Güncel no image

Published on Ekim 18th, 2021

0

“Tanığı kim ziyaret etti de ifadesi değişti?”

Avukat Maçoğlu: “Bu dosyada HDP ile 6-8 Ekim olaylarını ilişkilendiren üç tanık var. Ama ne iddianamede ne de soruşturma fezlekelerinin hiçbirinde bu tanıklara ne şekilde ulaşıldığına dair bir kayıt yok.”

Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) siyasetçilerin yargılandığı “Kobanî Davası”nın beşinci sıralı duruşmalarının görülmesine bugün başlandı.

Sincan Cezaevi Kampüsü salonunda, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın bugünkü duruşmasına Sincan Cezaevi’nde tutulan siyasetçiler katıldı, farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler ise SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katıldı.

Duruşmaya mahkeme başkanı raporlu olduğundan katılmadı. Mahkeme heyetinden bir üye davayı yönetti.

Tutuklu sayısı 21’e yükseldi

Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada dosyaya gelen evraklara dair bilgi veren mahkeme başkanı, yerine kayyım atanan Diyarbakır Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak, DBP önceki dönem Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in birleştirilen dosyalarını okudu. Önceki duruşmalarda hakkında yakalama kararı verilen kadın aktivist Aynur Aşan’ın dosya kapsamında tutuklandığını belirtti. Aşan’ın tutuklanmasıyla birlikte, davada tutuklu sayısı 21’e yükseldi.

Duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile bağlanan Aşan, Kürtçe konuştu. İddianamenin kendisine tebliğ edilmediğini belirten Aşan, savunma için ek süre istedi. 

“Başkanın ne zaman geleceği belli değil”

Ardından esasa ilişkin tutuklu siyasetçilerin savunması istendi. Söz alan önceki dönem MYK üyesi Meryem Adıbelli de Kürtçe konuştu.

Savunma vermek için hazır olduğunu belirten Adıbelli, “Mahkeme başkanı olmadığından savunmamı bu hafta da yapmayacağım” dedi. Mahkeme başkanının yerine bakan geçici mahkeme başkanı, “Mahkeme başkanının ne zaman geleceği belli değil. Ne zaman iyileşeceği de belli değil. Bu nedenle savunmalarınızı verin” diye belirtti. Adıbelli, yine de savunma vermeyeceğini ifade etti.

Avukat Kenan Maçoğlu, “Başkanın olduğu duruşmada müvekkillerimiz savunma yapmak istiyor” dedi. Geçici mahkeme başkanı, “Başkan Bey ameliyat oldu, ne zaman geleceği belli değil. Bu hafta gelmeyecek” bilgisini verdi.

Makul bir talepte bulunduklarını belirten Maçoğlu, başkanın bir hafta gelmeyeceğine dair kendilerine bilgi verilmediğini, bu yeni bilgi üzerine müvekkilleriyle görüşeceklerini ifade etti.

Avukatların müvekkilleriyle görüşmek istemesi üzerine duruşmaya bir buçuk saat ara verildi. Verilen aranın ardından geçici mahkeme başkanı, “Başkan Bey ameliyat olmuş, 1 ya da 2 ay duruşmalara gelemeyecek. Biz devam edeceğiz” dedi.

“Tanıklara ne şekilde ulaşıldığına dair kayıt yok”

Söz alan Avukat Kenan Maçoğlu, dosyaya sunulan evraklara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Maçoğlu, “Temel olarak 3 talebimiz var. En başından beri soruşturmada kumpasvari işlemler gerçekleştirildi. Bu dosyada HDP ile 6-8 Ekim olaylarını ilişkilendiren üç tanık var. Ama ne iddianamede ne de soruşturma fezlekelerinin hiçbirinde bu tanıklara ne şekilde ulaşıldığına dair bir kayıt yok. Biz bu talebimizde bulunmuştuk ama yerine getirilmedi. Tekrardan gizli tanık Ulaş, Mahir ve Kerem Gökalp’in ne şekilde dosyaya dahil edildiklerinin araştırılmasını talep ediyoruz” dedi.

“İlk ifadesinde 6-8 Ekim olayları yok”

Kobanî Davasında tanık Kerem Gökalp’in soruşturmada yansımayan ikinci ifadesinin HDP’ye açılan kapatma iddianamesine koyulduğunu hatırlatan Maçoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Geçen duruşmada da bahsettik ama henüz bu dosyada yok. Bu ifadenin dosyaya girmesi gerekiyor. Kapatma iddianamesine girmeyen ama Savcı Altun’un aldığı bir ifadesi de var. Bu ifadenin de doğrudan Savcı Altun’dan istenilmesini talep ediyoruz.

“Kerem Gökalp’in bir iddianamesi daha var. İlk teslim olduğunda Şırnak TEM’de verdiği ifade. Teslim olduğunda itirafçı olmuş ve 16 sayfalık bir ifadesi var. Ancak bu ifadesinde 6-8 Ekim olaylarına dair bir ifade yer almıyor.

“Soruşturma savcısının delil yaratmaya çalıştığını söylemiştik. Tutuklu olduğu bir aylık süreçte biri yanına gitmiş olacak ki gelip ifade veriyor. Kerem Gökalp’in tüm dosyasının celbini talep ediyoruz. Cezaevinde Gökalp’i kimlerin ziyaret ettiğinin sorulmasını talep ediyoruz.”

“Demirtaş kararıyla sanıklar beraat etmeli”

Avukat Arif Ali Cangı ise, Türkiye’nin Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne gönderdiği önceki dönem HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’la ilgili eylem planını hatırlattı.

Adalet Bakanlığı’nın AİHM kararına dair ilgili yazıları dosyaya gönderdiğini dile getiren Cangı, şunları söyledi: “Bakanlık, bu kararın sizin mahkemeniz tarafından uygulanması yönünde bir irade göstermiş durumda. Kararda çok açık olarak MYK bildirisinin suç olmadığı belirtiliyor. Demirtaş kararı göz önüne alındığında sanıklar hakkında derhal beraat kararı verilmelidir.”

“Adalet ve hukuk er ya da geç yerini bulacak”

Duruşmaya verilen arada avukatlarıyla yaptığı görüşme üzerine savunma yapmaya karar veren Meryem Adıbelli söz aldı. Yaklaşık 10 aydır cezaevinde olduğunu söyleyen Adıbelli, Kürtçe olarak yaptığı savunmasında şunları söyledi:

“HDP, resmi bir partidir ve Meclis’te grubu var. Ben de bu partinin bir üyesiyim. HDP, demokrasi ve barıştır. Parti bu esaslar üzerine kurulan bir parti ve ben de bu esaslar üzerine bu partide yer alıyorum. HDP, toplumun tüm sorunları için alternatif siyaset yürütüyor. Kürt halkı ve kadın sorunu en büyük sorun. HDP’nin buna dair siyaseti de net ve berraktır. Adalet ve hukuka her daim inancım olmuştur. İnanıyorum ki adalet ve hukuk er ya da geç yerini bulacaktır.”

“Siyasi görüşüm nedeniyle bugün buradayım”

Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile feshedilen İstanbul Sözleşmesi’ne değinen Adıbelli şunları söyledi:

“Sözleşme, kadına yönelik şiddete ve diğer kesimlerin haklarını savunuyor. Sözleşme kadınların güvencesiydi. Ama iktidar bir gecede sözleşmeden çekildi. Buna karşı binlerce kadın tepki gösterdi. Ancak politik görüşü ve duruşu olan biz kadınlara ya dava açılıyor ya da tutuklanıp cezaevine konuluyoruz.

“Benim de siyasi görüş ve tavrım olduğundan bugün buradayım. Bu zihniyetin hedefi kadın varlığı ve kimliğidir. Eril zihniyet kendini bu düşünceyle var ediyor. Ben de kadına yönelik her türlü şiddet karşısında mücadele verdim. İddianamede belirtildiği gibi hiçbir illegal faaliyette yer almadım. Tanıkların hakkımda verdiği bilgiler yalandır.

20 yıl önce yargılandığı dava soruldu

Geçici mahkeme başkanı, Adıbelli’ye 20 yıl önce yargılandığı dava dosyasını sordu. Gizli ve açık tanıkların beyanlarını da soran mahkeme başkanına Adıbelli, “Ben içeriğini dahi bilmiyorum. 20 yıldır kadın çalışması yürütüyorum. Yaptığım tüm çalışmalar kadınlara yönelikti” diye yanıt verdi.

Adıbelli’nin savunmasının ardından söz alan avukatı Mustafa Kemal Baran, müvekkili hakkında tahliye talebinde bulundu.

Mahkeme heyeti, duruşmanın yarın saat 10.00’da devam etmesine karar verdi.

(Bianet)

Tags: , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑