Genel

Published on Mart 31st, 2020

0

Penisilinin keşfedilişi ve kullanılma alanları – Gül Güzel

Sürecin kıskancında herkesi Korona virüsü telaşında koşuştururken, Penisilin ilacı hakkında yazmak, bilgi edinmek pek yanlış olmasa gerek… Penisilin doğru kullanıldığında, insan hayatı kurtaran bir ilaç. Ancak kanser hastalıklarında ki kemoterapisi ilaçları gibi, Penisilinin de yan etki ve zararları mevcuttur. Doktorumuz tarafından tavsiye edilirken, hangi süreç ve dozda almamız gerektiğini de bize anlatılır. Bizler zaman zaman doktorun tavsiyesini boşa çıkararak, almamız gereken dozu, gerekli süre zarfında almayız. Bilhassa Penisilinde bu hataya düşmemek lazım. Mesela; soğuk algınlığından dolayı boğazımız iltihaplandığı için ağrır, ateş yapar ve doktor bu konuda gerekli dozda bize iltihap kurutucu ilaç olan Penisilini verir. Ama bizler ilacı 2-3 gün aldıktan sonra kendimizi biraz iyi hissedip, kalan ilaçları alma gereği duymayız. Tam da bu hata ile hem iltihaplanmanın devam etmesine ve o zamana kadar aldığımız Penisilinin de tesirini boşa çıkarırız. Çünkü penisilinin gerekli dozu alınmadığında, iyileştirici etkisi de devam etmez. Bu kadar gerekli, yararlı veya yan etkileri olan  Penisilinin şimdi de ne zaman, kim tarafından, nerede keşfedildiğine ve kimler tarafından ilk olarak kullanıldığına bakalım.

Penisilin, bundan 75 yıl önce, Alexander Fleming tarafından keşfedildi

3 Eylül 1928 Pazartesi günü, araştırmacı Alexander Fleming, tüm tek hücreli organizmaları öldüren bakteri kültürlerinden Penisilini tesadüfen küflerden keşfetti. Bu buluş, ilk modern antibiyotiğin de doğuşu oldu.

Antibiyotik Penisilinin keşfi muhtemelen tıp tarihindeki en önemli keşiflerinden biridir. Bu bileşen keşfedilene kadar, birçok insan enfekte olan küçük yaralarından dolayı ölüyordu. Bilinen  hastalıklar olan  pnömoni, çiçek hastalığı veya sefiliz gibi belirli enfeksiyonların neden olduğu hastalıklar da ölümlerle sonuçlanıyordu . Son yıllarda Penisilin ve benzeri ilaçların keşfedilmesinden dolayı, insanların eskiye göre, yaşam beklentisinden 10 yıl daha fazla yaşadığı söylenebilir.

Penisilinin keşfedilmesi

Bu keşif, yukarda da belirttiğim gibi şansa dayanıyordu. Şöyle ki,  1928’de Londra St. Mary Hastanesinde çalışan bakteriyolog Alexander Fleming, stafilokokları yerleştirdiği bir kültür ortamı oluşturdu. Yani belirli bir bakteri türünü. Ancak bir süre sonra bu işlemini unuttu ve yaz tatiline çıktı. Hastaneye döndüğünde, unuttuğu o tabağı bulduğunda, besin ortamının üzerinde bir kalıbın büyüdüğünü, yakın çevresinde stafilokokların çoğalmadığını gördü . Fleming’in “penisilin” adını verdiği bu kalıp, bakterileri öldürdü. Penisilin ile yapılan diğer deneyler, Fleming’e, aktif bileşenin pozitif bakteriler hariç hepsini öldürmediğini ve penisilinin hem insanlar hem de hayvanlar için toksik olmadığını gösterdi. Bununla birlikte, Alexander Fleming asla aktif bileşeni bir ilaç olarak kullanma fikrini ortaya atmadı.

Bakterilere zarar veren maddeleri araştıran bilim adamları Ernst B. Chain, Howard Florey ve Norman Heatley ise, Fleming’in keşfiyle bulunan bu ilacı 10 yıl daha ortaya çıkarmadılar. Penisilini analiz ettiler ve aktif bileşeni izole etmeyi başardılar. Bilim adamları ilk önce 50 hayvana çok yüksek bir streptokok dozu vererek farelerde penisilin etkinliğini incelediler. Daha sonra 25 fareye bir doz penisilin verildi. Bu deneyimde 25 hayvandan sadece biri öldü; penisilin almayan fare grubundan hepsi öldü. Penisilinin çok iyi etkili keşfi, araştırmacılar için bile şaşırtıcıydı. 1941’de, küçük bir kesimden sonra kan zehirlenmesine yakalanan bir Londra polisi olan ilk kişiye penisilin ile tedavi edildi. Ateşi birkaç gün içinde kayboldu. Ancak o sırada penisilin kalmadığı için tedavi durduruldu. Polis kısa bir süre sonra öldü ve bilim adamları penisilinin hasta kişinin semptomlarından daha uzun süre alınması gerektiğini böylelikle tespit etmiş oldular.

Bu bulgulara dayanarak, Heatley ve Florey Amerika Birleşik Devletleri’ne gittiler. Penisilini tanıtarak,  çok dikkat çektiler. Antibiyotikle ilgili araştırmalar Amerika Birleşik Devletleri’ne geçti, çünkü 2. Dünya savaşından dolayı askerler için etkili ilaçlara acil ihtiyaç vardı. Araştırmalar hızla ilerledi ve daha önce üretilmesi çok zor olan penisilinin üretim yollarının daha hızlı ve büyük miktarlarda üretilme şekli bulundu. Penisilin endüstriyel üretimi ise 1942’de başladı. Ancak başlangıçta esas olarak sadece yaralı askerler için kullanıldı. 1944’ten beri üretim o kadar büyüdü ki, sivil nüfus da penisilin ile tedavi edilebildi ve ilaç her eczanede bulunur hale geldi. 1945’te Alexander Fleming, Ernst Chain ve Howard Florey öncü keşiflerinden dolayı Nobel Ödülü’nü aldılar.

Penisilinin kullanıldığı başlıca hastalıklar

Anjin, bakteriyel zatürreler, akciğer apsesi, mesane ve böbrek iltihaplarının bir kısmı, prostat iltihabı, iltihaplı cilt yanıkları, farenjit, göz içi iltihabı, kemik iltihapları, orta kulak iltihapları, meme iltihabı, beyin apsesi, menenjit, kan zehirlenmeleri (sepisiler), larenjit. Penicillium notatum küfü enfeksiyonlu fareleri de iyileştirebilecek bir özelliğe sahiptir.

Penisilinin yan etkileri

İnsan ve diğer canlıların iyileşmesinde büyük rol alabilen Penisilinin yan etkileri de bulunuyor. Mesela, alerjik reaksiyonlar hariç tutulacak olursa, yine de penisilinler antibiyotik ilaçların en az zararlı olanlarıdır. Yan etkilerinin çoğu alerjik reaksiyonlara bağlıdır. Alerjik reaksiyon meydana getirme özelliği bütün penisilin türevlerinde mevcuttur. Alerjik reaksiyon doza bağlı değildir, kişinin aşırı duyarlılığına bağlıdır.

Akut sistemik anafilaksi, penisilinlerin yüzde beş oranında görülen en ciddi yan etkisidir. %10 vakada ölümle bitecek olan şiddetli bir reaksiyon meydana gelir. Penisilin tedavisine başlamadan önce hastaya daha önce penisilin verilip verilmediği öğrenilmeli, çocuksa yakınlarına muhakkak sorulmalıdır.

Penisilinin ilk olarak uygulanacağı şahıslara penisilin deri testi yapmakta fayda vardır. Bir mililitresinde 10.000 ünite olacak şekilde sulandırılmış olan kristalize penisilinden bir dizyem (0,1 ml) ön kolun deri içine zerk edilir. Diğer kola da bir dizyem serum fizyolojik kontrol maksadıyla verilir. Yarım saat sonra herhangi bir cilt reaksiyonu görülmezse, ilaç uygulanır. Bu test de tam güvenilecek bir ölçü değildir. Bazı alerjik bünyeli şahıslar test dozu penisilinle bile ölüme gidebilmektedir. Sağlık Bakanlığının ve yetkili Sağlık Kurumlarının aldığı kararlarda penisilin alerji testinin rutin yapılmasının gerekli olmadığı, penisilin alerjisi olanlarda anafilaksim reaksiyonun test dozunda dahi olabileceği, duyarlılaşmanın herhangi bir dozun uygulanması esnasında oluşabileceği belirtilmiştir. Kişi 10 iğneden oluşan bir penisilin kürünün ilk 7-8 iğnesinde alerjik reaksiyon vermezken 9. dozda alerjik reaksiyon verebilir. Ya da 2-3 yıl önce penisilin ile tedavi görüp hiçbir reaksiyon vermeyen kişi, yeniden penisilin tedavisi başladığında ani anafilaksim reaksiyon verebilir. Penisilin, bütün bunların yanısıra kişiye uyku hali de verebilir.

Tags: ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑