Makaleler

Published on Mart 4th, 2021

0

Ülkede siyaset – Binali İpek

Türkiye siyaseti diğer ülkelere göre daha aşrı yalan, aldatmaca, rant ve soygun meşruiyeti üzerine kurulmuştur.
Yüzyıllardır siyaset yapanlar ve egemenler müdahale etmeden, halkların birlikte yaşamaktan, kendi iç doğal hukuklarının geliştiğini, birlikte yaşamın daha kolay hale geldiği sorunların,ufak tefek pürüzlerin kendi çözümünü ürettiğinin çok örneği mevcuttur.
Ahlaki insani değerlerin oluşumun temeli  empati, saygı, sevgiye dayalı çıkarlara dayanmayan,insanlar arası insani ilişkilerdir.
Birlikte yaşamın kıymetini bilmek, bu durumu değerli kılmak için  nasıl iki insan saygı, sevgi güven üzerinden dostluk kurabiliyor ise toplumlarda, benzeri davranışlar üzerinden, güven saygı, adil yaklaşımları, kendisine yapılmasını isemediğini ,başkasına yapmamaktan geçer..!
Dinler, inançlar, kültürler vs. kimlikler siyasal ahlakın zayıf olduğu ortamda adeta bir mal gibi piyasaya sürülür.
Buna elverişli  özelikleri artar, artırılır.
Ülkemizde de bu hep böyle olmuştur..!
Mevcut kapitalizmin ahlakı ise bu işbirlikçileri, tüccarları, ülke içinde etkin hale getirerek,bunlar üzerinden, halkların daha derinlemesine sömürülmesinin, sürekli kavgalı olmasına  bağlamıştır.
Yani aslında  bir çok siyasetçi,siyasal yapı ve partiler, taşeron görevi, misyonu üstlenmişlerdir.
Bunların en yakın destekçileri de elbette ülke içindeki  patronlardır.
Yani Kapitalist Emperyalist dünya düzeninin ülkemizdeki asıl siyasi temsilcileri bunlardır.
Bütünsel olarak bu siyasal yapılar mevcut sistemin devamından sorumlu olduklarından sistemin aleyhinde gelişmelere kendi içinde ve dışında müdahil olur engeller, yasa dışılığın en bariz örneklerini ortaya koyar, ama aslında kendi demokrasi soslu yasalarının, yeri geldiğinde nasıl geçersiz saydıklarını, sayısız örnekleri vardır.
Yani aslında topluma biçilen,giydirilen elbise (Kanun, yasa) egemenler  ve onların hizmetinde olan iktidar güçleri için değildir, önemi de yoktur.
Yasalar,kanunlar, onlara itiraz eden,sorguluyan hak ve adalet için mücadele eden,etme olasılığı olan insanların kontrolü içindir.!
Bu son aşama olarak da, ülkede askeri, sivil darbeler olarak, toplumun karşısına defalarca çıkmıştır.
İki kutuplu Dünya  dönemi diye ülkede çıkarılan kaos toplumsal kutuplaşmalar da hangi planların devreye sokulduğu ibretlik olarak da tarihe geçmiştir.
Derin, resmi, gayrı resmi, faaliyetleri bundan dolayı tüm ülkelerde olduğu gibi Ülkede,de mevcuttur.
Bu yapılar egemenler ve mevcut nizamı korumak için vardır.
Mafya vb. karanlık çeteler bu işlerde kötü eleman rolünü yerine getirmektedir.
Sistemin kolluk güçleri, halkın çocuklarından oluşmasına rağmen egemenlerin hizmetinde, halkların ve mazlumların çıkarlarına karşsında konumlandırılmıştır.
Yani kendi elinin ,yüzüne şamar atması gibidir.
Yada Nasreddin Hoca hikayesi gibi “Bindikleri dalı kesen” düştüklerinde ise aaa nasıl düştüm uykusuna yatırılmışlardır.

Ülkede Kürt sorunu, Alevi sorunu  vb. sorunların çözümsüzlüğü, ülke egemenlerinin ve hamisi dünya egemenlerinin işine gelmektedir. Aslında malzeme olmak dışında ,hiçbir samimi çaba  çözüm içermemiştir.
Siyasetin beslenme kanalları bu vb.sorunlar,mevcut egemenlerin hesaplarına göre şekillenmektedir.
Toplum kendi aklı ve becerisiyle bu vb. sorunları çok kısa sürede aslında çözebilir.
Ama asıl üretilen siyaset, çözümsüzlük üzerinden yürüdüğü için  toplumsal yük, dertler, karmaşık hal almıştır.  Ülkenin yönetimini idare eden siyasetçiler, Uluslararası sistemin Ülkedeki Sahne oyuncularıdır.
Açlığa, yoksulluğa mahkum ederek rant ve talan düzenini derinleştirmek  yardıma muhtaç yoksullar yaratarak toplumun damarlarına inmek bundandır.
Ahlakın,insani değerlerin  vicdanın zayıflaması ,kapitalist düzenin kendi işbirlikçi siyasetin ürettiği kişisizlikleşmedir.
BOP vb.global projelerde çıkarılan savaşlar üzerinden her türlü insani dramların yaşanması da,yoksuluk gettolaşmada, Ülkemizdeki önemli örneklerinden biridir.
Ülke içi  ve dışı göçler ülke içine dışarıdan göçler planlarla üretilmektedir.
Etnik,milliyetçilik  din ve inançlarda bu  siyasetin malzemesi olarak da  ülkede en çok kulanılan formlara evrilmiştir.
Din üzerinden dünya genelinde uygulanan politikalar, Ülke özelinde üzerinden eğitimi  ,bilimi,  en geri noktaya taşımada kullanılmakta, toplumsal yapı için  çatışma, kırılma araçları oluşturmaktadır.
Keza Ülkede, din yatırımı için ayrılan maddi imkan ve bütçeler, ne sağlık, ne eğitim,araştırmalar  vs.  bir çok olması gereken yerlerde  yoktur.!
Bu konulara siyasal partiler,siyasiler dokunma cızzz misali açıklamalara giremezler.
Darbeler dönemi, anayasa ve yasaları, sürekli baskı atmosferi üzerinden üretilen yasalarda, toplumsal dinamiğin hareketsiz sorgulayamaz hale getirmektedir.
Bununla yetinmeleri de mümkün değildir.
Siyasal olarak halktan, insandan yana olanlar da, bu ortamda oportünizmi tercih etmektedirler.
Toplumsal tepkiler elbette olmaktadır.
Tepkilerin, doğru algıların ,itirazların ortak davranışlar geliştirmesi içinde ortak taleplerin, ne olduğunu geniş halk kesimlerinin öncelikleri  üzerinden,demokratik talepleri önceleyen siyaset dilini,duruşunu gösteren , Siyasal hareket,parti,vs.sivil toplum kurumlarının  ortak aklın  hakim kılması ile mümkündür.
YANİ BİRLEŞMEK ,ortak strateji..!!!
Sadece Kürt sorunu Alevi sorunu,yada Emek sorununu vs üzerinden, yada  halkların geleceğini  refahını güvenini kazanmak elbette mümkün olmayacaktır.
Ülkede siyaseti halk için adalet özgürlük vs. kavramları üzerinden yapanların çıkarları, siyasal grupların çıkarları, Halkın önceliklerinin,halkın çıkarlarını üstünde ise bundan elbette sonuç almak mümkün olmayacağı açıktır.
Bir araya gelemeyenler, asgari müşterekleri bulamayanlar toplumsal olarak da elbette karşılık almayacaklardır.
Demokrasi ittifakı, zalimden, zulümden yoksulluktan kurtulma, insanca yaşama merhaba diyebilme ,toplumsal öngörüleri, doğru tespitleri olan vicdan empati davranışlar ile oluşabilir.
2023 doğru giderken siyasi dükkan tabelalarına esir düşmüş , olacakları göremeyen,yalan balonlar uçuranların ahmaklığı kendileri ile beraber   Ülkedeki büyük geniş toplumsal kesimleri de daha fazla esareti  ve savrulmalarına, kendi siyasi tabelalarını ebediyen yok oluşunu getirecektir.
Şerri yasalar kapıdadır…!!!
Faşizme dört nala gidilmektedir..!!!
Avrupa  vb. dünyada bulunan  insani yada  siyasi  kurumların açıklamaları ,kınamaları,kararları
Kimseye özgürlük getirmeyecektir.
Pandemi koşulları da, halk nezdinde yılanın ısırması üzerinden, kkrep sokmasıdır..!!
Birinin namaz kılması,diğerinin Cem tutması,dersinin rengi, dilinin farkı oturduğu şehir, yılanı, akrebi ilgilendirmez..!!
Kapitalizmin doğası yapısı, insanlığa zulümdür.
Onların uşakları da, efendilerine kusur ettiğinde cezalarla karşılaşırlar.
Efendilerin uşaklarına verdiği,vereceği cezayı ümit ederek yaşam sürdürenler.
Onların uşaklarına, uşaklık yapmaya mahkumdurlar.
Unutmayalım ki, deprem dip dalgada oluşur, meydana gelir.
Sonuçlarına hazır değilseniz.
Elbette sizinde eviniz yıkılacak canınız yanacaktır.
Halkın iradesini demokrasiye çevirmek mümkün olmaz ise  o iradeyi hüküm eden egemenler,  halkı elbette sizlere düşman edecektir.
Gün önyargıları, küçük hesapları bir kenara bırakma günüdür.
Hakkı hakikatı yol edinenlere,
Vicdanın sesini duyanlara,
Umudu insanlık adına büyütenlere,
Aşk ile..


Binali İpek – 04.03.2021

Tags:


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑