ahlaken çöküyor mu ki herkes terbiye sınırlarını aşıyor? Yoksa insanların sabrı mı kalmadı?

Banker Bilo filminde karakter soruyordu ya;

Hele bir sor niye yaptım?

Bu soru gibi yanıtı da mühim tabii.

***

İnsan özlüyor Cengiz; gecekondu direnişinden, işçilerin grevine destek vermekten, Mahirleri-Denizleri anma korsanında yakalanmaktan, çocuk ve kadın tecavüzcülerini cezalandırmaktan yargılanıyorum… demeyi.

Babam gideli 22 yıl oldu. Olsaydı, bu halleri görüp, sosyal medya paylaşımları ve cezaları için lak diye söylerdi lafını:

-İşi iyice oyuncağa çevirdiniz!


Naim Kandemir – 04.01.2021 – Çanakkale

Tags:


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑