Göçmenlik

Published on Aralık 10th, 2020

0

Stuttgart DİDF 40 Yaşında – Ali Çarman


DİDF Stuttgart ve çevresi Türkiyeli İşçi-Dayanışma Derneği (Dost- Der) Mayıs 1980’de, federasyon olarak DİDF ise 6 Aralık 1980’de Köln’de kuruldu… DİDF’in Türkiyeli işçilerin 60 yıllık tarihinde; düzenli ve uzun süreli faaliyet sürdürme konusunda ayrı bir yeri var…

Değerlendirme: Ali ÇARMAN (Stuttgart)

Türkiyeli işçiler Almanya’ya geldikleri dönemden bir kaç yıl sonra birçok şehirde dernekleşmeler başladı. Zira, örgüt ve örgütlenme işçiler için ekmek-su gibi bir ihtiyaçtı. Stuttgart’taki Türkiyeliler arasında Stuttgart Türk İşçileri Cemiyeti 1964’te kuruldu, dernek binası adeta dolup taştı. Dernekleşmeler çoğalınca federasyonlar kurulmaya başlandı.

Birinci kuşak işçilerin hak alma mücadelesinde 1968 yılında kurulan Avrupa Türkiyeli Toplumcular Federasyonu ATTF’nin önemli bir yeri var. Bu dernek ve federasyonlar 15-20 yıl sonra bir bir kapandı.

Daha sonraki yıllarda demokratik dernekler alabildiğine yaygınlık kazandı. Bizim de üyesi olduğumuz Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF); başta büyük şehirlerde olmak üzere toplam 24 dernekten temsilcilerin katılımıyla 6 Aralık 1980’de Köln Stadthalle salonunda kuruluşunu ilan etti.

Stuttgart ve çevresi Türkiyeli İşçi-Dayanışma Derneği (Dost- Der) ise Mayıs 1980’de kuruldu. Bugün gelinen yerde gerek federasyonumuzun, gerekse de bölge derneklerimizin Almanya’ya getirilen Türkiyeli işçilerin 60 yıllık tarihinde; düzenli ve uzun süreli faaliyet sürdürme konusunda ayrı bir yeri var.

İki devlet (Almanya-Türkiye) hükümetleri işçilere kendi mefaatleri temelinde yaklaşarak, işçileri ‘misafir-yabancı-Almancı’ olarak karikatürize edip sorunları hep görmezden geldi.

Ayrımcılık-ırkçılık ise göçmen emekçilerin hayatlarında ölümcül bir tehlike olarak varlığını sürdürdü. Mölln, Solingen, NSU cinayetleri ve yakın zamandaki Hanau katliamı, işçi ve emekçiler arasında derin izler bıraktı.

Dost-Der kurulduğu günden bu yana işçilerin, emekçilerin, kadınların ve gençlerin hak alma mücadelesinde hep yanıbaşlarında oldu. Bütün olanaklarını ve enerjisini bu temelde kullandı. 40 yıl boyunca Stuttgart’ta düzenlenen bütün işçi eylemlerine ikirciksiz katıldı. Sadece katılmakla kalmadı, aynı zamanda daha fazla Türkiyeli işçinin hak alma mücadelesine katılımı için çaba sarfetti.

IG Metal sendikasının 1984 yılındaki büyük ve tarihsel manadaki 35 saat iş haftası grev ve eylemlerinde DİDF üyeleri sorumluluklarının bilinciyle hareket ettiler.

Federasyonumuzun 1992 Mayıs ayında Almanya’nın dört bir tarafından Avrupa Parlamentosu’na (Strazburg) doğru başlatmış olduğu EŞİT HAKLAR yürüyüşünün güney kolu için derneğimiz üzerine düşeni yaptı.

Almanya 1997’den itibaren 16 yaşındaki çocuklara vize uygulamasını ilan etti. Başta federasyonumuz DİDF ve diğer demokratik kurumlar ülke genelinde dev gösteriler düzenleyerek anti-demokratik uygulamayı protesto ettiler.

Stuttgart Dostluk ve Dayanışma Derneği, sendikalar ve gençlik örgütleriyle birlikte 1997 Mart ve Nisan aylarında kitlesel gösteriler düzenledi.

Dost-Der’in 40 yıllık süreçte yaptıklarını buraya taşıyacak durumda değiliz. Ancak çok önem taşıyan çalışmalarında bir iki örnek aldık.

Emekçilerin, gençlerin ve kadınların kültürel ihtiyaçlarını karşılamak, yeteneklerini geliştirecek olanak yaratmak amacıyla derneğimiz bünyesinde; tiyatro, müzik, halk dansları çalışmaları yapıldı. Özellikle tiyatro alanında yapmış olduğu çalışmayı onlarca şehirde sergiledi.

Edebiyat söyleşileri başlığı altında yapılmış toplantılarda; Aziz Nesin, Fakir Baykurt, Server Tanelli, Sennur Sezer, Gülsüm Cengiz, Ahmet Arpad, Yılmaz Onay, Kemal Özer, Ahmet Telli, Sunay Akın, Güngör Gencay, Zeynep Oral, İnci Aral, Emine Sevgi Özdamar..ve daha nice yazarı okurlarıyla buluşturarak toplumun aydınlanmasına hizmet etti.

60 yıl önce başlayan Türkiyeli işçilerin göçü bugün farklı bir boyut ve dönemi kapsıyor. Bizler bulunduğumuz ülkenin demokratik kurumlarında, sendikalarında ortak çıkarlarımız için kucaklaşmış durumdayız.

Bir taraftan Almanya’da patronlar ve onların hükümetleri, öte yandan Türkiye gericiliği, hırsız ve çetelerin hükümetleri bizleri en demokratik haklarımızdan yoksun bırakıyor. Milliyetçiliği, mezhepçiliği, dini siyasete alet ederek ayrımcılığı derinleştirmekte.

Bu durumu değiştirmek kendi ellerimizde; artık bir parçası olduğumuz ülkenin işçi ve emekçileri ve de ilerici güçleriyle birlikte hareket ettiğimizde sorunlarımızın çözüldüğünü görebiliriz.

40 yılı aşkın bir süredir düzenli olarak sürdürmüş olduğumuz çalışmaların deney ve tecrübesi buna örnektir. Buradan bir kez daha işçi ve emekçilere, gençlere derneğimize üye olmaları çağrımızı yineliyoruz. Gelin hep birlikte kendi geleceğimiz için örgütlenip daha ileri adımlar atalım!

Görüşler

Cuno Brune-Hägele (Verdi Stuttgart başkanı)

DİDF in 40 yıllık tarihinde olduğu gibi savaşa, ırkçılığa, ayrımcılığa, yoksulluğa, eşitsizliğe karşı mücadele günümüzde daha çok önem taşıyor .Almanya’da olan ve gelişen politikalara karşı çıkmak, birlikte mücadele etmek gerekiyor. Bu, Alman pasaportu olan ve olmayan herkes için geçerli.

Farklılığımızdan daha çok birlikteliğimiz var. İster okulda ister işyerinde yaşamın her alanında çıkarlarımız, taleplerimiz aynı bu yüzden Nazım Hikmet’in şiirinden alıntı yapıyorum: Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine! Bu davet bizim!

Nurcan Batmaz (Waiblingen Bosch İşyeri İşçi Temsilcisi)

Ben dernek kurucusu olan abim sayesinde DİDF Stuttgart çalışmalarına katıldım. 1980 lerde halk dansları çalışması çok kalabalıktı. Ortam çok sıcaktı ve önemli bir gençlik potansiyeli vardı. Her yıl 12 Eylül protesto yürüyüşlerine gittik. Zaman zaman kapı kapı dolaşıp işçileri örgütlenmeye çağırdık.

Waiblingen Bosch fabrikasında işe başlayınca ilişkilerim daha çoğaldı. İşçilere haklarımız için mücadele etmeyi anlattım. Sendika temsilcisi ve iki dönemdir işyeri işçi temsilciliği yapmaktayım.

Hayattan öğrendiğim bir şey var! O da, işçilerin vatanı yoktur. Bizler için işçi nerde çalışıp alınteri döküyorsa orası vatanıdır. Derneğimiz kadınların eşitlik ve özgürlük yürüyüşlerinde üzerine düşeni yapıp örgütlenmelerine yardım etmekte.

Abidin Özcan (Dost-Der başkanı)

İşçi çocuğu olarak 1980 Mayısında Bitigheim’e geldim ve 17 yaşında idim. Çırak bir genç olarak DİDF Stuttgart çalışmalarına katılmaya başladım. O yıllar dernek çok kalabalıktı denebilinir. Daha sonra Bosch fabrikasında işe başladım. Bir yanda işçi olmak, diğer yanda DİDF faaliyetlerine katılmak beni hiç zorlamadı. Derneğimizin kapısı bütün işçilere açıktır. İsteyen her işçi üye olup çalışmalarımıza katılabilir.

İşyeri ve sendika çalışmalarına özel önem verdiğimiz ve ırkçılığa karşı işçilerin birliğini öne çıkardığımız için şehrimizde ayrı bir yerimiz var. Bir kaç kez yönetim kurulu ve iki dönemdir dost-der başkanlığını yapmaktayım. 40.yıla ilişkin planlarımızı pandemin nedeniyle yapamadık. Her şeye rağmen 40.yılımız kutlu olsun.

Gençlik çalışmasından

Adım Zeki Çapçı, 28 yaşındayım. DİDF-Stuttgart’ı 2015 yazında Stuttgart-Sillenbuch’daki Clara-Zetkin-Haus’daki yıllık piknikte tanıdım. O sırada Hohenheim Üniversitesi’nde lisans eğitimi alıyordum ve bir arkadaşım bana gelmek isteyip istemediğimi sordu. Sürekli birlikte çalışma ondan sonra yavaş yavaş gelişti.

2016’dan beri aktif olarak gençlik çalışmalarında ve dernek yönetim kurulunda yer alıyorum. Önemli olan; ister kültürel, ister sportif veya politik olsun, gençler için olanaklar sunmaktır. Bu, film / müzik akşamları, futbol turnuvaları veya mitingler şeklinde olabilir.

DİDF Gençlik olarak çalışmalarımızın öne çıkan kısmı, her yıl gerçekleşen, bu yıl pandemi nedeniyle maalesef iptal edilen yaz kamplarıdır. Önümüzdeki yıl yapıldığında sevincimiz çok daha büyük olacak.


Ali Çarman – 10.12.2020

Tags: , , , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑