Forum

Published on Nisan 30th, 2021

0

Tespihin taneleri | Binali İpek

Bilirsiniz, ülkemizde geleneksel olarak özelikle erkeklerin kullanmayı tercih ettikleri, tespih dediğimiz boncuk, taş yada mika karışımı yada meşhur olmuş kehribar taşından 33 sayısı ile ipe dizilerek yapılan, el oyalamak, meşgul etme diyebileceğimiz  aksesuara tespih deriz.
Sabır çekme, oyalanma, strese karşı da sakinleşme işine yaradığı söylenir.
Hıristiyan Aleminde İsa’nın 33 yılını temsil ettiği gibi namaz sonrası Allah’ın 99 adını tekrar ederek yad etmek için de ülkemizde Müslümanlarca kullanılır.
Kabadayılık hikayelerinde kabadayının elindeki aksesuardır.
Halk deyiminde, birisinin neler yapıp yapamayacağını, huyunu, davranış ağırlığını bilenler için “O onun dişlerini saymış” derler.
“Tespih gibi ipe dizilmiş” gibi deyimler kullanılır.
Ülkemizdeki hemen tüm Sosyalist hareketlerin Devlet aygıtı karşısında durumu, Devlet egemenleri için tamda budur.!
Devlet dediğimiz aygıta iktidar olanlar, sosyalist yapı ve örgütlerin dişlerini saymış, adeta tespih tanesi gibi hangi durumda, sayıda olduğunu emin bir şekilde biliyor.!
Hatta bu Kürt örgütleri vs. içinde geçerli bir durumdur.
Hal böyle olunca, yönetenlerin manipülatif plan ve davranışları hemen her seferinde tutuyor.
Devletin izlediği yöntemi dört başlıkta  tarif edildiğini  biliyoruz.
a) Örgüt içinde etkin eleman devşirme
b) Örgüt liderliği yada Merkez komiteyi etkileme kanallarını oluşturma..
c) Örgütü bölmenin altyapısını oluşturmak
d) Örgüt liderliği doğal yada farklı yöntemlerle ortadan kalkarsa alternatif liderliği oluşturmak.
Bu plan dahilinde  yapılan çalışmalar, teknolojik istkbari üstünlük , Devletin imkan ve olanaklarının örgütler karşısındaki devasa gücü ve bunun sonuçları deneyimleridir.
Uluslararası sistem, kendi aleyhinde Emperyalist ,kapitalist politikalara karşıda, elbette son derece etkin ciddiyetinin hayal sınırlarımızı zorlayacak, önlemler almış, politikalar belirlemiştir.
Örgütlerin legal, yada illegal  olmasından ziyade, hedef ve amaçları ,ideolojileri  çıkış ve amaçlarının ne olduklarını da  güvenlik sorunu olarak, açık, yada gizli tehdit olarak sınıflandırmaktadır.
Paravan örgütleri oluşturma, sahte gündemler üzerinden meşgul etme, iç çatışmalar yaratma, küçük gruplara ayırma ,marjinal ,radikal hedefleri önlerine koyarak, toplumsal bağını, işlemez hale getirmektedir.
Günümüzdeki teknolojik gelişmeler karşısında, dudaklarımız uçuklamakta, her gün yeni şeyleri duymaktan ,kendimizi nerdeyse ilkel kaldığımız duygusunu bize yaşatmaktadır.
Hal böyle iken, bu sistem karşısında birlikte davranmayı önerenler, insani hak özgürlükleri ,adalet, eşitlik taleplerini, anlaşılabilir doğru yöntemlerle ortaya koymak  için sistemi kontrollerini elinde bulunduranların tuzaklarına karşın her şeyden, herkesten önce bilmek anlamak zorundadır.
1968’lerden günümüze tekraren aynı hata ve yanlışlara düşmek , sürekli bölünme imha ile yenilgilere yenilgiler eklemek, bundan olsa gerektir.
Kullanılan dil ,davranışlar gösterilen reaksiyon bir çok yanlışlara düşmelerine rağmen ısrarla inatla devam ettirmek, kendini kandıran propagandist söylemlere ısrarla sarılmak, tabana halka inmedeki en büyük handikap olarak kendini göstermektedir.
Oysa köprülerin altında çok sular aktığını 15 yaşındaki gence sorsanız size söyler.
Sosyalist önderler elbette değerlidir, ama peygamber olmadığı gibi her söyledikleri ve uyguladıkları ayet, kutsal metin değildir.
Kişilerin tabulaşması, ilahlaştırılması normal değildir.
Sosyalist tarikatı yada dini gibi kopyalanmış ezber metinler üzerinden ayetler okumak, dünya, günümüz gerçekliğinin gerisine düşmek elbette kitle kuyrukçuluğu sürü bağışıklığı sonucunu doğurmaktadır.
Sivil toplum örgütleri , gerçekten sivil olmalıdır. 
Görüş ve düşünce açıklamaların özgür olmadığı ortamların, örgütlerin, elbette özgürlük talepleri samimi değildir.
Hukuk, adalet, eşitlik, isteyenlerin keseri kendine yontarak davranması ne kadar inandırıcı olur.??
Yapılan eylemlerin karşısında fikir beyan edemeyen ,eleştirel yaklaşamayan, yada yaklaşma cesareti gösterenlere öteki, hain, yaftası yapıştıranlar, hangi adalet, hukuk, özgürlük verebilir.??
İnsanın onurlu mutluluğunu esas alan, insanca, eşit, sınıfsız ,sınırsız  yaşamı öneren, düşünceden despotizm çıkaranlar, susmayı emredenler ,korku üzerine bina kuranların tabelası , etiketi, Sosyalist te olsa, gerçeğin bu olmadığını hepimizin bilmesi gerekir.
Uykudan uyanmanın, çağın aklı bilgisi ile insanca onurluca, adil özgürce yaşamın yolunu inşa eden mücadeleyi  duruşu göstermek dileği ile…
Bu mücadeleyi ve duruşu gösteren cümle canlara..
Aşk ile…


Binali İpek – 29.04.2021

Yazının içeriği, Avrupa Demokrat’ın görüşünü yansıtmak zorunda değildir…

Tags:


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑