Makaleler

Published on Ocak 11th, 2021

0

Mektuplar & Rüyalar (32): Nereden nereye – Naim Kandemir


Evet, durum bu; var mı kardeşlik için bir kursunuz?

Cengiz,

Cumhurbaşkanlığı eski başdanışmanlarından eski general Adnan Tanrıverdi vardı ya, hani;

“İslam Birliği olacak mı? Olacak. Nasıl olacak? Mehdi Hazretleri gldiği zaman. Peki, Mehdi ne zaman gelecek? Allah bilir. Peki, bizim bir işimiz yok mu, ortamı hazırlamamız gerekmez mi? İşte ASSAM bunu yapıyor” diyerek ağzındaki baklayı erken çıkarmıştı da alelacele paketlenmişti başdanışmanlıktan; kendi isteğiyle istifa ettiği bildirildiyse de gönlü kalmıştır tabii.

2012 yılında TSK’den emekli olmuş 23 subay ve astsubayın kurduğu SADAT, İstanbul Valiliğinden özel güvenlik yetki belgesini almıştı.

Tanrıverdi, konuşmasında nasıl ki Mehdi’nin gelmesi için “Ortamı hazırlamamız gerekmez mi?” derken bize Kenan Evren’i hatırlattı. Evren de “Müdahaleden önce bir yıl düşündük, bir yıl önce planladık ama şartların olgunlaşmasını bekledik,” demişti. “Şartların olgunlaşması” için belli başlı bir yıllık olayları sayarsak; Kahraman Maraş Katliamı, Abdi İpekçi cinayeti, Çorum Katliamı…

Meral Akşener, SADAT’ın “Tokat ve Konya’da silahlı eğitim kampları kurduğu”nu belirtmişti.

Eski alışkanlık işte; Türkeş’in de 1968-78 yılları arasında tosuncuklarını eğittirdiği Komando Kampları vardı.

Aslında iktidar öğrenmeye açık bir yapıda. Mesela, eski ortağı cemaatten nasıl ki birçok şey öğrenip geliştirerek uyguluyorsa, şimdiki ortağından da böyle geliştirilmiş eğitim kamplarını kapmış işte.

Cumhuriyet gazetesinden Işık Kansu’nun haberine göre, SADAT’ta setler halinde “suikast tekniği”, “gayri nizami harp” dersleri veriliyormuş. Biliyoruz ki ”gayri nizami harp” Gladyo’nun kullandığı tekniklerden biri. Habere göre, bu eğitimlerde “bomba imâli” de öğretiliyormuş. Böylece kontrgerilla millileşip alenileşiyor mu Cengiz? Doğru, bazıları da diyebilir ki; nedir öyle gizli-saklı? Yiğidin malı meydanda olur, değil mi?

***

Ülke nereden nereye geldi… ’80 öncesi bu tür kitaplar nedeniyle birçok insana soruşturma açılıp hapis bile yatırıldı.

Bu kitaplardan iki fenomen kitap vardı hatırlarsın:

Carlos Marighella’nın Ant Yayınları’ndan çıkmış olan Şehir Gerillası kitabı vardı. Bu kitabın kapağı tasarımda level atlamıştı. Kapağı yüzünden bu kitaba delikli kitap denirdi o zamanlar.

Bir de Alberto Bayo’nun yine Ant’tan çıkan Gerilla Nedir kitabı vardı. Alberto Bayo, Che’nin öğretmeni olarak bilinirdi. Bu kitapta molotof kokteyli ve bomba yapımı anlatıldığından o zamanlar yasaklanmıştı. Gerçi, iyi ki de yasaklanmış. Zira, kitapta tercüme hatasından dolayı imâlatta yapılan hatalar sonucu birçok insanın iş kazasına uğradığı rivayetleri dolaşmıştı ortalıkta.

’80 öncesi bu kitaplar piyasadaydı ama çoğu solcu boş konserve kutularına iki kablo ve fünye bağlayıp bomba süsü vererek asardı pankartlarının altına. Gelen bomba imha ekibi de fünyeyi patlatıp giderdi. Bu sırada pankart daha uzun süre asılı kalmış olurdu yerinde.

Şimdi bu SADATÇILAR solcuların kullanıp attığı kitaplardan; kopyala-yapıştır-anlat- uygulat da yaparlar mı dersin? Yoksa, Talat Turhan’ın Kontrgerilla Cumhuriyeti kitabı gerçek mi oluyor?

***

Hadi yaptın bu kursları para için diyelim bir an… Nerede, ne zaman, ne için kullanılacak bu öğretilenler? Misak-ı Milli dışından ihale mi alacak bazıları? Kim verir böyle bir ihaleyi? Bu derslerde anlatsalar bari; Süleyman Şah Türbesi nasıl daha hızlı nakledilir ve zamanında ASALA’ya karşı kullanılan mafya elemanlarının beceriksizliklerini mesela…

Bu pandemi ve kapanma günlerinde bu eğitimler acaba online olarak verilir mi?

Askerde benim de 82’lik havan takım komutanlığım var. Hem öyle boru da değil; birçok kez takımımla birincilik aldık müsabakalarda. Ayrıca Midyat’ta 15 günlük anti-terör timi kursum var. İşkillenip tabur komutanıma “Beni niye seçtiler?” diye sorduğumda, “Boydan!” demişti de hemen gönlümü de almıştı: “Boyu kısalar hedef olmada daha az risklidirler,” diyerek.

90’lı yılların başında İran- Irak arasında 1. Körfez Savaşı çıktığında Sefer Görev EmrimiErzurum Ordu Evi’nde ifa etmiştim.

15 gün fena geçmemişti. Hele, hayatımda ilk ve tek kürk defilesini orduevinde izlemiştim. Subay eşlerine dönemin ünlü mankenleri o karda kışta bir kürk defilesi sundular ki hiç üşüdüğümüzü hissetmedik! Tabii, yemekhaneden tüm erat dışarı çıkarılmıştı, ne olur ne olmaz, askerlik hali!

***

Cengiz,

Daha 2016’da patlayıcı yapımında kullanıldığı gerekçesiyle, nitratlı gübrelerin satışını Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yasakladı bu ülkede.

Örgütler de işin ucuzuna kaçıp amonyum ve potasyum nitrat kullandığı için gübre işine girmişler anlaşılan. Bu yasaklamadan çiftçiler olumsuz anlamda nasibini aldı gübre temininde.

Bunlar güvenlik meselesi tabii de topluma bir bakılsa; toplum, getirildiği noktada kendisi adeta bir canlı bomba halinde. Hiçbir topluluk diğerini sevmiyor, istemiyor. Herkes herkesin kötüsü.

Açıp okumalı Bilgi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci ve Prof. Dr. Emre Erdoğan’ın yaptığı “Türkiye’de Kutuplaşmanın Boyutları” araştırmasını. Bu araştırmadan anlaşılıyor ki; toplumda artık kimse kimsenin hısımı değil, herkes herkesin hasmı olmuş!

Evet, durum bu; var mı kardeşlik için bir kursunuz?


Naim Kandemir – 10 Ocak 2021

Tags:


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑