Published on Ekim 6th, 2020

Mezopotamya Ajansı’na polis baskını: 4 gazeteci gözaltına alındı

Baskında, Van’da askerlerin gözaltına aldığı köylüler Servet Turgut ve Osman Şiban’ın helikopterden atıldıklarını belgeleriyle ortaya çıkaran gazeteci de gözaltına alındı.

Mezopotamya Ajansı’nın (MA) Van Bürosu ile çok sayıda gazetecinin evine sabah saatlerinde polis baskını düzenlendi. Baskınlarda, MA muhabirleri Adnan Bilen ve Cemil Uğur ile Jinnews muhabiri Şehriban Abi ve Nazan Sala gözaltına alındı.

Polisler, gazetecilerin fotoğraf makineleri, kamera ve teknik malzemelerine el koydu. Polislerin Mezopotamya Ajansı’nın Van bürosundaki aramasının sürdüğü bildirildi.

HELİKOPTERDEN ATILAN KÖYLÜLERİ HABERLEŞTİREN GAZETECİ ALINDI

Mezopotamya Ajansı’nın geçtiği bilgiye göre gözaltına alınan gazetecilerden Cemil Uğur, Van’ın Çatak ilçe kırsalında operasyona çıkan askerlerin gözaltına aldığı Servet Turgut ve Osman Şiban’ın işkence gördükten sonra helikopterden atıldıklarını belgeleriyle ortaya çıkarmıştı. Helikopterden atılan Turgut günlerce kaldığı yoğun bakım ünitesinde yaşamını yitirmişti.

DFG: ÖNCE SİTE ERİŞİME ENGELELNDİ, ARDINDAN GAZETECİLER GÖZALTINA ALINDI

Gazetecilerin gözaltına alınmasına ilişkin yazılı açıklama yapan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), “Mezopotamya Ajansı, Van’ın Çatak ilçe kırsalında operasyona çıkan askerlerin gözaltına aldığı Servet Turgut ve Osman Şiban’ın helikopterden atıldıklarını belgeleriyle ortaya çıkarmıştı. Helikopterden atılan Turgut günlerce kaldığı yoğun bakım ünitesinde yaşamını yitirmişti. Turgut’un taziyesini basan polisler Mezopotamya Ajansı’nı hedef göstermiş, ardından da ajansın sitesine erişim mahkeme kararıyla engellenmişti. Bugün Van’ da yapılan baskın ve gözaltların da bu hedef gösterme halinden bağımsız olmadığı açıktır.”

‘GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR’

“İktidar, bir kez daha yargı eliyle insan haklarına yönelik böylesi büyük bir saldırıyı soruşturmak yerine gerçeği açığa çıkartan gazetecileri hedef almıştır. Bu durum kabul edilemez. Dicle Fırat Gazeteciler Derneği olarak bir kez daha hakikati açığa çıkarıp tüm dünyaya duyurmaya çalışan meslektaşlarımıza yönelik bu saldırıyı kınıyoruz. Türkiye tarihi gazetecilere yapılan saldırılarla dolu olduğu kadar tüm bu saldırılar karşısında hakikat yolcularının direnişine de tanıklık etmiştir. Hakikat yolcuları dün olduğu gibi bugün de gerçeği açığa çıkartmaya devam etmiştir. Bir kez daha bugün gözaltına alınan arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Çünkü gazetecilik suç değildir.”

(ArtıGerçek)