Makaleler

Published on Kasım 9th, 2021

0

Pogrom Gecesi’nin 83. yılı | Hüseyin Şenol


Gecenin asıl amaç ve anlamına uygun düşen, bir etnik kesim veya din üzerinde baskı ve kıyımı içeren “Pogrom” tanımlaması doğrudur… “Kristal gece” tanımlaması, bir Nazi tanımlamasıdır. Bu, insani değerlere saldırının üstüne, bir de aşağılama ve saygısızlık tanımlamasıdır…

83 yıl önce, 9 Kasım 1938, gece yarısına bir kaç dakika kala gestapo şefi Müller’in emriyle, o gece Almanya’nın her yerinde, nazi SS ve SA’lar saldırıya geçiyor. İmparatorluk sınırları içinde 7 bin 500’ü aşkın Yahudi’nin işyeri yağmalanıyor, 267 sinagog yakılıyor. 26 bin Yahudi tutuklanıp, toplama kamplarına gönderiliyor. 400’ü sadece 9 Kasım gecesi olmak üzere, bir haftada, yani 7 ila 13 Kasım arasında toplam 800 Yahudi öldürülüyor veya intihara sürükleniyor, binlercesi ağır yaralanıyor…

Kara gecenin 83. yıldönümü bu gece. 9 Kasım’ı 10 Kasım’a bağlayan gece, insanlık tarihinin en barbar, en ırkçı soykırımlarından Holokost’un başlamasını temsil eden gece. Yıllarca süren ırkçı ayrımcılık ve zulmün zirveye çıktığı “yeni” bir dönemin habercisi olan, kıyım ve katliamın yaşandığı gece, bu gece…

Holokost’un başlamasını temsil eden ve beş yıldan fazla süren ırkçı ayrımcılık ve zulmün zirveye çıktığı dönemin habercisi olan, kıyım ve katliamın yaşandığı gece, bu gece…

Naziler, çıkardıkları yangının alevleri binaların kırılan camlarında parlarken büyük bir “keşifte” bulunuyor. Bu kıyım ve katliam gecesine, bütün insani değerlerle alay edercesine “Kristal Gece” (Kristallnacht) adını veriyor.

Gözü dönmüş nazilerce, soykırım gecesinde çıkarılan yangının, kırılan camlarda yansıması ve geceyi aydınlatmasına eş düşen “Kristal gecesi” tanımlaması yapılmıştır bu gece için. Fakat o gün olduğu gibi; bugün de, Almanya’daki ilerici ve demokrat kesimler bu geceyi “Pogrom Gecesi” olarak adlandırmışlardır. Ki bence de böyle tariflendirilmelidir. Gecenin asıl amaç ve anlamına uygun düşen, bir etnik topluluk veya din üzerinde baskı ve kıyımı içeren “Pogrom” (Toplu kıyım, katliam) tanımlaması doğrudur.

“Kristal gece” tanımlaması, bir nazi tanımlamasıdır. Bu, insani değerlere saldırının üstüne, bir de aşağılama ve saygısızlık tanımlamasıdır.

O gece Yahudilerin evleri, dükkanları ve sinagogları yağmalanmış, malları mülkleri sokak ortasında yakılmıştır. Gerek bu yangın sırasında kırılan camların parlamasına dayanarak, gerekse yağmalanan malların arasında altın, mücevherata ve tür malların doğal olarak bir kristal gibi parlamasına dayanarak, Almanya halkının da genelde yoksulluk ve işsizliği nedeniyle, bu halkın bir parçası olan Yahudilerin varlıklı olduklarını gösterebilmek için “kristal” deyimi kullanılmıştır.

1938’de henüz savaş ilan edilmemiş olduğu için, bu katliam girişimi Almanya halkının savaşa mobilize edilebilmesinin de bir provasıdır. Ve naziler bunda başarılı da oldular.

Almanya’nın soykırım tarihinde, bu gece önemli bir yer almaktadır. Türkiye gibi, bir çok ülkedeki soykırımları örnek alan naziler, aynı zamanda faşistdaşlarına da örnek olmuşlardır.

Soykırımlar devam ediyor

83 yıl sonra bu dönemde de, Almanya, Türkiye ve dünyanın bir çok bölgesinde, 9 kasım 1938’de yaşanan “Pogrom geceleri”, çoğu zaman aynı, hatta bazen de o dönemdeki dozajında devam ediyor.

Almanya’daki ırkçılık, mülteci yurtlarına saldırıyor, sınırlarda göçmen avına çıkıyor. Bir çok Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, faşistler sınırlara toplanıp, mültecilere saldırıyor. Bugünlerde Polonya sınırına yığılan Neonaziler de bunun en son örneği.

Almanya’da polis, ordu ve diğer kurumlardaki ırkçıların artışı da diğer önemli bir sorun. Gün geçmiyor ki bir polis ve ordu başta olmak üzere, ırkçı bir memur, Neonazi bir grup ortaya çıkmasın.

Türkiye’de ırkçılık

Tarihi boyunca, soykırım ve katliamlarla imza atan Türkiye’deki ırkçılık da, dünyadaki ırkçıdaşlarından geri durmuyor, en azgın bir biçimde bunu sürdürüyor. 1938 Pogrom gecesi öncesi dönem ile sonrası yıllarda da süren saldırı ve linç girişimleri, bunun en canlı ve yakın örneğini oluşturuyor.

Yine 11 Kasım, Türkiye’de yaşanan bir çok ırkçı, ayrımcı uygulamalarından sadece birinin yıldönümü: 11 Kasım 1942 Varlık Vergisi Kanunu’nun TBMM’de kabulünün yıl dönümü. 79 yıl geçti üzerinden. Bu uygulama ile Müslüman olmayanlara ödeyemeyecekleri ağır bir vergi yükü getirilince, çoğu mallarını haraç mezat elden çıkarmak zorunda kaldı. Mükelleflerin yüzde 87’si, o toprakların sahiplerinden olan gayrimüslimlerden oluşuyordu. Vergisini süresinde ödeyemeyen mükellefler, borçlarını “bedenen çalışarak ödemeleri” amacıyla, Nazi Almanya’sında olduğu gibi çalışma kamplarına yollandılar…

Bir kaç gün sonra da Dersim Katliamı’nın yıldönümü… Soykırımlar o kadar çok ki…

83. yılında, “pogromların” devam ettiği tüm dünyada ırkçılığı, faşizmi lanetliyorum!


Hüseyin Şenol – 09.11.2021

Tags: , , , , , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑