Ölüdeniz ve Kayaköy’e jeotermal kuyusu açılmasına karşı imza kampanyası

Ölüdeniz ve Kayaköy’e jeotermal enerji kuyusu açılmasına karşı bölgede tepkiler devam ediyor: Bu cennet yok olmasın.

Her yıl 1.5 milyon turistin geldiği, özel çevre koruma bölgesi ve arkeolojik sit korumaları olan Ölüdeniz ve Kayaköy’e jeotermal enerji kuyusu açılmasına karşı tepkiler devam ediyor. Bölgede yaşayan yurttaşlar başlattıkları imza kampanyası ile JES için verilen izinlerin iptal edilmesini istedi.

ALTI JEOTERMAL KUYUSU AÇILACAK

Muğla’nın Fethiye ilçesi Kayaköy Mahallesi’nde 6 farklı kuyu açılarak jeotermal kaynak aranması projesine 2019 yılı kasım ayında Muğla Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından arama ruhsatı verildi. Abdülvahap Çelik adlı bir işletmeci 2 bin 182.53 hektarlık ruhsat alanı içerisinde 6 jeotermal kuyusu açmak için ÇED proje tanıtım dosyasını Muğla Çevre İl Müdürlüğüne sundu. Projeye göre ÇED alanı içerisinde toplam her biri maksimum 1480 metre derinliğinde 100×100 metrekaralik alanda 6 adet sondaj çalışması yapılması planlanıyor. Her bir sondaj alanı 10 bin metrekare ve toplam 60 bin metrekarelik bir alanda jeotermal kaynak arama çalışması yürütülecek. JES kuyularına en yakın yerleşim alanlarına bakıldığında sondaj-1 alanının 760 metre doğusunda haneler, sondaj-2 alanının 800 metre kuzeyinde haneler, sondaj-4 alanının 670 metre güneydoğusunda otel, ve sondaj-5 alanının 480 metre doğusunda da bir başka otel yer aldığı görülüyor.

KUYULAR KORUNACAK HASSAS ALAN VE ARKEOLOJİK SİT İÇERİSİNDE

Proje alanı Aydın-Muğla-Denizli Planlama Çevre Düzeni Planına göre orman arazisi ve önemli doğa alanı içerisinde kaldığı ÇED tanıtım dosyasında dile getirilmiş. ÇED dosyasına göre 6. sondaj kuyusu Kültür Varlıkları ve Müze Genel Müdürlüğü tabakasına göre sit alanları içerisinde yer alıyor. Yine 3. kuyu, 4. kuyunun bir kısmı ve 1. kuyular da 1. derece doğal sit alanı içerisinde kalıyor. 3. kuyu aynı zamanda “korunacak hassas alan” içerisinde yer alıyor. Bu derece koruma statüleri olan ve hassas alanlar olduğu ÇED raporunda da belirtilen yerlerde jeotermal kuyusu açılması, projeyi yapan “Abdülvahap Çelik’in taahhüdü” ile “Gerekli izinler alınmadan başlanmayacaktır” deniliyor.

“BU CENNET YOK OLMASIN!”

Bölgede yaşayan yurttaşlar ise başlattıkları imza kampanyası ile projenin iptalini istiyor. İmza kampanyası metninde “Bu coğrafyada yaşayan bizler, bu cennetin yok edilmeden gelecek nesillere taşınmasını istiyoruz. Bu yüzden her noktası birbirinden değerli, senede 1.5 milyon turistin geldiği, özel çevre koruma bölgesi olan bu cennetin göz göre göre yok edilmesini seyretmeyeceğiz” deniliyor. Reklam

KUYULAR KORUMA ALANLARINDA

ÇED sürecindeki bütün kurumları “Yanlışa dur” demeye çağıran yurttaşlar dilekçede bölgedeki doğal ve tarihi koruma alanlarına dikkat çektiler; “Her biri en az 10 bin metrekarelik alanı kaplayan 6 adet sondaj kuyularından, 2 tanesi Ölüdeniz Plajı Lagünü’nde arkeolojik sit ve birinci derece doğal sit içerisinde, 1 tanesi Kayaköy Mahallesi Soğuksu Plajı mevkiinde birinci derece doğal sit alanı içerisinde, 1 tanesi Delikliburun-Gemiler Plajı’nda arkeolojik sit ve doğal sit alanı içerisinde, 2 tanesi ise Darboğaz Plajı kuzeyindeki Oyukbaşı Tepesi mevkiinde birinci derece doğal sit alanı içerisinde kalmaktadır”.

JES’LER BÜYÜK SORUNLAR YARATIYOR

Jeotermal sondaj sırasında çıkan su ve gazların yarattığı çevresel sorunlara, gürültü, patlama ve fışkırmaların neden olduğu tahribatlara dikkat çekilen dilekçede, “Türkiye’de bulunan mevcut jeotermal santral kuyu ve iletim hatlarının, gerek işletme gerekse de yer seçimi aşamalarında bilimsel ve teknik gereklilikler ile mevzuata aykırılıklar içerdiği; denetim aşamasında sorunlar olduğu ve ölçüm sonuçları konusunda kamuoyunu bilgilendirme ve şeffaflık ilkelerine uyulmadığı tespit edilmiştir” deniliyor.

“ENERJİ ARAMA DIŞINDA FARKLI BEKLENTİLER Mİ VAR?”

Sondaj aşamasında özel çevre koruma bölgesi içerisinde şantiye yerleşkesi kurulmasının yanı sıra sondaj makinesinin öngörülen noktalara taşınması için ağaç kıyımı yapılarak arazi ve yolların açılmasının da kaçınılmaz olacağına dikkat çekilen dilekçede, “Bunun yanında, açılan kuyuların bulunduğu bölgede turistik tesislerin yapılmasına ilgili mevzuatlarca imkan sağlamaktadır. Sondaj yerlerinin konumuna bakıldığında buralarda yenilenebilir enerji aramaktan çok daha farklı beklentilerin olduğunu akla getirmektedir” ifadelerine yer verildi.

(Evrensel)