Sendika.Org’dan bilgilendirme: Yazarımız Mustafa Peköz hakkındaki soruşturmanın sonucuna dair

Öncelikle belirtmek gerekir ki kadın hareketinin değerlerine bağlı kalarak yürüttüğümüz sürecin geldiğimiz aşamasında, Nur Ada’nın taciz beyanı teyit edilememiş, aksi de hakkında beyanda bulunulan erkek tarafından delillendirilememiştir. Fakat kadın mücadelesinin elde ettiği kazanımların ve #metoo hareketinin dönüştürücü dinamiğinin yaşamın her alanında olduğu gibi Sendika.Org’da da hissedilmesini gerektiğine olan inancımızla bu sürece dair bazı kararlar almayı uygun gördük. Bu kararları belirsizliğin fazla olduğu koşullarda bile kadınların nasıl güçlendirileceği sorusuna yanıt arayarak aldık.

12 Aralık günü “Nur Ada” kullanıcı adıyla kayıtlı bir Twitter hesabından Sendika.org yazarlarından Mustafa Peköz hakkında hem kamuoyuna açık olarak hem de Sendika.Org’un da aralarında bulunduğu bir dizi kurumun iletişim adresine taciz beyanında bulunulmuştu. Bu beyan esas alınmış ve soruşturma süreci başlatılmıştır. Beyanın esas alınmasında “Nur Ada” hesabının gerçek bir kişiye ait olmamasına rağmen hayatın olağan akışında da paylaşımlar yapan ve 1 yıldan uzun süredir aktif olan bir hesap olması göz önüne alınmıştır. Soruşturma sürecinin başladığına dair kamuoyuna yapılan açıklamada benzer tanıklık ve mağduriyetlerin de komisyondaki kadınlarla paylaşılabileceği yönünde bir çağrı da yapılmıştır.

Sürece dönecek olursak komisyonumuz, farklı kişisel ve kurumsal kanallardan “Nur Ada” adlı Twitter hesabı kullanıcısına ulaşmayı denemiş ve beyan sahibinin güvenli bir alanda kendisini ifade etmesini sağlamak ve beyanın gerçek bir kişi tarafından yapıldığını teyit etmek istemiştir. Fakat bu gerçekleşmemiştir. Hiçbir kadının beyanını dile getirmeye zorlanamayacağı göz önüne alınarak bu konuda ısrarlı davranılmamıştır.

Soruşturma komisyonu Mustafa Peköz ile görüşerek Nur Ada’nın beyanını sormuş kendisi beyanda aktarılanları kabul etmemiş, bu iddiaları gündeme getirerek kendisini yıpratmak isteyen birisi olduğunu ve bu kişiye ilişkin delilleri olduğunu söylemiş fakat söz konusu delilleri talebimize rağmen bizimle paylaşmamıştır.

Bu nedenle bu beyan hakkında soruşturma süreci, beyan sahibi kadın arkadaşımız -gizliliği, mahremiyeti ve güvenliği tarafımızdan garanti altına alınmak koşuluyla- bize ulaşana dek veya Peköz aksi yönde delillerini sunarak beyanın doğru olmadığını ispatlayana dek 6 aylık bir süre boyunca açık bırakılmıştır. Bu süre zarfında yazarla ilişkimiz askıda kalmaya devam edecektir. Bu uzun vadeli karar ile tacize uğradığını beyan eden kadın arkadaşımızın kendini baskı altında hissetmediği, rahat ve hazır hissettiğinde konuşabileceği bir imkân yaratmak istenmiştir.

Öte yandan çağrımız üzerine komisyonumuza farklı kadın arkadaşlarımız ulaşmış ve Peköz’ün sosyal medya aracılığıyla kendileri ile iletişime geçtiğini aktararak aralarında geçen yazışmaları bizlerle paylaşmıştır. Komisyonumuz, bu yazışmaları incelemiş, komisyonumuza ulaşan tüm kadınların Peköz’den oldukça genç yaşta olduklarını, iletişim zorlamalarının beyan sahibi kadınlar açısından rahatsız edici bir etki yarattığını, bazılarını da tedirgin ettiğini görmüştür. Yazışmalarda Peköz’ün yazdığı yazılar sebebiyle tanınıyor olmasının ilişki kurma girişimlerinde bir etken olduğu görülmüş, yaş, yazarlık, akademik kariyer gibi erkekler tarafından kadınlara karşı üstünlük kurma imkanı tanıyan konumlarını kullanarak iletişim kurduğu anlaşılmış, bazı kadın arkadaşlarımızın, Peköz ile iletişim kurmayı istemese de, onun bu konumları nedeniyle, bunu ifade etmekte zorlandığı gözlenmiştir.

Sendika.Org’un erkeklerin “istenmeyen” iletişim girişimleri karşısında kadınları sessizleştirici bir iktidar imkânı yaratması kabul edilemeyecek bir durumdur. Görüşmemizde bu hassasiyetimizi aktardığımız Peköz, sosyal medyayı iletişim için aktif kullandığını kabul etmiş, buradaki yazışmaları nedeniyle rahatsızlık verdiği herkesten de özür dilediğini / dileyebileceğini ifade etmiştir. Her ne kadar Peköz, komisyonumuz ile görüşmesinde özrünü dile getirmişse de ayrıca muhataplarından amasız fakatsız açıkça özür dilenmedikçe kabul edilebilir ve yeterli görülmemiştir.

Bir okuyucumuz sosyal medyada Sendika.Org’a hitaben yazarak Peköz’ün 2005 yılında kadınlara karşı işlediği bir suç olduğu ve yurtdışında faaliyet yürüten bir kadın derneğinin bu yönde bir yaptırım kararı olduğunu hem komisyonun hem de kamuoyunun bilgisine sunmuştur. Kararın niteliği ve bağlayıcılığı konusunda bu kurumla bilgi alışverişinde bulunulmuş fakat 15 yıl önce yaşanmış bu olaya ilişkin komisyonumuzca bir karar alınmamıştır.

Tüm bu veriler ışığında Mustafa Peköz’ün Sendika.Org ile ilişkisi, hakkındaki cinsel taciz beyanına dair kesinlik kazanan bir sonuç ortaya çıkmadıkça ilk etapta 6 ay askıda bırakılacaktır. Bu sürenin sonunda yeni bir gelişme olmaması durumunda da kadın mücadelesinin yarattığı değer ve kazanımlar göz önüne alınarak yeniden karar verilecek ve karar kamuoyuyla paylaşılacaktır.

Sendika.Org – 28.12.2020