Published on Mayıs 5th, 2020

MÖP: Dersim Katliamını lanetliyoruz!

Mezopotamya Özgürlük Partisi (MÖP) yayınladığı açıklamayla Dersim Katliamını lanetledi.

[ADHM]

Mezopotamya Özgürlük Partisi (MÖP) tarafından yapılan açıklama şöyle:

MÖP olarak, Asuri/Süryani/Keldani halkı adına Dersim Alevi ve Ermeni katliamında Seyit Rıza ve Genç oğlu şahsında hayatını kaybedenleri saygı, hürmet ile anarken..!! Bu katliamın sorumlusu Türk devlet-şefi Atatürk’ü kınıyor, lanetliyoruz!!

Osmanlı, Ittıhat Terakki’nin devamı 1915 Seyfo/Soykırım zihniniyeti ile, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları sorumluluğunda 1923’te şekillenen Türk ırkçı, faşist ulus devleti, doğası gereği kendisinden farklı muhalif gördüğü Alevi, Kürt ve Ezidileri, düşünce olarak devrimci, sosyalist ve demokrat kesimlere kesin yönelecekti. Yönelmezse kendi kurduğu Türk ırkçı, faşist ve şövenist devlet zihniyetine ters düşecekti.

Dersim Katliamı iki yönlü Dersim’den bir intikam hamlesidir: Birincisi Ermeni, Alevi ve Türklerin ortak olarak 1917 Ekim devrimi paralelinde kurdukları Batı Ermenistan ve Pontus coğrafyasını kapsayan bazı yerleri Kızıl Erzingan/Erzincan merkezli Cumhuriyet, diğeri ise 1915 Seyfo/Soykırım döneminde Dersim Alevileri bazı küçük guruplar dışında, İttihat Terakki zihniyetini red edip, Ermeni, Asuri/Süryani/Keldani halklarına kucak açtılar, buraya sığınanlara soykırımcılar ulaşmadı. Aynı zamanda dönemin yönetimine karşı gelerek, onları canları pahasına savundular. Bundan dolayı Türk soykırımcı devleti Dersim Alevi Kızılbaş halkına yöneldi, onları katliamdan geçirdi. Katliamı yapan onursuzlukla hep suçlanacak, Alevi Kızılbaşlar hep onur, saygı, ahlak ve iyilikleriyle anılacaklar..

Dolayısyla Kızılbaş Aleviliği, 1915 Seyfo/Soykırıma bulaşmış işbirlikçi yerel Kürt, Arap ve Çerkez kesimlere onur, haysiyet, ahlak, kültür, humanizm, komşuluk, insanlık, medeniyet, cesaret, birliktelik, sağduyu ve zülme karşı duruşta tarihi bir örnektir. Eğer bu bahsettiklerimiz işbirlikçi, ahlaksız ve talancı zihniyetli kesimler Aleviler gibi 1915 Seyfo/Soykırımda davransaydılar, Üç Hiristiyan ulus tasfiye edilmez, bugün Türkiye’nin ve bölgenin durumu çok farklı güzellikte olacaktı. Özellikle devamında bir asırlık Türk devlet zülmü, bağrında yaşayan kesimlere olmazdı..

Bu yüzden Ermeni, Asuri/Süryani/Keldani halkları Alevi Kızılbaş kesimi ile birçok noktada ortaklar. Birlikte en güzel sorunsuz demokratik yaşamı inşaa edebilirler. Zalimden yana olmayan, doğası gereği İnsanlıktan yana olur. Dolayısyla insanlıkta onu unutmaz. Böylelikle günümüze kadar Ermeni, Asuri/Süryani/Keldanilere ait değerler Dersim’de olduğu gibi korunuyor..

Peki Dersim’den bu yana katliamlar, baskılar, tutuklanmalar, sürgünler ve ahlaksız yönelimler Türk devleti tarafından durdumu? Hayır durmadı! Türk devleti şekilleniş ittibarıyla, kendine zülmü yaşam kaynağı olarak görmüştür. Bu yüzden günümüzde Türk devlet-AKP-MHP-Ergenekon temsiliyetinde Dersim zihniyetini bağrında yaşayan tüm toplumlara uygulamaktadır. Peki buna karşı muhalefet ne durumda, Türk devlet çıkarı gündemde ise, gerisi teferuat kalıyor.

Asıl bu zülme muhalif olan HDP’dir, yanlız HDP’li bazı eş Başkan ve Milletvekilleri zaman, zaman demokrasinin kültürüne aykırı açıklamalarda bulunup, devlete gölge düşürmemekteler. ‘’Madem devlete gölge düşürmesiniz, o zaman neden demokrasi adına’’ konuşuluyor.. Dolayısyla böylesi talihsiz, pragmatist açıklamalara gerek yok. Türk devleti hakikatler yüzüne vuruldukça, o zaman yanlışları görür. Bu zihniyet 1915 soykırımında ne yapmışsa, aynı uygulamaları diğer uluslara, devrimcilere, sosyalistlere, demokratlara ve günmüzde özgün, özgür muzik dille getiren Gurup Yorum üylerine karşı da yapmaktadır.

Mayıs ayı Türkiye Devrimci Hareketin lider kadroları, Kürdistan Özgürlük Hareketinin öncü kadroları ve diğer ulusların devrimci kadroları Türk devleti tarafından idam sehpalarında, Gerilla alanında, zindanlarda ve şehir faaliyetlerinde vuruldular. Niye? Bu insanlar halkların demokratik birliğini, eşit ve özgür yaşamını istediklerinden. Bu değerli insanları saygı ile anıyoruz! Onların demokrasi, eşitlik ve özgürlük mücadelesi halklarımıza yeni bir çığır açtı. Bütün bu gelişmeleri doğru değerlendirdiğimizde Türk devleti-hükümet birdir..

Dolayısyla 1915 Seyfo/Soykırım’dan günümüze bu faşist devletin toplumlara yaşattığı her türlü zülme rağmen, hala birlikte güzel, onurlu ve ahlaklı bir yaşamı inşaa mücadelesi veriyorsak, duşmanımız bataklığa savrulmuş demektir. Dolayısyla hep birlikte demokratik, eşit ve özgür hareket ettiğimizde başaracağız.. Bizlerin başarısı halklarımızın onurlu yaşama kavuşması, katliamlara maruz kalmamaları ve insanlık değerleri ile buluşmalarıdır.

Bu duygularla Alevi Kızılbaş canları selamlıyor, birlikte olduğumuzu belirtiyoruz!

Mezopotamya Özgürlük Partisi (MÖP)