Makaleler

Published on Ekim 2nd, 2021

0

Öğrencinin barınma eylemi | Ziya Ulusoy


Geniş öğrenci kitlesinin yakıcı yurt ve kira sorununda daha geniş kitle katılımında başarı sağlanırsa ve mücadele yoluyla kısmen de olsa bazı haklar koparılıp alınırsa, eylem gençliğe mücadeleci özgüven kazandırır. Mücadele sürekliliği halkası olur.

Yüksek öğrenim gençliği 10 günü aşkındır barınma eyleminde.

Eylemi öncü gruplar başlattı. Ancak katılım artmaya başladığı gibi, öğrenci eylemi ülkenin değişik kentlerine de yayıldı.

Bunun birinci nedeni, öğrencilerin fahiş yurt ve ev kirası karşısında direnişinin geniş kitlelerde yarattığı haklılık sempatisi. Öğrenci eylemi tekil işçi eyleminden daha çok bu etkiyi yaratıyorsa, bunun nedeni işçi sınıfı ve yoksul aileler düşük gelirle çocuklarını okutma zorluğu çektikleri, hatta okutamadıkları içindir.

Polis önce AKP binaları önündeki eyleme ve sokakta gösteri yapanlara, sonra da parklardaki öğrencilere saldırdı.

Fakat, eylemin kitlelerde yarattığı sempati nedeniyle, diktatörün iç savaş bakanının tutuklayın talimatını, yargı, yerine getiremedi.

İç savaş bakanı Soylu, öğrencileri, “klişeleşmiş” eylem yapan örgüt mensupları oldukları sözüyle, geniş kitlelerden tecrit etmeye de çalıştı. Faşist şef benzer nakaratı tekrarladı.

Bu, elbette öğrenci eylemlerinin yükselişe geçeceğinden diktatörlüğün korkusunun ifadesiydi.

Direnişi sürdürme kararlığı ile yeni kesimleri direnişe çekmek, diktatörlüğe de Soylu’ya da en iyi yanıt olmalı.

Geniş öğrenci kitlesinin yakıcı yurt ve kira sorununda daha geniş kitle katılımında başarı sağlanırsa ve mücadele yoluyla kısmen de olsa bazı haklar koparılıp alınırsa, eylem gençliğe mücadeleci özgüven kazandırır. Mücadele sürekliliği halkası olur.

Ayrıca cemaatlerin yoksul öğrencilerin ihtiyacını kullanarak onları kıskaca almalarına da indirilmiş önemli bir darbe olur.

Erdoğan faşizminin toplumsal dayanaklarından islami cemaatler, iktidardan nemalanmanın yanısıra, yurtlarla öğrencileri kıskaca alarak safları kitleselleştiriyor ve bunu nemalandıkları Erdoğan faşizmine toplumsal destek olarak sunuyorlar. Diktatörün cemaatlerine ve “tosunu”nun TÜRGEV’ine her yıl yüzmilyonlarca lira hibe edilmesi elbette bu çıkarı nedeniyledir.

Erdoğan’ın hak arayan öğrencilere faşist öfkesinin özgün bir nedeni de budur.

Elbette esasen öğrenci gençliğin yeniden mücadelesinin yükseleceği işareti diktatörü çok korkutuyor. Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin direnişinden sonra, yurt için direniş de gençliğin mücadele süreklili sağlamasının uğrağı olur ve yeni mücadeleleri büyütür. Bu yolla gençlik faşizme karşı mücadelede önemli bir temel hareket olarak yerini alır.

Sosyalist ve devrimci gençlik, öğrencinin yurt için mücadele kararlılığını sürdürmeye de, kitlesel büyüme ve yaygınlaşmasına da çalışmalı. Bu nedenle fakülte, yurt çalışmasıyla eylemleri beslemeli.

Gençliğinin 1996 harçlara karşı mücadele deneyiminden yararlanmalı, bu somut duruma uygulayarak başarmalı.

Öğrenci gençlikte değişik türevleriyle faşizmden liberalizme; burjuvazinin değişik hareketleri varoldukları gibi, burjuvazinin sınıf hakimiyeti ve faşizminin siyasi baskısı geniş öğrenci kitlesinin hak aramasını da mücadelesini engellemeye çalışıyor.

Fakat burjuvazinin bugün geleceksizliğe mahkum ettiği eğitimli gençlik, yalnızca burjuva ideolojilere karşı sosyalizmin ve devrimciliğin ideolojik etkisiyle değil, kendisinin yoksulluğa ve geleceksizliğe mahkumiyetine karşı, yani kendi hakları için de mücadele etmek koşullarında yaşıyor.

Öğrenci kitlesinin mücadelesinin geri seviyede seyrettiği güncelde, öğrenci gençliğin mücadelesinin yükseliş belirtisi, yeniden gençliğin devrimci geleneğini faşist şefe de, onun iç savaş bakanına da hatırlatıyor.

Erdoğan ve Soylu bu nedenle karalamadan polis baskısına dek değişik yöntemlerle saldırıyorlar.

Bu koşullarda devrimci gençlik hareketi, öğrenci gençliğin barınma talebiyle mücadelesini kitleselleştirmeli ve kararlılık kazandırmalı. Bu, kendi kitlesiyle bağlarını güçlendireceği gibi, faşizme karşı devrimci gençlik hareketinin de güçlenmesini kolaylaştıracak.

Akademinin faşistleştirilmesine, yurtların faşizm-cemaatler kıskacında öğrenciyi kötürümleştirmesine karşı ve demokratik özerk üniversite için mücadeleye katkı sağlayacak.

Faşist şeflerin meydan okumasına karşı gençlik meydan okumalı!…


Ziya Ulusoy – ETHA – 02.10.2021

Tags:


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑