Söyleşiler

Published on Şubat 13th, 2021

0

Sol Parti adayı Aynur Karlıklı ile söyleşi


Baden-Württemberg Eyalet parlamentosu seçimleri Stuttgart III. Bölge – Die Linke (Sol Parti) milletvekili adayı Aynur Karlıklı ile söyleşide bulunduk.

Söyleşi: Gül GÜZEL (Stuttgart)

Eyalet sistemiyle yönetilen Almanya’da 14 Mart 2021 tarihinde Eyalet Parlamento seçimleri yapılacak, Baden-Württemberg bölgesinin başşehri Stuttgart’ta da. Bu seçimlerde, Stuttgart’taki birçok kurumda yıllardır sosyal çalışmalarda yer aldığı için tanıdık bir yüz olan Aynur Karlıklı da Die Linke Partisinden milletvekili adayı olarak yer alıyor. Stuttgart 3. seçim bölgesinde, yani Botnang, Feuerbach, Mühlhausen, Weilimdorf ve Zuffenhausen ilçelerinde, Aynur Karlıklı  eyalet parlamentosu seçimlerinde aday.

Korona sürecine endeksli kadına şiddetin artması

Die Linke Partisi Eyalet Parlamento Milletvekili adayı Aynur Karlıklı ’ya seçimler ve siyasi prensipleri ile kadın – erkek haklarının eşitliği hakkında sorular yönelttiğimiz de,’’ Amacımız erkek ve kadın cinslerinin emekleri karşılığında eşit ücret alması. Emekleri karşılığı hakkedilen maaşın cinsiyete bağlı olmadan, işinin karşılığında adilce dağıtıldığı bir toplum oluşturulması. Özellikle Korona sürecinde, Kadının yeniden eve kapatılması bütün sağ görüşlü ve eril düşünceli sistemlerin hedefi haline geldi. Bu durumun genel politik olduğunu, kadının durumunu iyileştirmediğini, tersine kadına şiddetin ve katliamların arttığını görüyoruz. Korona sürecinden kadına yaklaşımda, okul ve anaokulların kapanışlarıyla, hepimize toplumsal olarak, gerçek cinsiyet eşitliğinden ne kadar uzak olduğumuzu gösterdi. Büyük bir ekstra stres ve kadına yaklaşımda 1950’li yıllarına geri dönmeyi çağrıştırıyor. Aslında kadınlar zaten normal zamanlarda bile erkeklerden daha fazla ödenmemiş iş ve bakım yapıyor’’.

Bu konudaki öneri ve yapılması gereken ne olmalı sorumuza ise,’’O yüzden İstanbul anlaşmasını imzalayan bütün devletlerin bu anlaşmaya uyup, uygulamalarını istiyoruz. Anaokulu/Kreşler ve okulların kamulaştırılarak fazlalaşması ve çocukların bu yerlerde bakılıp, eğitilmesi elzemdir.  İşte bunun için bu seçimlerde aday oldum „diyor ve eğitimin nasıl olması gerektiğine dair ise, ’şu anki sistemde ayrıcalıklar yapılıyor. Önemli bulunan/özel okullara daha çok maddi destek veriliyor. Sosyal alanda yapılan benzeri uygulamalarda da sosyal makasın ağzı gittikçe açılıyor ve her çocuk aynı eğitim hizmeti alamıyor. Her kese ve kuruma eşit yardım verilmediği, eğitime teşvik edilmemekten kaynaklı fakir/işçi/göçmen aile çocukları eşit şartlarda eğitim alamıyor. Bu sisteme karşı mücadele verilmezse, yakında fakir aile çocukları gerekli asgari ve de yüksek eğitimi alamayacaklar. Korona krizi sürecinde de bu tür sorunları bariz şekliyle öğrencilerden duyuyoruz. Eğitim kredisi alan veya okumak için ek işlerden çalışarak, kiralarını ödeyen öğrenciler işten çıkarıldıkları için şu an tahsillerine devam edemeyecek durumda olduklarını ifade ediyorlar. Bütün bu ve benzeri sorunlara karşı, toplumu oluşturan bizler birlikte bu çifte standartlara karşı mücadele ederek, başarı elde edebiliriz. Bu konuda kendim de politikacı olarak yabancı ve Alman halkı arasında birbirimizi daha iyi anlamak için bir köprü oluşturmak istiyorum. Yaşamakta olduğumuz zengin Baden-Württemberg ‘de de yoksul ailelerin sayısı ve çocuk yoksulluğu gün geçtikçe arttığı için sağcı ve ırkçılığa karşı mücadele önümüzdeki birkaç yıl içinde bizi meşgul edecek. Çünkü Almanya’da da insanlar ten renginden ve farklılığından dolayı ayrımcılığa uğruyor ve dışlanıyor. Bu da geleceğe dair diğer toplumlara örnek olmak isteyen bir topluma uymuyor’’.

Politika hayatına neden Die Linke ile başladınız?

Die linke Partisi hiç bir büyük şirket, endüstriden ve benzeri yerlerden bağış almıyor. Parti olarak yalnız üye aidat ve dayanışması ile kendini finanse eden bağımsız bir parti. Bir de genel olarak savaşa, savaş silahlarının üretilmesine karşı net bir politikası var. Parti programında göçmen-yabancılara en çok yer veren sosyalist  bir parti. Aynı zamanda savaşların durdurulması, bu yüzden göçlerin durdurulması, insanların yaşadıkları yerleri terk edip, mülteci konumuna düşmemeleri için mücadele veren politikasını benimsiyorum.  Partinin sosyolojik, demokratik, ekolojik ve feminist siyasi duruşu benim de prensiplerime uyduğu için partinin göçmenler meclisinin de sözcülüğünü yapıyorum. Bu süreçte böyle bir adaylığı da zaten bu meclis üyelerinin teşviki ve desteğiyle kabul ettim. Bütün seçim çalışmalarımı da bu meclis üyeleri yürütüyor. Bu vesileyle bu dostlara da yürekten teşekkür ediyorum.

Gittikçe artan ırkçılığa karşı mücadele etmek istiyorum

Aynur Karlıklı uzun yıllar önce geldiği Almanya’da artan ırkçılığı, yabancı düşmanlığını eleştirerek, ’Bu andaki polislerin eylemcilere orantısız şiddet uygulaması, halk arasında filizlenen ırkçılık bana 1990’lı yıllardaki işsizlikten dolayı gelişen ırkçılığı hatırlatıyor. Hatta o zamanlar biz yabancıların yoğun olduğu yerlerde duvarlara, ’Yahudi’ler gitti, kurtuldular. Şimdi sıra sizde!’ gibi ölüm tehditti yazılar yazıyorlardı. Ancak bu dışlama ve yabancı düşmanlığı durumu şimdi yine yaşanıyor. 2. Ve 3. Jenerasyonumuz, hatta üniversitelerde okuyan çocuklarımız bile kendi ortamlarında bu tür ırkçılığa maruz kalıyorlar. O yüzden de biz yabancı kökenlilerin daha çok siyasi arenada yer almamız gerekiyor. Alman vatandaşlığını alanlar, burada doğup, büyüyenler bile politik alanda yer almaktan kaçınıyorlar. O yüzden yabancılar, işçiler için karar verilen mercilerde söz hakkımızı kullanamıyoruz. Temennim bu durumun değişmesi ve daha çok yabancı kökenli insanların politikada yer alması ve seçimlerde oy hakkını kullanması’’.

Bu süreçte ve bu kadar ağır bir taşın altına elini koyan Aynur Karlıklı kimdir?

Ben hep çalıştım!

Kürt/Alevi kökenliyim. Ailem Koçgiri’den Ankara’ya göç ettiği için ben Ankara’da doğmuşum. Daha sonra Babam işçi olarak geldiği Düsseldorf şehrinde büyümeye başladım. İlk ve orta okulumu orda okuduktan sonra Devlet Demir yollarında çalışan babamla Stuttgart’a geldik. Ben burda lise ve işletmecilik üzerine meslek eğitimimi aldım. Bunun yanısıra açık eğitimde de halkla ilişkiler bölümünde tahsil gördüm. Ardından ikizlerim doğunca artık eğitimlere devam etmedim. Ama çalıştığım işyerinde uzman büro elemanı olarak çalışıyorum. Ama ben hep çalıştım. 12 yaşımda iken çocuklara ders vererek, Kütüphanelerde kitap kayıt işlemlerini yaparak para kazandım.  Fabrikalarda temizliğe varan her türlü işte çalıştım. Bunun dışında da iyi Almanca ve Türkçe bildiğim için çevremdeki insanların tercümanlık işlerinde yardımcı oldum. Çalıştığımdan beri de sendika üyesi ve aktif çalışmalarda yer aldı. Bütün bunların yanısıra BARIŞ ve KADIN eksenli sosyal çalışmalarda yer aldım. Çünkü barış ve kadın birbirinden ayrı düşünülemez. Biz annelerin doğurup, binbir zahmetle büyüttüğü çocuklarımızın kirli kazanç savaşlarında öldürülmesini istemiyoruz ve bu konuda hep mücadele etme gereği duydum. Sosyal dengelerin oluşması için şehrimizde ücretsiz toplum taşıma araçlarının hizmet vermesi, zenginlerin daha fazla vergi vermeleri, hasta hanelerin kamulaştırılması ve çoğaltılması, polislerin ırkçı saldırılarına karşı durmak, göç etmek zorunda bırakılan mültecilerin sınır kapılarında tutulmaması için Die Linke Partisinde politika yapmaya ve bu yılki eyalet parlamento seçimlerinde milletvekili adayı olmaya karar verdim.

Tags: , , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑